hesabın var mı? giriş yap

  • yağlı kafayla gezmeyi sevmiyordu. pis kokmak istemiyordur. ayakkabıyı çıkarınca etrafı kokudan bayıltan, uyarıldığında da yok yav benim ayaklarım kokmaz diyen pişkin leş adamlardan olmak istemiyordur. ailesinden öyle görmüştür, standardı budur. sabahları tertemiz güne başlamayı seviyordur. vücudu ıslanmadan uykusu açılmıyordur. kirli vücuda temiz kıyafetler giymeyi sevmiyordur. yakın temas halinde olduğu insanlara saygı duyuyordur. yanında oturan, aynı odayı paylaşan, aynı araçta yolculuk eden insanları rahatsız etmek istemiyordur. uykudan 5 dakika daha erken uyanmaya üşenmiyordur. zamanında uyanıp duş alır, saçlarını kurutursa hasta olmayacağını biliyordur bünyesi zayıfsa akşamdan giriyordur suyun altına.

  • telefondan kasıt "telefon numarası" sanırım. hemen kontrol ettim, benim numaramda cinaslı kafiye var. demek ki apaçinin önde gideni, fenerle yol göstereniyim :/

    bir buçuk sene sonra gelen edit: ben bu entry'i yazdığımda başlıktaki 20. entry falandı. geçen zamanda yazarların hepsi uçurulmuş.. sıra bende mi acaba :s

  • ikinci dünya savaşı gibi dünya tarihinin en vahşi savaşlarından birinden bizi koruyan ismet paşa'yı her geçen gün daha iyi anlamaktır.

    o lanet savaşın filmlerini izleyince bile insanın içi bunalıyor, karamsarlığa sürükleniyor, ağlayası geliyor ama işin gerçeğinden bizi uzak tutan bu insana ne kadar dua etsek azdır. bugün ukrayna'da korku içinde bekleyen halkla azıcık empati kuran kişi bu durumu anlayacaktır.

    hitler, stalin, churchill gibi kurtların arasında denge kurmak hiç kolay bir iş değildir. başka ülkede olsa bu adamın değeri daha çok bilinirdi. hakkında daha çok araştırma yapılır ve dünyaya denge siyasetinin en iyi uygulayıcılarından birisi olarak tanıtılırdı. kendisi de ne kadar mütevazıymış ki, bu işin primini hiç yapmamış. elinden geleni uygulayıp tarihteki yerini almış.

  • 8 yıldır yazılımla uğraşıp bu adamdan fazla para alıyorsanız kusura bakmayın ama siz de vurduruyorsunuzdur. *

  • paris'te bircok unlu yazar ve ressamin yasadigi bolge. yuruyerek gezmeyi sevenler icin 7 km lik ve yaklasik 3 saat suren bir yolculuk bekliyor. bu gezinin baslangic noktasi 10 numarali metro hatti uzerinde bulunan cardinal lemoine istasyonu. istasyondan ciktiginiz zaman rue du cardinal lemoine uzerinde solda 71 numarali bina irlandali yazar james joyce'un bir donem yasadigi evi gorebilirsiniz. james joyce ulysses kitabini burada tamamlamistir. ayni yol uzerinde biraz daha ilerleyip sagda 74 numarali binanin ucuncu katinda 1922 - 1923 yillarinda ernest hemingway'in yasadigi yeri gorebilirsiniz. bu sokagin bir arka sokagi olan rue descartes 39 numarada da hemingway bir sure yasamis. hemingway'in kitabinda anlattigi` : a moveable feast ` sokaklarda yururken rue clotilde'de eglise st etienne du mont'u gorursunuz. bu kiliseye gitmemizi yolda bizimle konusmak isteyen parisli yasli bir teyze tavsiye etmisti. icinde oturup kilisenin serinliginden yararlanabilirsiniz. buradan cikip seine kiyisini takip eden yolda bircok unlu yazar ve sairin gittigi kitapci, bar ve kafeler bulunur. rue des grands augustins'ten sola dondugunuz zaman solda 7 numarali binada pablo picasso'nun studyosu gorursunuz. 1936 - 1955 yillari arasinda burada yasamis ve guernica'yi 1937 yilinda burada tamamlamistir. st germain bulvarina inip saga dogru devam ederseniz sagda 11. yuzyilda yapilmis olan eglise st germain des pres'i gorursunuz. ayrica bu cevrede bircok guzel kafe ve restoranlar oldugundan bu uzun turda mola vermek icin iyi bir noktadir. les deux magots, cafe de flore jean paul sartre, simone de beauvoir gibi unlulerin takildigi kafelermis. ayrica oscar wilde'in 1900 yilinda menejitten oldugu l'hotel(o zamanki ismi hotel d'alsace) bu bolgede rue des beaux arts uzerinde 13 numaradadir. rue jacob 44 numarada bulunan hotel d'angleterre ise hemingway'in paris'te ilk gecesini gecirdigi oteldir. tam olarak tarih ve oda numarasi da belirtilmis. 20 aralik 1921 oda no 14. rue bonaparte'dan guneye dogru yurumeye devam ederseniz jardin du luxembourg'a ulasirsiniz. sokaklarda paris havasi alip arastirmaci gozlerle gezerken montparnasse bulvari uzerindeki la rotonde, le dome, select, dingo bar gibi yerlerde yemek yiyip birseyler icerek bu 7 km lik geziyi tamamlamanin keyfini cikartabilirsiniz. burasi 4 numarali metro hattinin gectigi vavin istasyonu yakinlarindadir.

  • - sen ne iş yapıyorsun şimdi?
    - zombileri öldürüyorum.
    - ama zombi diye bir şey yok ki!
    - peki sen hiç zombi gördün mü ortalıkta?
    - hayır.
    - biz işimizi yapıyoruz da ondan.

    .