hesabın var mı? giriş yap

  • biz neden vergi ödüyoruz 1 kişi bana bunu açıklayabilir mi? neden yani neden? her zor zamanda futbol kulübü gibi sms kampanyası başlatılacaksa neden vergi veriyoruz yok mu açıklayacak biri?

    ya da fransızlar, amerikalılar niye ihtiyaç duymuyorlar sms'lere?
    (bkz: ihtiyat akçesi)

  • çok galatasaraylıyım. çok ama.

    futbolcuları sahada sırılsıklam olup sıçana dönerken, ceketinin üstüne yağmurluk giymeyi reddetmesi ve bütün maçı o ıslak ceketle tamamlaması...

    böyle teknik direktörüm olsun, her maç 110 gol yiyelim... helal sana bilic.

  • önce şunu söyleyeyim; şeker, yani bildiğiniz şeker pancarından veya şeker kamışından yapılan şeker ile glikoz şurubu arasında "sağlık" açısından bir fark bulunmaz.

    şeker, insanın beslenme diyetine "yaygın" olarak gireli şunun şurasında 100 yıl dahi olmadı. daha öncesinde şeker sadece zenginlerin ve şanslı bir azınlığın "lüks"ü idi. dolayısıyla insan vücudu şeker tabanlı bir beslenme için gerekli evrimsel altyapıya sahip değildir.

    daha açık ifade edersek, bilim insanlarının söylediği gibi; "eğer şeker bugün icad edilseydi (evet, şeker bir icattır), tıpkı sigara gibi zehir olduğu gerekçesiyle yasaklanırdı"...

    yani öyle glikoz şurubu içermeyen içecekler içtiğinizde sağlığınızı korumuyorsunuz. yediğiniz her şeker vücudunuzu zehirliyor. buna, bildiğiniz en doğal çiçek özlerinden üretilmiş olan "bal" da dahil... arı balı sağlıklıdır, doğaldır diye, her gün kaşık kaşık yemek dangalaklıktır. bal dahi az ve öz tüketilmelidir.

    gelelim glikoz şurubuna:

    şekerin formülü bellidir. evet, şeker kimyasal bir maddedir, fruktoz ve glukoz'un belli oranda karışımından oluşur. bildiğiniz kristal şeker de, glikoz şurubu da tümüyle aynıdır. sadece üretim şekilleri farklıdır fakat ortaya çıkan madde kimyasal olarak birebir aynı şeydir.

    tekrarlayayım: şeker pancarından elde edilen ve "doğal" sandığınız şeker ile glikoz şurubu arasında kimyasal açıdan hiç ama hiçbir fark yoktur.

    peki itiraz niye?

    glikoz şurubunun üretim prosesi sırasında "daha sağlıksız" bir ortamın kullanıldığını mı düşünüyorsunuz? yahut, glikoz şurubunun içine daha farklı "kanserojen" maddelerin karıştığını mı? hayır, böyle bir şey de yok, bu işin standartları bellidir... kaldı ki, sıradan şeker de aynı üretim proseslerinden geçip "katkı" maddeleriyle üretilir.

    sadede geleyim:

    şeker yemeyin olm. şekerli şey tüketmeyin. doğal şekermiş! doğal şeker diye bir şey yok, hepsi şeker pancarı üreticilerin yalanları. şekeri ha mısırdan yapmışsın, ha pancardan. aynı bok... hepsi kimyasal bunların...

    not:
    meyve yiyin. ihtiyacının olan tüm şeker herhangi bir elmanın veya üzümün içinde mevcut. fazlasına insanın ihtiyacı yok...

  • bayansanız kesinlikle ama kesinlikle üzgün bir ses tonu ile ;

    - ticaretini yapmıyorum ki ben bu işin , ihtiyacım olmasa satar mıyım hiç güzelim arabamı.

  • https://www.gov.uk/…vice/turkey/safety-and-security

    --- spoiler ---

    stray dogs

    most towns and cities have stray dogs. local authorities take action to control and manage numbers but packs congregate in parks and wastelands and can be aggressive. take care, remain calm, and avoid approaching stray dogs. ıf you’re bitten, seek medical advice as rabies and other animal borne diseases are present in turkey.

    --- spoiler ---

    herkes 7-8 dil bildiği için çevirme gereği duymadım

  • geçen sene arkadaşın arkadaşının yeni aldığı iphone 7 telefonunu çalmışlardı.
    geçen günlerde ise arkadaşlarımla otururken biralarımız bitmişti, almak için civardaki tekele doğru yürürken bir kız bekçileri sıkıştırdı ''telefonum çalındı yardımcı olur musunuz '' diyerekten. her zaman yaşanıyor yani.

  • kıbrıs adası'nda bulunan, resmi isimleri ağrotur ve dikelya egemen ingiliz üsler bölgesi (sovereign base areas of akrotiri and dhekelia) olan, birleşik krallık topraklarıdır.

    ateşkes halindeki iki idareli bir ada olan kıbrıs'taki üçüncü aktör olan ingiliz üsler bölgeleri, zaten karmaşık olan kıbrıs'taki durumu daha da bulandırmaktadır. dikelya üsler bölgesi ayrıca fiziksel olarak birbirinden uzak ve sba (sovereign base area) yolu olarak anılan bir yol ile birbirine bağlanan iki ayrı bölgeden; dikelya garnizonu ve aya nikolas röle ve telsiz gözlem istasyonundan oluşmaktadır. bu iki bölgeyi birbirine bağlayan sba yolu belki de bütün kıbrıs üzerindeki en karmaşık statüye sahip toprak parçasıdır: yaklaşık olarak 6.2 mil uzunluğundaki bu iki şeritli asfalt yolun kendisi ve etrafındaki 15-20 metrelik şerit ingiliz toprağı, güneyi kıbrıs cumhuriyeti kuzeyi de kktc toprağıdır ve yolun her iki tarafında da yaklaşık 400-500 metre aralıklarla (asker barındırılan) rum ve türk gözcü kuleleri mevcuttur. resmen tampon bölge* olarak sayılmasa da, malesef rum ve türk'lerin birbirine bu kadar yakın sınırlarda olması sebebiyle tampon bölgede yaşanan sorunların çoğunun yaşandığı, ancak tarafların bm'nin görece kibar ve resmi tavrı ve genel hatları belli çözüm prosedürleri yerine birleşik krallık askerlerinin ukala ve umursamaz tavrıyla uğraşmak zorunda kaldıkları, neşeli, keyifli bir yerdir.

    ağrotur ve dikelya üsler bölgelerinin her ne kadar kuruluşları aşamasında yalnızca askeri üs olarak işlev görmeleri amaçlandıysa da, bugün ingiliz üsler bölgeleri içerisinde tahminen 7000 kadar sivil kıbrıs vatandaşı (cypriot) yaşamatadır (bu kişilerin neredeyse tamamı rum etnik kökenlidir) ve adanın karmaşık yapısından dolayı hem kıbrıs cumhuriyeti vatandaşı, hem ingiliz kraliyet tebaası sayılmakta, tercih edenler ingiliz pasaportu taşıyabilmektedir.

    */insert moar useless info here, soon /*