ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
255 oy kullanılan sandıkta 255 hdp oyu çıkması
-
van başkale özpınar köyü 1083 nolu sandıkta vuku bulmuş olaydır.
güneydoğu'da hangi şartlarda seçim yapıldığının göstergesidir.
buyrun
seçmen sayısı 255, kullanılan oy 255, geçersiz oy 0, hdp 255
vay anasını, istanbul'da bile tüm sandıklarda en az %5 oranında geçersiz oy çıkarken, ülkenin en ücra köşesinin köyünde, öyle bilinçli seçmenler varmış ki, tek bir tane geçersiz oy çıkmamış..
tek bir sandık da değil hani,
mesela van akçalı köyü 1002 nolu sandık sonuçları. buyrun
kayıtlı seçmen sayısı : 116
geçersiz oy : 0
hdp : 117
evet, hevaller burada biraz bokunu çıkartmış , seçmen sayısından çok yazmışlar hdp'ye, ben söylemiyorum ysk tutanakları öyle diyor.
isteyen bölgenin sandık tutanaklarına bakabilir. 330'da 329'lar, 290'da 288'ler filan havada uçuşuyor.. ne hikmetse geçersiz oy yok denecek kadar az buralarda..
https://sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf
edit: bu 116 seçmen 117 hdp konusunda çok mesaj geldi, tabi ki ysk resmi tutanak diye yayınladığına göre bi şekilde prosedüre uygun olması lazım, sandık görevlisi de gaza gelip hdp'ye vermiş anlaşılan..
kuzey güney
-
ilginç neden-sonuçlar barındıran dizi.
gelin kuzey-güney ilişkisine bir göz atalım;
-kuzey; hayali olan askerlik mesleğini yapamadı, çünkü hapisteyken yaralandı.
-kuzey; hapse girdi, çünkü güney'in yaptığı kazayı üstlendi.
-güney; kaza yaptı, çünkü kuzey çok alkol almıştı ve arabayı kullanamayacak haldeydi.
-kuzey; çok alkol almıştı, çünkü güney ile cemre'yi öpüşürken gördü.
-güney; cemreyi öptü, çünkü daha önceden cemre onu dudaklarından öpmüştü.
-cemre; onu öptü, çünkü güney cemrenin gözünden kuzey'in attığı kumu çıkarmaya çalışırken yakınlaştılar.
-kuzey; cemrenin gözüne * kum attı, çünkü güney cemre ile onun öpüşmesini kesmişti.
-güney; cemre ile kuzey'in öpüşme anını yarıda böldü, çünkü kuzey gözlerini kapattı.
-kuzey; gözlerini kapattı, çünkü oyun icabı değil içinden gelerek cemre'yi öpüyordu.
-kuzey; cemre'yi öpmeye hazırlanıyordu, çünkü şişe çevirmece oynuyorlardı.
bence bu dizide tek suçlu var; o da şişedir abicim.*
14 şubat 2021 13 vatandaşımızın şehit olması
-
(bkz: operation eagle claw)
yukarıdaki operasyon, dünya tarihinin en büyük rehine kurtarma facialarından biridir. fort bragg'de delta force ekibine ders olarak gösterirler "bir daha böyle mallıklar yapmayalım" diye. bu operasyonun sonucunda, rehineler ölmedi, ama rehineleri kurtaramadılar ve buna "failed operation" dediler. yani başarısız operasyon.
hatta başkan carter açısından, ciddi bir politik skandaldı.
çünkü rehinelerin kurtarılamadığı operasyona başarılı denmez. denemez, yok böyle bir şey. hepsinin öldüğü operasyonla ise ancak dalga geçilir. suudi'lerin uçağa operasyon yapmaya çalışırken zavallı haline yıllarca güldük. onda bile 3 rehine ölmüştü.
şimdi 13 şehidimiz var ve komutan tebrik ediyor.
ama ben artık siyasileri değil, askeri suçluyorum. çünkü bu operasyonu başarılı görüp, tebrik eden komutan varsa ve subaylar da durumu çaktırmıyorsa...ya ne desem gg.
hayırlı işler'in ingilizce karşılığı
-
steve jobs.
bağımsız sinema
-
"sinema endüstrisi olmasaydı, iyi filmler yapılabilirdi." sözü bağımsız sinema hakkında bize en net anlamı ifade eden sözdür herhalde. bir senaristin ya da yönetmenin; toplumsal kaygılardan arınarak, siyasi veya ideolojik baskılardan sıyrılarak kamerasını istediği gibi kullanma özgürlüğüdür bağımsız sinema.
bir karıncanın hayatını mı çekmek istiyorsun? portakallardan bahset. tecavüze uğramış bir kadından mı bahsetmek istiyorsun? halkı çek. bağımsız sinema budur.
iftiralar olmasaydı ak partiyle ay'a bile çıkardık
-
(bkz: yenge de maşallah ne içiyor)
modern insanın eski krallardan daha kral olması
-
bu bakış açısına destek olarak:
en kral kral;
patatesin tadını bilmiyordu.
domates tatmamıştı.
dondurma yememişti
çikolata yememişti.
içtiği en iyi şarap bile günün hijyen koşullarından ve üzüm ıslahı
yetersiz olduğundan kötü şaraptı.
