ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlükçülerin evlerinde bulundurdukları silahlar
-
güneş altında kurumuş kot pantolon.
üç çocuğun bir çocuğa tecavüz etmesi
-
kütahya simav'da gerçekleşmiş olaydır. yaşları 14,15 ve 17 olan üç insan evladı tarafından 12 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edilmiş, sonra ayakkabı bağıyla boğulmuş, ardından da kafası taşla ezilmiştir. bu nasıl bir vahşettir. çocuk diyebileceğimiz yaştaki bu insanları ahlaken bu kadar dibe çeken, vicdanen bu denli körleştiren, bu kadar vahşileştiren neydi ki! haberlerde üç çocuk denmiş ama ben bunlara çocuk denmesini kabul etmiyorum. çocukluk masumluktu, oyun oynamaktı, arkadaşlıktı... ulan yeni bir ayakkabı alındığında gece heyecandan uyuyamamaktı çocukluk! bunlar mı çocuk, nerde bizim çocuklarımız! havsalam almıyor yeminle. eskiden dört çocuk bir araya geldi mi maç falan yapardı, taso oynardı, bilyede birbirini üterdi en fazla. ulan bunlar üçü bir araya gelip dördüncüsüne tecavüz etmiş, sonra da öldürmüş ya! hey yarabbim ya! yok olalım, toz olalım biz bunu da duydum ya!
oğlunun peşinden camdan atlayan anne
-
valla kendisinin de evladının da hayati tehlikeyi atlatıp iyi olduğu haberine denk geldiğinde resmen gülümsedim ve inanılmaz mutlu oldum. 2 yaşındaki çocuğun 4. kattan beton zemine düşüp sağ kalması mucize evet ama özellikle annenin o yükseklikten düşüp bırakın sağ kalmayı tek kemiğinin bile kırılmaması kesinlikle akılalmaz.
yaratıcı kesinlikle koruyor anne'leri. ve hep korusun onları ve evlatlarını.
zengin semtlerin ortak özellikleri
-
2 tane kanatlı kuşun sesleri elbet değildir.
insanların araba park edişleri, yayalara saygı duyması, selamlaşması çöplerini kapılarının önüne koymamaları bazı detaylardır.
işimiz kuşlara kaldıysa sabahları balata gelin amk martı sesinden geçilmiyor.
2019 otomotiv krizi
-
üstteki yazar realiteden o kadar uzak ki tam olarak neye yakın bir türlü anlayamadığım başlık,her argümanına bir cevap mutlaka var ama (bkz: burasi turkiye) burda at,avrat,silah emanet edilmez.toplu taşıma hiç de öyle avrupadaki gibi rahat bir ulaşım yöntemi değil.sana ütopyanda tatlı rüyalar
çok sayıda yazarın ısrarı üzerine gelen edit:şükela modu kullananlar için üstteki yazar: (bkz: #92175541)
fırında balık
-
balık etinin bağ dokuları diğer etlere göre daha gevşektir. bu özellik balığın hemen pişmesini ve fazla pişirildiğinde suyunun kaçmasına neden olur. tabi burada balığın yağ durumun önemlidir. yağlı balıkları ızgara ya da tavada pişirmeye gerek yoktur. barbun, tekir, mezgit gibi balıklar daha çok tavada kızartmaya uygun balıklar. fakat pandemi sebebiyle mangal ya da park bahçe imkanı kısıtlı olduğu için evinizde koku istemiyor ve balıktan maksimum verim almak istiyorsanız uyguladığım bir yöntemi paylaşıyorum. genel olarak çipura ve levreği bu yöntemle yaparım.
elinizin altında hazır olması gerekenler
7 yemek kaşığı zeytinyağı sızma zeytinyağı
2 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu
2-3 çay kaşığı kurutulmuş kekik
2 küçük diş sarımsak
öğütülmüş biber
deniz ya da kaya tuzu
yağlı kağıt
alüminyum folyo
fırını önceden 210 dereceye ayarlayın. soğuk fırına asla atmayın. önceden ısıtılmalı.
balıkları temizledikten sonra iyice kurulayın.
