hesabın var mı? giriş yap

  • şimdi sen kendince dün geceden beri bunca insanın mesajlarla, entryilerle senin hayata tutunman için çabalamasını keyifle izledin ya, bir mesaj ve bir entryle bu işe müdahil olan insanlardan biri olarak söyleyebilirim ki; hiç gocunmadım. kendimi aptal yerine konulmuş gibi de hissetmedim.

    tüm o çabayı gösterenlerin her biri, senin şaka yapmış olmanı gönülden diliyorlardı zaten. diledikleri bir şeyle karşılaşmaları neden onları komik kılsın ki, değil mi?

    sana bir sır da vereyim; bunun şaka olduğunu sadece dilemiyorlardı, %99 şaka olduğunu biliyorlardı da zaten. aptal yerine konulmayı da göze alıp, bir hayatın %1' lik ihtimalle bile olsa yokolmasına gönülleri elvermedi sadece. bunca çaba ondandı yavrucuğum.

  • kuduz aşısı anadolu kırsalına ulaşmadan önce, kuduz köpek tarafından ısırıldığından şüphelenilen kişiler kilere kilitlenir ya da ağaçlara bağlanırdı. gözetim altında tutulurdu. hastanın delirme süreci başlarsa hastalığı kapan kişi, acı çekmesin diye köylülerce vurulurdu. her köyün böyle birkaç anısı vardır, bu dediğim durum 60-70 sene önce tamamen sonlanmış. yine de kuduz, insanlık tarihinin en korkunç virüsü olabilir. semptomların başlamasından sonra ne yaparsanız yapın, ölüm kaçınılmaz son maalesef. bir şey sizi ısırdıktan sonra derhal en yakın sağlık kuruluşuna koşun, hele ısırık kafaya yakınsa.
    edit: ayrıca bu videoda ölümü kesin bir adamı acı içinde yaşatıp kayıt altına almanın etik olmadığına inanıyorum.

  • son 3 yıldır her gün yaptığım aktivite. şimdi 130 kiloyum ama sorun değil, becel var kalbimi koruyan. teşekkürler becel.

  • burada görüleceği üzere.

    her şeye karşısınız ama hiçbir şeyden de eksik kalmıyosunuz, her şeye özeniyosunuz ama özendiğiniz şeyleri bozmak istiyorsunuz. madem ki bu tür şeyler sana ters git evinde otur çocuk bak neyin şovunu yapıyosun

    gelen mesajlar üzerine edit: kimsenin giyim tarzını yaşam tarzını eleştirdiğim yok haddime de değil zaten sadece yapılan hareketin gereksizliğinden samimiyetsizliğinden bahsettim. her olayı islam düşmanlığına getirerek mağduriyet yaratmanızdan tiksindim artık

  • takip mesafesini korumadan altındaki tonlarca ağırlığındaki araçla şehir içinde hız canavarlığı yapan kamyon sürücüsüne katıksız 10 sene hapis verilmesi gereken olay.

    böyle 50-100 kişiye bu cezaları istisnasız verseler takip mesafesi konusunda vatandaşlar bilinçlenir.

  • aslinda acaip teknik, acaip eglenceli bir spor. ama o paspas işi biraz sayginligi, ciddiyeti azaltiyor. sen bu kadar teknik bir spor yap, bu kadar zeka ve yetenek istesin ama insanlar senin sporundan "ehehe paspasliolar demi eheh" diye bahsetsinler. acik konusuyorum, federasyon baskani olsam 3. günü adam bicaklamaktan iceriye girerdim.. böyle rezalet olmaz..

    sen paspasi hangi spora soksan o siporun ciddiyeti kalmaz ki arkadas. daha niye bunda israr ediyorsunuz ki..

    bence dünya curling federasyonu derhal kural degisikligine gitmeli. oyle yer falan paspaslanmamali. yapilacaksa da oyle fiti fiti yapilmamali. bir usturup bir adap, bir agirligi olmali sporun.. anasini satiim balikesirli kapicilar derneginin yil basi balosuna ceviriorsunuz güzelim oyunu.

  • insan karadeliğe düşerse bir kütüphanenin arkasına geçer. böyle bir film mi yapsam acaba? çok saçma bir fikir öyle değil mi? evet bence de öyle.