şerbetçiotu bilinmiyordu, biranın iyisini şansa içebilirdi.
viski icat edilmemişti.
sadece 1 beygirle yolculuk yapabiliyordu, toprak yol bulur da atlı arabayla giderse 4 beygirle gideceği yere gidebiliyordu.
şimdi en gariban bile 80 beygirle yola çıkıyor.
kuzey güney
-
izledik stres olduk tamam. gittim içeri tabi dizinin etkisindeyim düşünüyorum neler oldu diye. lan dedim o anda "evreka"
burada gerçekten son zamanlarda gördüğüm (hatta hayatımda gördüğüm) en iyi ürün yerleştirmeyi kullanmış vodafone'a bir tebrik iletiyorum.
bence ödül almalı (ciddiyim)
neden mi?
hatırlayalım: (hafif spoiler)
kuzey'in telefonu çalışmaz ve taksiciden telefonunu ister. taksicinin telefonunda cemre'yi arar. cemre numaraya uzun uzun bakar ve açıp açmamakta tereddüt eder. ekranda 3-4 saniye boyunca kocaman bir 0549 lu numara gözükür (vodafone).
cemre'nin açmamasını anlarız çünkü o anda kuzey'in onu çağırması onu büyülü bir dünyaya çağırmıştır. hiç bir şeyin bu anı bozmasına izin vermez.
sonunda açar telefonu.
ama asıl olay burda kopar: taksici arkasına döner ve der ki: "tünele giriyoruz" (yani telefon çekmeyebilir anlamında)
sen, ben, evdeki herkes, nilgün teyze, fatma yenge hepimiz "ayayaaaa aaaaay ayy gelme diyemicek beykoz korusuna.. ay ay ay kız ölecek" diye tırsarız. ve gerçekten de doğal bir şekilde tırsarız.
ama gel gör ki vodafone her yerde, tünelde bile çeker.
tünelin içinde bile çok net duyar kuzey'i cemre.
zeynep'i arar, haber verir.
vodafone'a alkışlar gelir kanımca.
bu kadar güzel reklam yerleştirme yapınca da alttaki hashtag'li saçma twitter mesajlarını da artık çekebilirsin vodafone.
elini sıktık. tebrik ettik.
çirkin kız bulunmayan ortam
-
erkek lisesi. çirkin kız bulunmazdı bizim sınıfta, güzel de bulunmazdı. binaenaleyh kız bulunmazdı.
edit: izmirde bulunan kullanıcı arkadaşların yardımcı olması ümidi ile;
kan anonsu
hayata dair iç burkan detaylar
-
bir teyzenin hasta kocasının canının muz çekmesidir.
az önce annemle birlikte markete gittim. hasta olduğum için yiyebileceğim bazı şeyler vardı onları aldım. kasada bir teyze kasiyer kızla konuşuyordu. "hasta da, canı çekti çok" diyordu.
kasiyer kız da "teyzecim o zaman tuvalet kağıdını bırak, ya da muzu bırak" diyordu.
1 tane muz ve tuvalet kağıdı almış.
1 muz ve tuvalet kağıdı.
elinde 25 kuruş kalmış.
beğenmeyip de yemediğimiz o muzlar var ya. onlardan 1 tane sadece. kocası hastaymış ve canı çekmiş...
alamayacaktı muzunu. ya da tuvalet kağıdını.
ama alabildi. çünkü onun duasını almak bana nasip oldu.
belki senin duan da bana şifa verir teyze? otomatik kapıdan korktun ya teyze, geçemedin ya oradan...
ben eve gelince ağladım biliyor musun?
japonların yaptığı inanılmaz karmaşık tatlı
-
çileğin suçu neydi dedirtmiştir. bütün çaba sonunda yine bir çilek elde etmek içindi. hayır bir de videoyu izlerken aklım hep ilk pişirdiği çileklerin nerede olduğundaydı. neyse ki sonunda döktü. kaçırdım diye çok endişelenmiştim. işte bütün işsizliğimle oturup 8 dakika 38 saniyemi ona verdim.
çay koyulur mu dökülür mü sorunsalı
-
(bkz: çay katayım mı)
medya taksim'le ilgili kışkırtıcı yayın yapıyor
-
yavşak türk medyası eğer gizli gizli yayınlıyor da benden saklıyorsa çok ayıp ediyor.