ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
instagram'da feminist şaire regl kanı sansürü
-
"imagine if men hated rape as much as they hate period"
sokakta dans eden filistinli kız
-
muhtemelen turist olarak gittikleri bir ülkede sokak sanatçısının müziğine lirik dansıyla eşlik eden filistinli kız. kız ilk önce çekiniyor ama babasının teşvikiyle mükemmel bir dansa başlıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=gshtsyjlgbe
baskıcı toplumda büyüyüp, kendini ve kızını bu denli mükemmel yetiştirmiş babayı ayakta alkışlıyorum.
edit: kızın dans ettiği yer italya'ymış.
arkada çalan şarkı; https://www.youtube.com/…-1u8xvk54&feature=youtu.be
brad pitt'in son hali
-
fotoğrafı açtığımda çökmüş brad pitt'i iki dakika aradım. 59 yaşında taş gibi olan hâldir. verdim eksini kardeşim.
edit 1455 fav ile debe'ye giremeyen entryi okudunuz.
pilot kabinine girip pilota karınla yattım demek
-
ölmeden önce kabin azabı yaşamaya sebebiyet verir.
1 milyon lira verseler türkiye'den gider misin
-
ülkenin yarısı üzerine para verip kaçmaya razı adamın sorduğu soruya bak aq
şer güçler dolar üzerinden darbe planlıyor
-
bir profesörün iddiası.
bu gibilere edirne'den ötede yağmurlu havada su vermezler, bizde prof olurlar.
bana ne lan çıkmam saraydan
-
1150 oda yaptırdım altından
içini döşedim iran halısından
o da benim değil milletin malından
bana ne lan çıkmam saraydan
türkiye'nin 10 yıldır eurovision'a katılmaması
-
ülkeler arası siyaset ağır basıyor denmiş.
bassa ne olacak eurovision’da bu birini kazandırmayı bırak ilk 5’e sokmak için bile yeterli değildi.
bok gibi şarkılarla katılıp “ama falanca bize puan vermedi” demek de yüzsüzlük.
hatta türkiye’nin 2003’ten 2012’ye kadarki derecelerine dönün bakın, hemen hepsinde hak ettiğini aldığını göreceksiniz. 10 yıl içinde neredeyse sürekli 2 ve 4.olmuş türkiye. neredeyse yüzde 70-80 ilk 5’te kalmış. daha ne derecesi alacaksın “shake it up şekerim” falan deyip.
sen gel “düm tek tek” diye bir şarkıyla katıl, sonra bekle ki kazanasın.
sertab’ın şarkısıyla o “düşman” dediğiniz ülkelerin bile türkiye’ye nasıl çatır çatır 10-12 puan verdiğini görmüştük. iyi iş çıkarırsan sonucu da iyi olur.
kaldı ki ingiltere’nin yıllar boyu sıfır çektiğini de cümle alem biliyor. demek ki bu adamların dostu yok, ondan sıfır çekiyor.
türklerin yersiz derecede duygusal olduğunu daha önce yazmıştım. bu saçma sapan duygusallığın içine bürünüp ülke politikasını ona göre belirlemek de neresinden baksan anlamsız.
seda kubulu seni hala çok seviyorum
-
yalniz yenge de afrikali forvet gibi. kubulu ney lan.
edit: ispiyoncu icin tanim, gol kralligindan sonra uzaklara giden kisinin hala sevilmesi durumu!?
ebrar karakurt
-
türk halkının anlayacağı dilde yazıyorum;
yere göğe sığdıramayıp milyon eurolar verdiğiniz, uğruna saçma sapan şarkılar yapıp halkı gaza getirdiğiniz, bir bok alamadan eve dönen primci, gazeteciye saldıran, belinde silahla el alemin eşine salça olan a milli futbol takımının hatta teknik kadronun hatta federasyonun toplamında şu kızdaki kadar taşak yok.
helal olsun. kazanmak önemli değil şu mücadeleyi görmek bile yeter. olimpiyat oyunları olmasa şu kızlardan haberi dahi olmayacaktı ülkenin.
edit: 'taşaklı' kelimesini kullanmam cinsiyetçi bir algı yaratmış. bu bir ironiydi. ben bu ülkede eskiden ironimi açıklamak zorunda kalmazdım. ama mecburen şu an üşenmeden 'istemeyerek' açıklamak istiyorum.
taşaklı dememin sebebi: cinsiyetçi türkiye'de cesaretin, hırsın, mücadelenin erkek bir eylem olduğunu dile getirmek için taşaklı kelimesinin kullanılması. ama bu maçta, entrynin başında belirttiğim 'erkek' futbol takımında görmediğimiz cesaret ve gücün, kadın voleybol takımımızda fazlasıyla gördük. o sebepten, erkekte göremediğimiz gücü kadında gördük manasında 'taşaklı' dedim. o kelimenin cinsiyetçiliğine ithafen.
daha da açayım mı?