hesabın var mı? giriş yap

  • özeti eeaaaaaoooooooo olan program. izlemeyenler için aktarayım:

    abdulkerim: şimdi hocccam falan filan yani
    sinan engin: eamaa aaeeooo
    ahmet çakar: aeeaeeeeeeee
    rok: haydaaaaaeeeeaaaaaa
    ertem: arkadaşlar herkes aynı anda konuşmasın!

  • ağlamak. laf oyunu yapmıyorum, ciddiyim.

    aslında ağlamak dediğimiz olay üç çeşitten oluşuyor:
    1- temel gözyaşları: gözün kurumasını engelemeye yarayan gözyaşları. hiç gözünüzde koruma yokken motosiklete bindiniz mi, ya da arabanın penceresinden kafayı çıkardınız mı? gözünüze giren rüzgarın etkisiyle gözünüzden şapır şapır dökülen yaş bu sınıfa giriyor. tabi günlük hayatta da sürekli salgılanıyor ama normal koşullarda biz varlığını hissetmiyoruz.
    2- refleks gözyaşları: bir etkene tepki olarak salgılanan gözyaşları. mesela soğan doğrarken soğan değil de çocuğumuzu doğruyormuş gibi ağlamamız bu yüzden. bu gözyaşı tipi göze zarar verici etken algılandığında ondan kurtulmamız için salgılanıyor.
    3- duygusal gözyaşları: sadece insanlara özgü olan, ve antidepresan etkisi yapıyor derken kastettiğim gözyaşları. sevgilinden ayrılınca, kötü bir gün geçirince, acıklı bir film izleyince gözlerimizden süzülen yaşlar bu sınıfa giriyor.

    duygusal gözyaşlarının amacı bizi daha iyi hissettirmek. bunu da iki yolla yapıyor.
    öncelikle bu gözyaşlarını etrafımıza sinyal vermek için kullanıyoruz. gözlerimizin sulanmasıyla görüşümüz bulanıklaşıyor, ve savunmasız bir hale geliyoruz. çevremize yatıştırılma, ilgi, şefkat ihtiyacı içerisinde olduğumuzun sinyalini veriyoruz. evrimsel bakış açısından bakarsak, dilin olmadığı dönemlerde gözyaşları sayesinde sağlanan bu iletişim sonrasında hayatta kalma şansı artmış oluyor. yapılan bir araştırmada, ağlayan insan fotoğraflarından fotoshop kullanarak gözyaşları silinmiş ama insanların yüz ifadeleri aynı bırakılmış. katılımcılar fotoğraflara bakıp insanların üzgün olup olmadığını değerlendirdiklerinde, gözyaşı olan fotoğraflardaki insanlar çok daha üzgün olarak nitelendirilmiş.
    evrimsel ve sosyal boyutu bir kenara bırakırsak, duygusal gözyaşlarının asıl yaptığı şey bir takım hormonlar salgılayarak stres seviyemizi azaltmak. duygusal gözyaşlarının diğer tip gözyaşlarına göre yapısı da bir hayli değişik. mesela temel gözyaşlarının büyük çoğunluğu sudan oluşurken, duygusal gözyaşlarının içersinde bolca acth denen ve stresle yakından ilişkilendirilen bir protein var. ağlamanın acth'ın vücuttan atılmasını hızlandırdığı düşünülüyor. aynı zamanda duygusal gözyaşlarıyla beraber vücutta eucine enkephalin (doğal bir ağrı kesici imiş) gibi stres seviyesini düşürücü hormonlar salgılanıyor. duygusal gözyaşları bu sayede bizi ağlamamız bitince pamuk gibi bir kıvama getirmeye çabalıyor. yapılan bir araştırmaya göre insanların büyük bir kısmı ağladıktan sonra kendilerini rahatlamış hissettiklerini söylüyorlarmış.

