ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
21 mart 2018 doğan medya grubunun satılması
-
lacivertler arası geçiş yaşanmıştır.
halk dikkat etmedi tekrar işi sıkmak durumundayız
-
(bkz: tabi lan manyak mısın)
o halktan yıllardır biz neler çekiyoruz bir bilseniz sayın başkanım. hiç laftan anlamıyorlar 18 yıldır kendilerini fakirleştiren, aşağılayan, yok sayan bir partiyi iktidar yapıp o da yetmezmiş gibi delicesine iktidarın yaptığı her hatayı ölümüne savunuyorlar. ne deseniz az bu millete, ne deseniz haklısınız sayın başkanım, sırtından sopayı malından vergiyi eksik etmeyeceksiniz bu kendini bilmezlerin.
debit : her millet layık olduğu şekilde yönetilir.
sözlükçülerin en iyi 5 roman listesi
-
kibariye
tarık mengüç
adnan şenses
kobra murat
george hagi
edit:
denizleriastagel, balık ayhan;
karayemis, izmirli taylan için hatırlatma yaptı.
görüldüğü gibi oynayan bir toplumuz.
demografik geçiş
-
şehirleşme ile tüm ailelerin bir veya iki çocuğa düşmesi ile yaşanır. ülkemizde ebeveyni veya bir üst nesili, dedeleri vs.leri köyde doğmuş herkes annem babam 6 kardeşmiş (4-8 arası genelde), biz iki kardeşiz derler. bu iki kardeşin de toplam 3 çocuğu ya olur ya olmaz. bu geçiş, batıda endüstrileşme ve şehirleşme en az 100-150 yıla yayılmışken, türkiye g. kore gibi ülkelerde 40-50 yılda bir iki nesile sığması nedeniyle çok sert olmuştur. çin'de devlet kontrolü ve dayatması ile böyle olmuş, hatta ileri gitmiş, hindistan'da ise şehirleşen nüfusta aynen yaşanmaktadır. bu nedenle aslında önümüzdeki 50-75 yıla baktığımızda dünyanın kontrol dışı ve kaçınılmaz bir ekolojik felakate sürükleyecek bir nüfus artışı sorunu görünmemektedir. tüm dünyada tarım için nüfusun maksimum %10 civarı yeterli, onda da makinalar şu anda zaten etkin, kalan nüfus şehirlerde, iş bulabilirlerse hizmet sektöründe çalışacak. bir eve 4 çocuk, onların bakımı, eğitimi ve istihdamı diye bir şey mümkün değil. yani bu da aslında şehirli insan toplumlarınıın nüfusu temelde, ekonomisinden gelen bir ekolojik dengeye tâbi, kendi kendine bir düzene oturuyor demek oluyor. şehirli insanın bir, bilemedin ikiden fazla çocuk yapması da bir tür sosyal çılgınlık olarak görülüyor. sosyolojik bir trend olarak da insanlar neden evlenmeleri ve çocuk yapmak zorunda olduklarını sorguluyorlar.
şu anda bile aslında birkaç nesil öncesinde 60-80 yaşları arası yaşanan ölümlerin yaşanmaması, yani ortalama ömrün uzaması ile nüfus artıyor. çok insan doğduğu için değil ölüm oranları azaldığı ve ölümler ileriki yıllara ertelendiği için. günümüzde hindistan çin ve güneydoğu asyada artık bir nüfus patlaması beklenmiyor. nüfusları dengeye oturdu.
bir tek afrika 21.yy ortalarında bugünkü nüfusunu katlayacak (nijerya vs.) diye düşünülüyor, onlar da aslında bazı diğer dünya ülkeleri gibi keskin bir demografik geçiş yaşarlarsa tahmin edilenden erken bir zamanda dünya nüfusunun artık artmadığı, dengede kaldığı veya azaldığı zamanları kendi ömürlerimizde görebiliriz.
fifa'nın nusret'e soruşturma başlatması
-
olan ülke itibarına oldu denmiş de ülke itibarının başına tam olarak ne geldiğini anlamadım. avustralyalı dünyaca ünlü bir restoran zinciri sahibi bir futbol müsabakası sonrası kural ihlali yaptı diyelim, nasıl avustralyalıların konuyla ilgili endişelenmelerini gerektirecek bir şey yoksa bizim de olmamalı. sanki nusret ülkenin dışişleri temsilcisi. otu çöpü ülke itibarına bağlamasak mı artık?
edit: birkaç mesaj geldi, değerli arkadaşlar hemen her ülkede tek bir kişinin eyleminden tüm milletini itham etme müessesesi bir avuç kafatasçı ve 31'ci ergenin tekelinde olduğundan hiçbir ülkede ülkemizin itibarına gölge düşürebilecek kamuoyu mevcuduna ulaşılamayacaktır. ülke itibarı için endişelenmek için çok daha ağır olaylar gördük. şimdilik rahat uyuyun :) *
düşünce gücü ile entry girmek
-
şu anda yaptığım sey
hamas'ın yaptığını türkiye'de yapmak zorundayız
-
hamas o yaptığının sonunda fare gibi deliklerden çıkıp sürüne sürüne ateşkes için yalvarmaya gitti israil' e. isterseniz o aşamaları geçip direk sürünmeye başlayın.
t: terörist eylem ifadesi.
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
-
haydi buğdayı sapından çöpünden ayırdın, taşla da ezdin un yaptın da bunu mayalandırıp sıcak bir yerde pişireyim diye nasıl düşündün ya?
türkçeye çevrilince kötü duran markalar
-
jacob's - yakubunki
cüzdanda fotoğraf taşımak
-
tutunmaktır bazen. zor zamanlarda kredi kartlarına, kimliklere değil de varlıkları ödül olan, özlemleri bile ümit veren, varlıklarıyla sizi siz yapan ve siz olmaktan çıktığınızda geçmişi ve nereye ait olduğunuzu, gücünüzü hatırlatan insanların yüzlerine fotoğraftan da olsa bakabilmektir. onlar bilmezler bile, oysa o kadar fazlasıdır ki sizin için derin bir nefes alıp da yorgun bir anınızda işlevi sadece para koyup çıkarmak olacak cüzdanınızı sizin için değerli hale getiren o fotoğraflara bakmak. hayata mola vermek, güç toplamaktır bazen sevdiklerini her an yanınızda taşımak, sevdiklerinizin varlığı.
interval koşu
-
vucut kapasitesini ve yüksek hız dayanıklılıgını gelistirmek icin maraton veya yarı maraton kosucularının sık sık yaptıgı antrenman türü.. maraton/yari-maraton hazırlıgı yapanlar -ama oyle bitirdim diyebilmek icin degil, iyi bir derece icin cabalayanlar-; 800 metre yüksek hız(17-18km/saat) + 200 metre düşük hızda yürüme(5-6km/saat); veya 2000 metre yüksek hız(16-17km/saat) + 200 metre düşük hız yürüme(5-6km/saat) periyotlarında toplam 10-20km seklinde takilirlar siklikla..