hesabın var mı? giriş yap

  • bir yandan dna, kamera ve daha bir suru kanit olmasina ragmen tutuklanmayan hala sokakta dolasan tecavuzcu, tacizci ve katiller. diger yanda da tek bir bulgu bile olmadan, hic bir sorgulama yapilmadan direk hapise giren baba.
    ulkede gram ayar yok.

  • milli servetten harcadığınız parayı neden çöpe atıyorsunuz?
    hiç mi kafanız çalışmıyor sizin?

  • "duyarlı" veliler tarafından gerçekleştirilen eylem. çocuklarının otizmli öğrenciler ile aynı çatı altında okumasını protesto (!) etmişler.

    istanbul otizm gönüllüleri derneği başkanının lafıyla:

    --- spoiler ---

    "keşke biraz insan olabilseniz ve bu birlik halinizi, gücünüzü faydalı işlerde kullansanız" ifadeleriyle eleştirdi. yetkililerin önlem almadığının altını çizen (dernek başkanı) sedef erken velilere de "umarım çocuklarınızda karşınıza çıkmayan otizm ve benzeri nörolojik farklılıklar torunlarınızda karşınıza çıkınca derneklerimize gelir destek isterseniz. bugünkü bütün kötülüğünüze rağmen o gün yine biz elinizden tutacağız. çünkü size benzemiyoruz ve hiçbir zaman benzemeyeceğiz"
    --- spoiler ---

    edit: şöyle bir başlık varmış, moderasyon doğru başlık altında birleştirebilirse çok güzel olur (bkz: otizmli çocuklara karşı eylem)

    büdüt: birleştirildi. teşekkürler kanzuk*

  • onlarca kişinin öldüğü trafik kazalarında bile firma ismini sansürleyen, en ufak bir ipucu vermeyen malum medyanın bu olayda sergilediği ekstra afişe çabası akıl sahipleri için ibretlerle doludur.

  • sözlükteki yeni üniversite mezunlarını göreceğiniz başlıktır.

    ilk tasoların üzerinde sevimli kahramanlar vardı. tasolar üçe ayrılırdı. normal, süper ve mega diye. kalınlarından dolayı bu isimleri alıyordu. hatta değer olarak 1, 2 ve 5 değerleri biçilirdi. mega olan ayrıca pembeydi.

    sporcu kartlarından arta kalan vakitlerde oynanırdı. çevreye yapılan yeni binaların mermerli duvarlarında oynamak gerekirdi başka düz yer yoktu.

    çöküş sebebi ise beybileyd kuşağıdır. yok kenarı bilmem neli tasolar yapıldı. kimsenin aşina olmadığı karakterlerle süslendi.

    digimon'la duffy duck bir olabilir mi amk?

  • daha önce bir arkadaş yazmış yine kuduz filminde zengin ve kötü kalpli adamın (yanlış hatırlamıyorsam ağaydı) oğlunu hastaneye yetiştirememesi ve çocuğun kudurarak ölmesi. bu filmi bize ilkokul 3. veya 4. sinemada izlettirmişlerdi.

    düzeltme: the last soul in a fish bowl uyardı filmin adı çocuklar çiçektir (kuduz) necla nazır ve tarık akan oynuyor.

  • uzun yıllar boyunca köpekler için bir sürgün mekanı olmuştur bu ada.
    ilk kez 2. mahmut döneminde sayıları artan köpekler toplanıp kayıklara bindirilmiş, hayırsızada'ya sürgüne yollanmışlardır. fakat köpeklerle hiçbir problemi olmayan, hatta köpeklerin şehre uğur getirdiğine inanan halk padişaha tepki gösterir. böylece köpekler kurtulurlar. gönderildikleri gibi sandallara bindirilip tekrar istanbul'a geri getirilirler. 2. mahmut'tan sonra abdülaziz de bu köpeklerden kurtulmaya çalışır. halk yine tepkisini ortaya koyar, o da geri vitese takmak zorunda kalır. yine kötü bir sondan kurtulur bu cefakar hayvanlar. en sonunda 2. abdülhamit kuduz tehlikesini bahane edip 80bin köpeği buraya yollar. geri dönüşü olmayan bir yolculuktur bu. yapılan bu hareket 2 ay içerisinde 80 bin köpeğin telef olmasıyla sonuçlanır. köpekler bu sefer kaybederler. halk üzgündür, köpekler üzgündür. bi tek kediler festival havasındadır. tabi bütün bu yapılanlar batıya uyum yasaları çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. amaç kuduzdan falan kurtulmak değildir. tüm bu yapılanlar sadece batılılara hoş görünme çabasından ibarettir. modern kentler, köpeksiz sokaklar uğruna bir nesil köpek acımasızca katledilmiştir..

  • bu filmi sevip beğenen yazarların nicklerini bir kenara not ediyorum. 29 mart 2009 yerel seçimlerinden sonra akp olur da yüksek bir oy alır, büyükşehirleri falan kazanırsa, seçim başlıklarını kontrol edip "bu parti nasıl bu kadar oy alıyor aklım almıyor, şokşokşok, bu ülke adam olmaz" yorumları yapan yazarları ayrıca not edip bu iki grubun kesişim kümesini alacağım, bu kümedekilerin yerini bi şekilde yerlerini tespit edip burunlarına yumiyum sokacağım o yazarların. böğürlerine piknik tüpüyle vuracağım, ayaklarının küçük parmaklarını ezeceğim.

  • biz zamanlar polisken 4-5 kere kadın erkek kavgasına denk geldim. usulca yanaşıp tarafları ayırıp, adamın duyamayacağı bir mesafeye ilerleyip "hanımefendi şikayetçi misiniz?" diye sorduk. sadece 1 tanesi sikayetçi oldu. adamın taşkınlığı devam edince kelepçeledik merkeze aldık.

    diğerleri "hayır sorun yok o benim kocam/sevgilim." dedikleri için mecburen arkamızı dönüp yürüdük. çünkü direk müdahale eden arkadaşlarımızın mağdur olduğuna sahit olduk.

    adam darp edildiği için (aslında zor kullanıldı) sikayetçi oldu, kadın ben yardım istemedim ki dedi. ve arkadaşlarımız sokaktan geçen masum bir insanı döven sivil vatandaş gibi yargılandı.

    tanıdık geldi di mi "ben yardım istemedim." cümlesi.

    soran arkadaşlar için edit: yaralanma ya da "kan" yoksa yukarıda dediğim gibi yapacak bişey de olmuyor. fakat yaralama mevcutsa zaten "suç" oluşmuş olduğu için gereği mutlaka yapılıyor.