  • trafik polisi hız yaptığı için bir kadına ceza yazmakta:

    - memur beey, lütfeen.. yazmasanız olmaz mıydı? hadi hadi...
    - güzel hanımlara ceza yazmadığımızı mı düşünüyorsunuz?
    - ehihihi...
    - haklısınız, yazmıyoruz. *cezayı yazar*

  • can dündar ın evinde bi gece sabaha kadar neşet ertaş dinlendi. rakı içildi ama kimse sarhoş olmadı. olgun şimşek bi türkü okudu neşet baba ağladı. beni dedi ölünce garip anadolumun insanına sarın. sonra uzun adam geldi cenazesine. önce cenaze namazını bekletti. sonra cenazeyi halk' tan ayırdı korumaları. o' nu var eden garip anadolu insanı vasiyetini yerine getiremedi, dokunamadı ona. sonra uzun adam geldi. cenaze nin yanına gülerek geldi. gördüm. bi şiir okudu neşet e ait değil. düzelttiler. kaç yıl gurbette kaldı bu adam. kim yüzünden? cenazesini seçim aracı olarak kullanılan fikir yüzünden. sonra gitti kalan müzik in sahibi hasan saltık getirdi almanya dan. neşet ' i. artık aşıklık geleneği yok. mahzuni şerif ve neşet den sonra son buldu. ama ölen neşet değil biziz. çünkü dinlemiyoruz. dinletmiyoruz. hem neşet ertaş ölür mü ulan? +nasılsın?
    -iyiyim, sen?
    +neşetsiz.

    ayrıca, arkadaşlar özür dilerim ama benim neşet ertaş ile rakı içmişliğim var.

  • aslında çok karmaşık bir mevzu değil ama olaya politik açıdan (left wing/right wing) ve elon sevgisi/nefreti üzerinden yaklaşınca beyinler düzgün çalışamadığından yorumlar da mantık çerçevesinde olamıyor.

    abd'deki büyük şirketlerde çalışmış/çalışan ahbabı olmuş herkes bu resmi daha önce binlerce defa gördü:
    yeni ceo/başkan/müdür işe alınır/şirketi satın alır.
    shake things up'a karar verir.
    zarar eden şirketi personeli azaltarak kurtaracağını düşünür ve personeli işten çıkarır.
    severance packages için milyon dolarlar öder çünkü ona göre şirketin ettiği/edeceği zarar ödeyeceği tazminattan daha fazladir.
    her şeyi planlayan ve hesaplayan, neyi neden yaptığının farkında olan bir liderse bu hamleleri işe yarar.
    değilse sıçar/batar.

    musk'in söylediğine göre twitter günde $4m zarar ediyormuş. twitter'i leveraged buyout (lbo) ile (nakit $31b + borç $13b) satın aldığını, yani borç kısmının şahıs üstünden değil, twitter üstünden şirketin kendisi teminat gösterilerek alınan kredi olduğunu hesaba katınca neyi neden ve hızlıca yaptığını anlamak çok zor değil. iyi/kötü demeden random bir şekilde çalışanların yarısını işten çıkararak maliyeti düşürüp ücretli özellikler vb. ile de para kazanmayı hedefliyor. böylece şirketin kendisine ait bu kredi borcunu şirket üstünden kazandığı parayla faiziyle birlikte geri ödeyecek. ancak twitter batarsa, tasfiye edilecek olan da yine twitter olacak.
    çalışanların yarısını işten çıkarmak $13b borcu kapatmaya nasıl yetecek? yetmeyecek. amaç da yetmesi değil zaten. amaç, ek harcama yapmayıp toplam borcu arttırmamak. zira twitter'daki mid-level bir swe'nin maaş, equity, benefitsle birlikte aldığı yıllık para $400-500k. ortalama $150k desek, 150x3750=562000. yani en kötü ihtimalle yılda $562m karı olacak işten çıkardıkları sayesinde.

    ****

    california ofis çalışanları, california'daki warn act yasası yerine getirilmediği gerekçesiyle dava açmıştı. musk'in, sisteme erişiminiz engellendi ama 4 ocak'a kadar tüm haklarınızı almaya devam edeceksiniz email'inden sonra kovulan çalışanların avukatı açıklama yapmış:
    "it looks like employees are getting their notices and at least some will be paid until january 4. i am pleased that elon musk learned something from the lawsuit we brought against him at tesla and is making an effort to comply with the warn act. we filed this case preemptively to make sure a repeat of that violation did not happen."
    musk paralarını ödediği sürece o davadan bir şey çıkacak gibi durmuyor.

    işten çıkarılan personelin sisteme erişimini kesiyor çünkü sabotaj riskinden korkuyor. data silinebilir, source code kırılabilir, hassas/gizli bilgiler kopyalanabilir, dışarı servis edilebilir.. 60 günlük maaşı verip personele evinde oturmasını söylerek bu tip eylemlerin önüne geçmiş oluyor.

