hesabın var mı? giriş yap

  • bu gün dışarı çıktım, birkaç işim vardı. kalabalık bir sokakta 4-5 yaşlarında bir çocuk denk geldi, annesi birkaç metre ötedeki büfenin akbil sırasındaydı sanırım. çocuk yere çömelmişti, elindeki bir parça koli şeridini yere uzatıp sokaktaki diğer insanlara "atla" diye sesleniyordu. kimse üstünden atlamadı, sıra bana gelince ben atladım. arkamı dönünce gülümsedi, annesinin yanına koşup "abi atladı" dedi.

    siz de atlasaydınız ya ibneler, neyiniz eksilirdi?

  • 1 yıl içinde tutukluluk hali sonlandırılıp, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. eylül'deki duruşmasını dışarıda beklemektedir. yani eşine, o kızcağıza ve ağabeyine yönelttiği ölüm tehditlerini gerçekleştirebileceği şekilde...

    allah belanızı versin ya. artık bu yaratığa da hapishanelerde yer yoksa kime var? ne biçim ülkeymiş be...

  • gol ile arasında 3 dakika olduğu için gözlerden kaçtı. 1-2 kişi yazmış sadece.

    61. dakikada, trabzon'un dakikasında beşiktaş taraftarı ''futbolun katili türk hakemleri'' diye bağırdı; liderliğini, şampiyonluğunu kenara bırakıp. dün 7 kişi kalan takıma oley çekip, üç üç üç diye bağıran adamların örnek alması gerekiyor.

    maçın en önemli detayı buydu bence.

  • bu sefer emir demiri kesmez yalnız söyliyim. ülkenin başkentine de kayyum atamak öyle diyarbakır'a atamaya da benzemez. boş atıp dolu tutmaya çalışma gibi duruyor.

  • dokuzdan dördü çıkaramayan itü mezunu inşaat mühendisinin yaptığı evlerde oturmak

    edit : inşaat mühendisleri ve itü mezunlarından bolca hakaret içerikli mesaj aldım genellikle yanlış anlamış olamaz mı minvalinde. inşallah oturduğunuz evlerde, geçtiğiniz köprülerde statik - mukavemet hesaplarını yanlış anlamamışlardır sayın inşaat mühendisleri.

  • hava çok soğuktur ve iki kirpi vardır. kirpiler ısınmak için birbirlerine sokulurlar. bedenleri ve nefesleriyle birbirlerini ısıtırlar. çok sokulduklarında, dikenleri birbirlerine batar; uzaklaşırlar. bu sefer de üşümeye başlarlar. tekrar sokulurlar, tekrar dikenleri incitmeye başlar; tekrar uzaklaşırlar.
    kirpiler böyle yakınlaşıp uzaklaşmaya devam edip dururlar, ta ki en uygun mesafeyi bulana dek...
    öyle bir mesafe olmalıdır ki bu kirpilerin arasındaki; ne dikenleri birbirine batacak kadar yakın, ne de donacak kadar soğuk olmalıdır. ve en sonunda bir mesafe bulurlar, hem ısınıp hem de dikenlerden yaralanmayacakları...

    bu mesafe ikilemi insanlarda da aynıdır. insanları da diğer insanlara çok yakınlık rahatsız ederek incitir, çok uzaklıksa yalnız bırakarak ruhunu üşütür. ne insanlarla yapabilirler, ne de yalnız kalabilirler. onlar da tıpkı kirpiler gibi en uygun mesafeyi bulana dek mutlu olamazlar. işte hayat genelde bu doğru mesafeyi bulmaya çalışmakla geçer. ilişkilerdeki bu doğru mesafeyi ayarlamaya çalışmanın adı da kirpi metaforu'dur.

  • tck md.1225/z "göğüs dekoltesi tamamıyla açık, sütyen giyilmeksizin, toplum içinde kendini gösteren kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır"

  • üniversitelerden siyaseti temizlemek yerine ilkokuldan itibaren "farklı düşüncelere saygı" diye bir ders koyalım. daha çok işe yarayacaktır.

    8 yıl sonra gelen edit: başlık başa. yazar tüymüş ya da uçurulmuş.