    kendimi mutsuz hissettiğimde youtube'dan acıklı videolar açıp ağlamak gibi garip bir huyum var. bu araştırma sağolsun bu hareketimi bir akıl mantık çerçevesine oturtmuş oldum. "erkek adam ağlamaz" diyenlere de "ağlama melis" diyenlere de kapak olsun. rahat rahat ağlayın beyler bayanlar. laf eden olursa bu çalışmaları paket yapın gönderin.*

    orijinalini izlemek isteyenler için esas kaynak olan video
    bunlar diğer kaynaklar: 1 2 3 4 5 6

  • ahanda en uyuz olduğum müşteri tipi gel hele keke gel bak ne anlatıcam şimdi. te yazın ramazan bayramı haftası diye siparişi yüklü girdik 2 tır geldi. o malları atana kadar canımız çıktı. ardından her yeri domestosla cifle dip köşe bucak temizledik. temizlik arabamız var 3-4 tur dönmüşümdür. herşey bitti tam kasaya geçicem o da ne müşterinin biri geldi yerler cips içinde herkes basıyor süpürge varsa süpürün yazık dedi. lan dedim ne cipsi amk 1 saattir temizlik yaptım her yer cillop demeye kalmadan ne göreyim abartmıyorum ekmek dolabının ordan içecek reyonuna kadar yaklaşık 30-40 adım yerler cips kırıntıları.

    ama nası çıldırdım nası gözüm döndü bulsam yapanı orada sikicem o sinirle. neyse 10 dakkada süpürüp temizledim söylene söylene ama sesli söyleniyorum ki şayet duyuyorsa utansın pezevenk yok efendim nerdeee bunların ar damarı çatlamış ar damarı. kasaya geldim bir araba yanaştı elinde bomboş cips paketini uzattı "ben bunu yödim göçsene gasadan" bi de böyle parmağını ağzına sokup dişinin kenarında kalan cipsleri de yiyo herif gözlerimde etna yanardağı patladı amk şimdi ben bu sığıra neyi anlatacam da anlayacak olm. o günden beri adamın adı yaban kaldı. mına kodumun keltoşu. kel sözlük yazarlarını tenzih ederim sözüm size değil canlar.

  • diger ulkelere kiyaslama yapin diyen mallara soyluyorum;

    ***senin cari acigin var mi? hatta bu cari acik gsyih'nin yuzde 7'si mi? (ve hatta gelismekte olan ulkelerde durumu en kotu olan turkiye mi degil mi? (bak bakalim ustune oturdugun sicak para bu acikla sana neler yapabilir?) (ustune oturdugun para giderse yurt disindan aldigin mallarin yarisini alamaz hale gelirsin demek bu grafik)

    ***sen bu acigi, uretimi arttirarak mi yoksa sicak parayla mi finanse ediyosun? (uretim artsa issizlik azalir di mi)

    ***dolar' daki 10 kurusluk her artis, yilda ozel sektore ekstra 10 milyar dolarlik borc yuku getiriyor mu getirmiyor mu? (gelismekte olan ulkeler arasinda en fazla faiz odemesi yapan dolayisiyla basit bi sebep sonuc iliskisi kullanarak, piyasada en az rekabetci sartlarda borc bulan ulke turkiye mi degil mi?)

    ***akp 11 yilda uretim ekonomisi uzerine mi calisti yoksa sicak para ekonomisi uzerine?

    ***eger uretim ekonomisi uzerine calistiysa, neden issizlik daha da artti ve bonus; neden gelir esitsizliginde dunya rekorlari kirmaya basladik?
    -akp'nin son 11 yilda sifirdan yarattigi kac tane dolar milyarderi vardir? bu cumhuriyet tarihi' nde bir rekor mudur degil midir? bu size gelir esitsizligini hatirlatmaz mi? (gelir esitsizliginin en onemli gostergelerinden biri gini)

    ***borc stogunun gsyih' ya oranini verirken neden bu kiyaslamayi gelismekte olan ulkelerle yapmak yerine gelismis olan ulkelerle yapiyorsunuz? yoksa onlarin karnesini baktiginizda(brezilya, cin, rusya vs vs), turkiye'de yaratilan ici bos-insaat odakli-ekonomi mucezisi' nin farkina mi variyorsunuz? uykunuz mu kaciyor?