    ****

    musk'ın adımlarını planlamadan ve hesaplamadan attığı, fikirlerini modellemediği ve kendisinden daha iyi bilenlere danışmadığı, o fikirleri beta gruplarında test etmeden/uygulamadan hayata geçirdiğini ve bu konuda olması gerekenden daha hızlı davrandığını, kullanıcının ve reklam verenin ne istediğini göz ardı ettiğini, bu nedenle de bu satın alma eyleminin büyük bir sıçış olduğunu düşünen bir kesim var.

    bunun aksine, musk'ın ticari bir deha olduğunu ve/veya ticari sihirli dokunuşa sahip olduğunu, tam olarak da bu nedenle başarılı olduğunu ve olmaya devam edeceğini düşünen de epey insan var. 'büyük bir sıçış gibi gördüklerinizin arkasında aslında hem müthiş bir ticari zeka hem de twitter'i şu anda olduğundan daha iyi bir şeye dönüştürme ve musk'ın ifade özgürlüğünden anladığı normu gerçekleştirme motivasyonu var' diyorlar.

    bilmiyorum, ben musk'ın god complex sahibi olduğuna inanıyorum. kendi içimde 'kesin bu yüzden' gibi net ve tartışmaya kapalı bir görüşüm olmamakla birlikte twitter'i satın alma motivasyonunda bu kompleksin rol oynadığını düşünüyorum. twitter'in nasıl olması gerektiğine dair iyi/kötüden bağımsız bir vizyonu var ve bu vizyonun gerçekleşmesi durumunda dünyanın daha iyi bir yer olacağına inanıyor. bunu sağlarsa, insanlığa bir başka katkı yaptığını düşünerek tatmin olacak.

    debe ve ekşi şeyler edit'i:
    editörler 'kıdem tazminatı' olarak çevirmiş ama ben türkçe'de karşılığı olmadığı için bilerek severance package'i kullanmıştım. zira board of directors $200m değerinde tazminat alacak ama aynı şey kovulan diğer 3700 çalışan için geçerli değil.

    california'daki warn act yasası der ki; 30 günlük bir süre içinde 50 veya daha fazla çalışanı işten çıkarmayı planlayan şirket 60 gün önceden layoff notice vermeli. vermediyse 60 günlük ödeme yapmalı ve yasayı ihlal ettiği her gün için $500 ödemeli. şirketler ise genelde notice vermek yerine bu 60 günlük ödemeyi yapmayı tercih ederler. bu nedenle de severance package çalışan işten çıkarılır çıkarılmaz hazır edilir.

    musk, california ofisi çalışanlarını işten çıkarırken 60 gün önceden layoff notice vermedi. vermediği için de 60 günlük ödeme yapması gerekiyordu ama bununla ilgili herhangi adım atmadı ve kovulanlar da kendisine dava açtı. 3 kasım'da açılan davanın ertesi günü musk, 4 ocak'a kadar ödeme yapacağını açıkladı. bu ödemenin içinde 2 aylık maaş + sağlık sigortası var ama compensation, yani tazminat yok. en azından bildiğimiz kadarıyla yok. eski bir twitter çalışanı çıkıp separation agreement'i bizimle de paylaşırsa o zaman paketin icinde ne olduğunu ve ne olmadığını hep birlikte daha iyi anlarız.

  • kurtulanlar arasına adımı yazdırmama az bir vakit kalan illet hastalık

    gururla ve sevinçle edit: tahlil sonuçları geldi. kurtuldum!!!
    (ama diyete bir süre daha devam etmem gerekiyormuş)

    11 yıl sonra gelen edit: lan her şey düzeldi, iyi gidiyor falan derken bu meret bu sefer belden aşağı vurdu. sağ testisi aldırdık. hasta yatağımdan bildiriyorum.

    büdüt: en beğenilen entrim bu ya, kaderime mi küssem, ssg'ye mi sövsem bilemedim.