hesabın var mı? giriş yap

  • benim ödediğim vergiler sayesinde kaldırımdan yürüyenler burayı eleştirenleri eleştiriyor. in lan o kaldırımdan. it. ben verdim parasını.

  • muhtemelen maymunlar cehennemi'ne benzemeyen bir ülkede yaşayan mükemmel bir teyzedir, kendisinin bisiklete de binen versiyonu olmak istiyorum.

    gençken kendi korkunçlu kayınvalidesinin boyunduruğu altında, ya da kaynanası ölüp başından gitmişse bile "en temiz ev benim olmalı", "eve gelen herkesi çatlatana kadar yapılması en zor yemeklerle beslemeliyim", "hayatımın en önemli amacı balkona en temiz çamaşırı yaymak" gibi düsturlarla sürekli dizlerinin üzerinde yer silmek, düşüp ölmeyi göze alarak cam silmek, temiz halıyı 80. kez yıkamak, "filanca hanım çok misafirperver, evinde bi rahat ediyoruz bi rahat ediyoruz" diye adı çıkana kadar milleti yedirmek, içirmek, ağırlamak için geberinceye kadar uğraşıp akrabalar arasında nam salmak için ömür harcayıp, sonuçta kendi oğlu evlendiği gün perte çıkmış bir kocakarı olup, ahiretini kazanmak için dua günlerinde gezip "nasılsa gelin bana bakmaya mecbur" diye ne kadar yağlı, tuzlu, hamurlu, nişastalı şey varsa tıkınıp, orta üstü sayılabilecek bir yaşta yatalak olup kendi gelininin hayatının ortasına sıçarak, kadınlığı bir kısır döngü gibi yaşasa daha mı iyi olacaktı amk?

    mevcut enerjinizi döşeme parlatıp, törensiz ve gergin bir şey olan "yılın über ev kadını" ödülünü almaya değil, kendinize, kitaba, yürüyüşe, kediye köpeğe harcayın.

  • belki de çocuk olabilen son nesle ev sahipliği yapmasındandır. şimdi kimse çocuk değil ki. herkes twitterde facebookta ya da en kötü ihtimalle bir rpg yada moba oyununda fenomen olmanın peşinde.

    hatırlıyorum da kahvaltıdan sonra gelir zilimize basardı arkadaşlar. öğlenin sıcağında çıkma diye azarı yedikten sonra yemin billah eder gölgede oynayacağımıza ikna ederdik evdekileri. güneşin altında it gibi dilimiz dışarı çıkana kadar top oynardık. sonra mahalledeki tulumbaya birimiz üstten su döker diğerimiz pompalardı. o buz gibi suyun altına kafamızı sokar, kana kana içerdik. serinledikten sonra gölge bir yere çöreklenip tekrar kuvvet toplayana kadar cips kola çekirdek takılır muhabbet ederdik. hayat çok güzeldi lan.

  • artık kullanmadığım bir spor aletini 800 liraya ilana koydum. elemanın biri “abim, canım abim 500 olsun hemen gelip alayım” diye mesaj attı. ben, o fiyata olmaz ama 750 olsun dedim. arkadaş başladı yok sakatlık geçiren birine alacaklarmış arkadaşlarıyla da, parayı çıkaramıyorlarmış da, sevaba girermişim de. neyse o biraz çıktı ben biraz indim anlaştık.

    abim gelecek almaya dedi. numaramı istedi. sözde abisi aradı beni aletin ebatlarını sordu. sedan arabaya sığar mı? yoksa babamın arabasıyla geleyim dedi, sığar dedim. buluşma yerine c serisi mercedes ile geldi. abi bakalım sığmazsa pederin x5 i alıp geleyim dedi. neyse bir şekilde sığdırdık, aldı gitti. ben de salaklığıma gülüp el salladım arkasından.

  • - abi eve hırsız girmiş.
    + laptoplar yanımızda mı?
    - evet.
    + o zaman değerli bir şeyimiz kalmadı içerde. kapıyı üstüne kilitleyin, açlıktan ölsün şerefsiz.

  • piyasalarda belirsizlik, hızlı dalgalanmalar ve ani fiyat değişikliklerinin yaşandığı durumları ifade eden bir terim. genellikle bir varlığın, finansal enstrümanın (mesela hisse senedi, döviz, emtia) fiyatındaki hızlı ve keskin dalgalanmaların ortaya çıkmasıyla oluşur.

    fiyat kaosu, ekonomik belirsizlikler, politik gelişmeler, doğal afetler, finansal krizler veya piyasalarda spekülasyon gibi etkenlerden kaynaklanır. bu faktörler, yatırımcıların veya piyasa katılımcılarının gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmekte zorlanmalarına ve ani alım veya satım hareketleriyle fiyatları hızla değiştirmelerine yol açar. fiyatların hızlı bir şekilde yükselip düşmesi de büyük kayıplara neden olabilir. ancak, fiyat kaosu aynı zamanda bazı yatırımcılar için fırsatlar da sunabilir, çünkü hızlı fiyat hareketleri bazen kısa vadeli kar elde etme potansiyeli sunar.