    ***ulkenin borc stogunu karsilastirirken neden uzun ve kisa donem borc stoku diye ayrima gitmiyorsunuz? dediginiz gibi 3000 lira kazanirken (diyelimki 10000 lira borcunuz var), gelecek ay 9000 lira odemek zorundaysaniz, sizin uykunuz kacar mi kacmaz mi? ve siz hala borc yigidin kamcisidir, kariyi satar onumuzdeki ay 9000 lirayi kapatiriz mi diyorsunuz?

    ben size kizamiyorum bile artik. okumaktan, arastirmaktan acizsiniz. su linklere tiklamayacaginiz bile. ve o hep akp kaliplariyla yatip kalkicaksiniz.

    fatality bonus: turkiye 1990 larda dunya'daki en buyuk 16. ekonomiydi. bugun 17. olmasiyla ovunmeyin tasaklarinizi keserim.

    edit: bazı densizler, türkiye'nin dünya ekonomisindeki sırasına kanıt göstermediğim için mesnetsiz konuştuğumu söylemiş. (mavi ekran verdim bu arada) (112 tane link var entry'de ve hala benim kafadan attığımı söyleyebiliyor ???????????)

    neyse, biz yılmadan devam edelim.

    http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/152005.asp

    o zamanlardan bir haber. 1997'de türkiye dünyanın en büyük 16. ekonomisi kısmına dikkat!!

    edit 2: bir çok arkadaş sıcak para ile cari açık arasındaki ilişkiyi öğrenmek istemiş. güzel bi başlıkla anlatmaya çalışıcam. bizlerden ayrılmayın. =)

    edit 3: entryi duzenleyen ve insanlarin(!) okuyabilecegi bir formata sokan ntpl'e cok tesekkur ediyorum.

  • tüm söylenenlerin aksine tamamen doğru olduğuna inandığım olaydır. benim bi nuriye teyzem vardı, yeni yıla ölü girdi ve gerçekten bütün yılı ölü geçti. o yılı takip eden üç yıl boyunca da ölü girdiği her yılı öyle geçirdi. sonra ne yaptı bilmiyorum. belki evlenip çoluk çocuğa karışmıştır.

  • 2 cocugum var, 4 ve 7 yasindalar. bir sure once bosandim. her insanin hayati ve yasadiklari farklidir. ben kendi evliligimde kendim ve cocuklarim icin iyi bir gelecek gormedigim icin bosandim. baba olarak iki cocugumun velayetini de aldim. calisiyorum bir yandan iki cocuguma bakiyorum olmadigim zamanlarda bana yardimci olabilen insanlar, yani ailem var. olmasalardi da bir sekilde bakici tutar veya isi birakir bir caresine bakardim.
    cocuklarim annelerini gormek istiyor mesela, anneleri degil gormek telefonla bile nadiren ariyor, yani is oradan bakildigi gibi degil, herkes evladini bagrina basmiyor. veya evladini cok sevdigini dusundugunuz insan oyle degilmis anliyorsunuz

    cocuklar ile kavga kufur icinde bir hayat surmektense bu sekilde yasamak daha iyi, terbiyeli yetistiriyorum, saygi ogretiyorum.
    evet cok ama cok zorlaniyorum, bir erkek olarak 2 cocuga bakmak butun gun ilgilenmek ve bunu yaparken gunlerini doldurarak gecirtebilmek inanilmaz zor, nihayetinde eline telefon tablet versem aksama kadar bir kosede otururlar ama vermiyorum, neyse kendimi anlatmaya gerek yok.
    kendiniz mutsuzsaniz ve bu mutsuzluk cocuklarinizin gelecegini tehlikeye atiyorsa oturup detayli dusunun. bosanma sureci de bir erkek icin hic kolay degil, inanin cekismeliye gidince ugramadiginiz iftira kalmaz, ustelik kanuna gore bunu kadin ispatlamak zorunda degil ordan hesap edin iste.