tepsi boyutunda alüminyum folyo içerisine aynı büyüklükte yağlı kâğıt yırtın. folyo balığa temas etmemeli. buna dikkat edin.
balığı yağlı kâğıdın ortasına alın. balığın her iki yanında olan filetosunun ortasından kuyruğuna kadar çizik atın görsel
bu kesiğe deniz tuzu ya da kaya tuzu öğütün
küçük kapta zeytinyağı ve limon suyunu çırpın ve balıkların üzerine paylaştırın.
iç kısmına ezdiğiniz sarımsağı sürün.
elinizde kekik ve karabiberi birbiri ile karıştırın ve balığın üst kısmına serpin. biz biraz sulu şekilde pişirdiğimiz için karabiber serbest ama susuz pişirecekseniz fırında karabiberi tavsiye etmiyorum. piştikten sonra serpebilirsiniz.
tereyağı seviyorsanız kesikleri iç kısmına nohut büyüklüğünde tereyağı parçası yeterli. daha büyük parça koymayın.
200 derecede 20 dk, 190 derecede kontrollü bir şekilde 5 dk yeterlidir. ağdasız ve daha sıkı balık eti sevenler bu süreyi kontrollü bir şekilde uzatabilirler.
--- buğulama tarzı sevenler ---
yağlı kâğıdı her iki ucundan katlayarak balığı içerisine hapsedin. aynı şekilde kalması için folyoyu da zarf şeklinde kaptın ve buhar çıkmayacağından emin olun. görsel
fırın tepsinizin içerisine iki parmak su ilave edin ve bir saatlik pişirme süresini başlatın. 35-40 dk sonra suyunu kontrol edin. kalmamışsa biraz takviye edin.
--- buğulama tarzı sevenler ---
hepsi bu kadar basit.
not: siz balığı nasıl istiyorsanız tüketin fakat buğulama ya da en azından fırında pişirdiğinizde omega 3 yağ asitlerinin kaybı çok daha az olduğu için gelişme dönemindeki çocuklarınıza bu şekilde pişirin.
ilkokulda statü farkı yaratan nesneler
-
faber castel markalı herhangi bir ürün.
abi renkli kalemi olsun, kurşun kalemi olsun yeşil yeşil. hem böyle içimden '' zengin bunlar '' diye iç geçirmişimdir. ben genellikle daf dershanesinin sikimtrak odundan yapılmış kalemini kullandığım için aaahh aahh, daha fazla konuşamayacağım, hislendim.
solo test
-
bi iki kere oynadıktan sonra siziy sıkmaya mahkum oyun..
son olarak 1 piyon bırakırsanız, bilgin
2 piyon, zeki
3 piyon, kurnaz
4 piyon, başarılı
5 piyon, normal
6 piyon, tecrübesiz
7 piyon, aptal
8 piyon, gerizekalı
9 piyon, beyinsiz
olarak adlandırılıyosunuz.. 9 dan sonrasını yazmamışlar.. zaten böyle bi durumda yazılanı da anlayamassınız..
ibda-c
-
çelik'i ölümle tehdit eden örgütmüş.
allahaşkına soruyorum, ölümle tehdit ettiği kişi çelik olan bir yasadışı örgüt olabilir mi ya?
1 temmuz 2020 renault rezaleti
-
nasıl yardımcı olcaz anlamadım ki? pazartesi bi de bana getir ben bakayım bari.
honda'nın türkiye çalışanlarına verdiği haklar
-
bizimkilerde hayirli cumalar mesaji atar..kidem tazminatinin ustune yatar...
albaydan milli güvenlik dersi almış efsanevi nesil
-
sınıf başkanı olduğum için derslere giremediğim ve ucundan dahil olduğum nesil. çünkü albayımız "bir sınıfta iki rütbeli olmaz sen derslere girme, kafadan 5'ini vereyim" diyerek beni kantine yollardı.
çöpte bulduğu muzu çocuğuna veren anne
-
ebru gündeş'i alkışlayan kitlenin nette takılırken görüp, ah yazık dedikten sonra işlerine gömülüp bir yandan ebru gündeş'in bir yandan da kendi ızdıraplarını düşünürken unutacakları kadıncağız.