hesabın var mı? giriş yap

  • kurtulu$ sava$i'nda hamile haliyle cepheye giden kadin buyuk kahraman, eyleme hamile giden ve ugradigi saldiri sonucu bebegini kaybeden kadin "ne bicim anne".

    sava$ta ermeniler bizim kadinlarimizin karnindaki bebekleri kiliclarinin ucunda sallandirmi$ hikayeleri anlatmak on puan, polis hamile kadini tekmeleyince "o da orada olmasaydi".

    hrant dink'in oldurulmesi tabi cok kotu bir $ey, ama o da neden oyle seyler yaziyordu?

    taciz edilmek tabi cok ayip bi$ey, ama gecenin o saatinde orda ne i$in var?

    kadina $iddet ne de tu kaka bi olay, ama kari koca arasina girilmez tabi.

    boyle bir olay i$te.

  • kardeşimin hattı türk telekom’dan vodafone’a hiç bir beyanı olmadan, bayiye gitmeden, imza atmadan maraş’tan bir adamın numara taşıma işleminde bir sayı farklı söylemesiyle kardeşimin hattı vodafone’a geçiriliyor.

    türk telekom’da faturalı olan kardeşimin tüm geri kalan aylarının ücretinide son faturasına aynen yansıtıyolar.

    durumla ilgili vodafone ve türk telekom müşteri hizmetleriyle görüştük. ikiside “bizlik bir durum yok karşı tarafla görüşün” deyip suçu birbirlerine atıyorlar.

    büyük bir mağdurluğumuz var ama çözüm yok kaldık ortada mal gibi. rezalet üstüne rezalet. skandal üstüne skandal. kimliksiz imzasız bu kadar kolay mı?

  • soran olursa bunlar terörist, bunları türk tabipler birliği kışkırtıyor dersiniz. günümüzde yeni cehalet modası bu.

    edit: detaylı açıklamak şart oldu. mesleğimizi iyileştirmek adına sendikalarımız aracılığıyla yaptığımız eylemleri, ttb ile ilişkilendirip karalama çabasında bulunan cahiller için yazıldı bu entry.

    edit: bir yazar arkadaş tutanağı entrysinde paylaşmış. ilgili entry #139840093.

  • tıp dilinde tinnitus olarak adlandırılan 3 aydır müdavimi olduğum bir tür işkence şekli.

    sürekli olarak yüksek sesle müzik dinleme ya da yüksek sesli ortamlarda bulunma, kulak zarının delinmesi, orta kulak iltihabı sırasında iç kulağın zarar görmesi gibi sebeplerle ortaya çıkabildiği gibi kolesterol yüksekliği, b12 eksikliği, çeşitli minerallerin eksikliği, folik asit eksikliği gibi sebeplerle ortaya çıkabiliyor. kolesterol gibi sebeplerle ortaya çıktığı zaman, bu sorun çözüldüğünde çınlama da yok olabiliyor. ancak özellikle kulak zarındaki ve iç kulaktaki hasarlar kalıcı olduğu için hayatınız boyunca size eşlik edebilme yeteneğine de sahip.

    neyin sebep olduğu bilinmiyor; haliyle resmi bir tedavisi de yok. sadece sebep olabilecek bazı ihtimaller üzerine gidiliyor. uzun süredir bunu yaşayan ve çeşitli yollar denemiş hastalar kök hücre tedavisini bekliyor veya bununla yaşamaya alışıyor.

    3 doktor görmem, çeşitli denemeler sonucunda bazı işe yarar tiyolar:

    tintus formula: içerisinde b12, çinko, ginkgo biloba olan takviye. özellikle ginkgo bilobayı kulak çınlaması için öneren kişiler var. işe yarayanlar da var. ilk ay için buna ben de dahilim.

    vastarel: bir tür damar gevşetici ilaç. damarlarınızı rahatlatarak çınlamayı azaltma işini görüyor. etkisini 20 günden sonra gösterir. o yüzden 3-6 ay arasında kullanımı tavsiye edildi doktor tarafından.

    maden suyu: günlük hayatta içtiğimiz sular mineral yönünden fakir. özellikli arıtma suları. sudan alamadığımız mineralleri almak için günlük 1 tane maden suyu içmek iyidir.

    güneşlenme: kapalı alanlarda fazla kalan biriyseniz camdan giren güneş ışığı fazlasıyla kırıldığı için yeteri kadar d vitamini alamıyor olabilirsiniz. bu yüzden günde 5 dakika güneşlenmek iyi gelebilir.

    sakız çiğnemek: bu hareket östaki borusundan iç kulağınıza hava vererek basınç dengelemede yardımcı oluyor. çiğneyebildiğiniz kadar çiğneyin.

    valsalva manevrası: genelde dalgıçların su altında tercih ettiği bir hareket. sakız çiğnemek gibi basınç dengelemek için yapılıyor. burnunuzu tıkayıp yine burundan hava vermeye çalışıyorsunuz. hava kulağa gidiyor ve basınç dengelemeye yardımcı oluyor. ancak doktor sakız çiğnemeyi tercih etmemi söyledi. çok sağlıklı olmayabilir.

    düzenli uyku: iyi dinlendiğinizde çınlama azalıyor.

    kabullenme: kulak çınlaması için en etkili şey. psikolojik olarak onu yenebilirsiniz.

