ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
atatürk'ün şu an gelmesi halinde ilk icraatı
-
(bkz: istiklal mahkemeleri)
avrupa yakası'ndan akılda kalanlar
-
burhan ve ifot'un ellerinde kahve paso dedikodu yapmaları.
"hava attığı yazlık var ya, kimin çıktı biliyo musun ? eltisinin ! yahu benim zümrem belli. ben sizinle görüşürüm kubilay peynircioğlu'yla, selin yerebakan'la görüşürüm. benim zümrem belli. aklı sıra beni ezecek."
insanların komplekslerini aşkın bir mizahla anlatan, bu kadar hayatın içinden diyalogları olan, nefes alan karakterleri olan bir diziydi. gülse birsel buralardan yalan dünya düzeyine nasıl düştü anlamak güç vallahi.
spermler arasındaki diyaloglar
-
-yumurtayı buldum!
-üzüm o salak! midedeyiz..
avm ile iş hanı arasındaki fark
vücudunda arapça yazılar çıkan bebek
-
bir de türkçe altyazılısı çıksa da bunun biz de anlasak dedirten bebektir.
26 ocak 2015 new york kar fırtınası
hesap makinesiyle sözde indirim hesaplayan esnaf
-
eminönü çantacılardayım. girdim bir dükkana. bir çantanın fiyatını sordum. bu esnaf insanı 200 küsür bir fiyat söyledi. bende "ya bu internette 80 tl satılıyor" dedim ve gösteri başladı.
"bi dakika o zaman abi" diyerek hesap makinesini kaptı yalandan bi kaç tuş, sonrasında "saalii abii bunların potu neydi" gibi saçma sapan bir cümle ile kafasındaki denklemde boş bilinmeyeni de doldurdu. ve tekrar hesaplama yaptı. sonra hesap makinesini bana döndürdü ve yazanı gösterip "en son bu olur" dedi. gösterdiğide inanmazsın 80 tl :)
200 küsürden 80'e hangi hesaplarla geldi, saliabi o ara hangi sihirli sözcüğü söyledi çözemedim :) içimde keşke 40 tl falan deseydim üzüntüsüyle aldım çantayı çıktım.
atatürk'ün sokakta pelerinle gezmesi
-
sana ne yarram isterse mayoyla gezer diye cevaplanabilecek trol tespiti. bakın yüz yıl etkili koymuş atam üretim hala devam ediyor
kutu oyunları
-
guncelleme: entry steam turkiye para birimi/kur degisikligi oncesi yazilmistir, bu sebeple guncel durum belirtildigi kadar uygun olmayabilir.
günümüzde dolar ve euro'nun geldiği son nokta ile maalesef iyice lüks haline gelen bir hobi olmuştur. buna çözüm olarak steam üzerinden çoğu oyunun dijital versiyonu uygun fiyata bulunabiliyor, tabiki masabaşı buluşmaları ile aynı keyfi vermese de hem ekonomik olması, hem ulaşımımız olmayan çoğu oyunu deneyebilme fırsatı sağlayabilmesi, hem de pandemi döneminde uzaktan oynayabilme imkanı yaratması ile tercih edilebilir.
aşağıda kendi steam kütüphanemde bulunan oyunları güncel bgg sıralamaları ve linkli isimleri ile paylaşıyorum:
1. brass: birmingham
3. gloomhaven
6. terraforming mars
7. dune imperium
8. gloomhaven jotl
11. spirit island
12. gaia project
13. through the ages: a new story of civilization
14. twilight struggle
16. scythe
22. concordia
25. wingspan
29. root
31. everdell
34. viticulture essential edition
46. agricola
83. lords of waterdeep
yukarda listelenmeyen farklı oyunlar da mevcut, aratabilirsiniz.
ek olarak tabletop simulator da fena değil imiş.
edit: board game arena önerisi geldi
yaş ilerledikçe katlanılması zor şeyler
-
ergen tavırlar. kendi ergenliğimden bile tiksindim.
claudio cesare prandelli
-
fenerbahçe ile oynanacak süper kupa maçının centilmence geçmesi temennisini "şunun bilinmesini isterim ki, yıllar sonra birer delikanlı, birer genç kız olacak miniklerin 'soma için oynanan finali hatırlıyor musun ne kadar güzel bir gece olmuştu' demesi beni tüm zaferlerden daha çok mutlu edecektir." diyerek dile getirmiş güzel insan.
şu kirlenmiş türk spor camiasına ne kadar örnek olur bilinmez ama umuyorum ki güzel bir iz bırakacaktır bu topraklarda.
edit: bırakamadı.
5 temmuz 2022 doktorun vicdansızlığı
-
sorun doktorun uygulamasında değil sağlık sistemindedir. mesai süresince 8:20'den 16:30'a kadar her 10 dakikada bir hasta veriliyor. tahlil istenen, film istenen, önceki gün veya günlerden sonuç getiren hastalar için herhangi bir süre ayrılmıyor. zaten 10 dakika bir hastanın hakkıyla değerlendirilmesi için yeterli değilken üstüne sonuç ve kontrol hastalarına da bu randevulu hastaların süresi içinde bakılmaya çalışılıyor. ek olarak her gün hastane çalışanlarından randevu alamayanlar ricacı oluyor. randevu almayı başaramamış engelli ya da çok yaşlı hastalar geliyor.
bazen bir hasta dışarı çıktığında muayene bulguları, tetkiklerinin sisteme işlenmesi henüz bitmemiş oluyor dolayısıyla hasta çıkınca hemen bir sonraki hastayı çağrı butonuna basamıyorsun. sen çıkan hastanın işini bitirmeye çalışırken ya da başka poliklinikte muayene olmuş bir hastanın raporunu e-imza ile imzalamaya çalışırken birileri kapıyı açıp randevusuz bakılmak için ricada bulunuyor. her hastaya yukarda bahsettiğim şeyleri anlatmak da neredeyse muayene kadar sürdüğü için bir yerden sonra kısaca randevusuz bakamayacağınızı randevu alıp gelmelerini öneriyorsunuz.
tabi hasta da kendi penceresinden bakınca “içerde kimse yok, boş boş oturuyor bize bakmıyor” diyor. hatta bazen “iki dakka baksanız ne olur “ diyorlar. iki dakikada ayak üstü bakılınca aslında çok şey oluyor. mesela basit bir bel ağrısı diye düşünüp yeterince zaman ayırıp muayene edemediğiniz hasta verdiğiniz ağrı kesici ile biraz rahatlayıp, bittikçe eczaneden tekrar tekrar alıp. sonrasında artık o ilaçlar etki etmediğinde geldiğinde yayılmış bir rahim kanseri olarak çıkabiliyor karşımıza. sonrasında “2 dakika baksanız ne olur” diyen hasta yakınları “anneme geç tanı koydukları için kanseri ilerledi , tedavi şansını yitirdi “ diye size dava açıyorlar, hasta da yeterli muayene edilmediği için tedavi şansını yitirmiş oluyor.