  • "*bourdieu'ya göre sermaye, sosyal “ayrım'ın* aracı ya da enstrümanıdır. yani, sermayeye erişim, sermayeye sahip olmak vb. yoluyla, sosyal sınırlama ve hiyerarşi vuku bulur. ya da, sermayenin toplumsal sınırlama için bir oyun olduğu söylenebilir”. bu manada sermaye, hem aktörün içinde bulunduğu sosyal alanı hem de aktörün ait olduğu habitusu belirler." kaynak

    deren talu da sahip olduğu beden sermayesini* (ek.) sosyal hiyerarşide yer edinmek için kullanan ve farklı sermaye türleriyle*** piyasada* takasa sokarak genetik sermayesini sosyo-kültürel/ekonomik hiyerarşide** birkaç basamak daha tırmanmak ya da başkalarının tırmanmasını ve sınıf/habitus geçişkenliğini kolaylaştırmak için metalaştıran bir kızımız gibi duruyor. başlığa bakılırsa bu ticaretin alıcısı da var.

    aslında tüm sosyal ilişkiler, etkileşimler, örüntüler -özünde- sahip olduğumuz sermaye türlerinin takası ile ortaya çıkan piyasa faaliyetlerinden başka bir şey değil.

  • (bkz: hani nickimden anlamadıysanız doktor olduğumu)

    edit: sık sık favlanıyor bu entry. nicki drxxyyy gibi bir formatta olan bir arkadaşın hastalarından duyduğu kendince komik anılarını anlattığı bir entry vardı, bu entry silindiği için benim entrym anlamsız görünüyor ama sözlük ahalisi yine de çakmış olayı *. hekimlere diğer insanlardan çok daha büyük saygı duyarım. ancak hekim olmayan insanların, vücut sistemlerine, anatomiye, hastalıklara entelektüel bir ilgi duyması nedense bazı hekimlerde son derece gereksiz bir alerji yaratabiliyor. vücudumda bir anormallik hissettiğimde doktora gidip yaşadıklarımı detaylı şekilde açıklıyor, olası hastalıkları hekim gözüyle değerlendirmesini istiyorum. pek çok doktor kendisine yardımcı olan bu bilgilere ilgi gösterirken bazıları sığ bir bakışla "googlecı bu" tavrı takınıyor. burada eleştirdiğim şey de bu.

  • iv. henry'nin place des vosges'i yaptirmasi ve aristokratlarin buraya yerlesmesiyle deger kazanmaya baslamis. binalarin bircogu ronesans doneminden kalmis. 2 km lik ve yaklasik 1.5 saat suren bir gezi programi yapilabilir. yuruyuse baslama noktasi 2 numarali sari metro hattinin st paul istasyonu. rue des nonnains d'hyeres'den guneye inip solda rue de hotel de ville ile rue du figuier kosesinde marais'in en eski malikanesi olan hotel de sens'i goreceksiniz. malikanelere hotel diyorlar. bu bina 1475'de insa edilmis. rue st paul'den kuzeye giderken solda eglise st paul bulunmakta. 1641 yilinda reform karsitlari zamaninda tamamlanmis. biraz daha kuzeyde rue malher'i gectikten sonra rue pavee uzerinde sagda hotel lamoignon bulunur. 1585 ile 1612 yillari arasinda ii. henry'nin kizi duses diane de france icin insa edilmis. daha kuzeyde rue de thorigny uzerinde solda hotel aubert de fontenay bulunur. burasi ayni zamanda musee picasso olarak bilinir. buradan geriye donup rue du parc royal uzerinde solda sirasiyla uc tane daha malikane bulunur. hotel de croisille, hotel de vigny ve pembe tuglali hotel duret de chevry. 1620 yilinda insa edilen bu uc bina su anda arsiv ve kutuphane olarak kullaniliyor. guneyde rue des francs bourgeois takip edilerek place des vosges'e ulasilir. buranin guney kosesinde 6 numarali bina olan hotel de rohan guemenee 19. yuzyilin ilk yarisinda victor hugo'nun yasadigi binadir ve gunumuzde maison de victor hugo olarak bilinir. place des vosges'in diger kapisindan cikip rue st antoine'e gelince 62 numarada hotel de sully var. bu malikane 1624 yilinda yapilmis. 250 metre ileride baslangic noktasi olan st paul metro istasyonuna ulasilabilir.

  • "ben bir şey yaptım, hatasını çekiyorum. bedelini de ödeyeceğim. ne kadar özür dilesem de affı yok. anlık bir şeydi, olabilir. her erkeğin başına gelebilir. hiç tanımazsın birini, yarım saat sonra teknende olur, bir şey yaparsın onunla, sonra da iner gidersin, o arada bu olur. ancak yorumlar çok can acıtıcı. midemin ağrısından duramıyorum, kesin kanser oldum. öyle üzülüyorum ki" demiş.

    de abi sen bu gevşeklikle grip bile olmazsın.