hesabın var mı? giriş yap

  • okulda bir arkadaş anlatmıştı böyle bir yöntemi. kız epey bir güzel. eleman çekingen bir fotoğraf öğrencisi. kızın uzaktan fotoğraflarını çekiyor. bunun için ciddi bir mesai harcıyor.
    günlerce, haftalarca kızın yolunu gözlüyor.
    bazen kar yağıyor, sırf onun beyazlar içinde bir kardelen gibi yükseldiği bir kare için bekliyor.
    bazen yağmur, fırtına hiç dinmiyor, eleman yılmadan bekliyor...
    en sonunda kızın çok güzel bir karesini yakalıyor. çok doğal ve kızın tüm güzelliği, fotoğrafa yansımış... eleman o kareyi çerçevelettirip hediye paketi yapıyor.
    kız bir gün okulda yürürken, tüm cesaretini topluyor ve karşısına çıkıyor.
    şaşıran kızla hiç konuşmadan elindeki paketi veriyor.
    kız paketi açıyor, kendi fotoğrafına bakıyor...
    bir süre sonra kız hüngür hüngür ağlamaya başlıyor.
    "hiç kimse benim için böyle bir şey yapmadı" diyor...
    olayı dinleyenler, heyecanla soruyor;
    ee peki sonra, eleman kızla sevgili oldu mu?
    anlatıcı yanıt veriyor...
    bizim eleman çok çirkindi laa, kız kabul etmemiş...

    kıssadan hisse: önemli olan yarışmaktı...

    oha: 500 küsür favori ve 2015'in en beğenilen entry'lerinden biri olmuş. emeği geçenlere sevgiler.

  • - umut bey'le görüşebilir miyim?
    + umut bey yurt dışında
    - pasaportu bende vize işlemleri için aramıştım
    + :/

  • önyargıyla gitmeme rağmen üzerimde oldukça etki bırakan, hatta hiç yapmadığımı yaptırıp beni höngür şofurt ağlatan film. hayata herşeye rağmen bu denli tutkuyla bağlı bir kadını izlemek, ot bok yüzünden sürekli depresyona giren birinde ağlatıcı etkiye sebep olabiliyor*. müzik ve renkler, onca acıya rağmen sıcacık bir hava, bir canlılık katıyordu filme ki bu da frida kahlonun hayatındaki tezatın güzel bir yansımasıydı fikrimce.

  • şekerpare aldım 1,50 tl'ye.
    sudan ucuz lan. kasadaki eleman mutlaka tavuk göğsü deneyin dedi. hem kampanya var çifti 2 tl dedi.
    hemen kasanın yanında duran tatlıyı uzattı bana.
    ben de bıraktım şekerpareyi, yerine tavuk göğsü aldım.
    evde yerken tadında bi gariplik hissettim.
    tarihine baktım, yarın son günü. ulan dedim bi çakalllık var bu işte.

    daha sonra bir gün (kurnazlık yapacam burda) markete gittim yine.
    elimde tavuk göğsü son kullanma tarihine 2 gün var.
    alıp kasaya gittim(zaten ortalıkta genelde kasiyerden başka kimse görünmüyor bu marketlerde)
    dedim;
    "bunun tarihi çok yaklaşmış ama kararsız kaldım alsam mı?"
    "abi sütlü tatlıları tarihi yaklaşmışsa alma, tavsiye etmem" demesinmi adam.
    ulan zübük sen satmaya uğraşmadın mı geçenlerde 1 gün kalmış tatlıyı.
    ince hilelerle çakallıklarını çözdüğüm markettir.
    haklı fırça atmanın gururuyla, emin adımlarla uzaklaştım mekandan.

    edit: ulan ticari itibar zedelemiş olmayayım sakın şu günlerde çok tehlikeli.

  • bana biri msj attı.

    " oğlunuzu yarın saat 7.30 da alacağız "

    yanlış mesajdır diye düşünüp cevap yazmadan sildim.

    bir saat sonra geri mesaj geldi.

    " efe can ın babasısınız değil mi ? cevap yazmadınız. yarın servis 7.30 da"

    ben de yanlış numara falan olduğunu efe can diye bir oğlumun olmadığını söyledim.

    15 dk sonra.

    " pardon kusura bakmayın ege can olacaktı. yarın 7.30 da servis kapının önüne gelecek " diye msj geldi.

    bende ege can diye bir oğlum da olmadığını söyledim. sanırsam yanlış msj falan.

    15 dk sonra

    " grupta numaranız var adı her neyse oğlunuz veya kızınız yarın 7.30 da hazır olsun bir zahmet"

    diye msj geldi.

    bende " benim oğlum veya bir kızım yok yanlış msj " yazdım.

    sonra başka bir numaradan msj geldi. ( adam sinirlenmiş galiba)

    " siz 3 x sınıfında veli değil misiniz?" yazdı.

    ben de " 3 x sınıfında veli değilim " yazdım.

    aslında ben bekarım.
    niye mi böyle yaptım ? en başta söylemedim.

    bana yalnızlığın resmini çizebilir misin ? abidin.
    he çizebilir misin?

    mesaj sesine hasret kalmıştım.

  • en iyisinin torik den yapıldığı ancak günümüzde bolca palamuttan yapılan mezedir. evde yapmak için ise bir kaç püf noktası ve tarifi ise;

    efendim iyi bir lakerda yapmak için özellikle soğuk suda avlanmış torik ya da palamut kullanmanız gerekmektedir. sıcak su balığın etini yumuşatır ve lakerdanız hoş olmaz. dolayısıyla lodos ta avlanan balıktan lakerda olmaz der ustalar. torik bulmak zor olduğundan en iricesinden palamut alınır yaklaşık 30 35 cm olanlardan. balığın kuyruk kısmından 2 santim, baş kısmından 2 santim ayrılır ve geri kalan parçalar takoz şeklinde kesilir. lakerda yapmaktaki en hassas nokta balığın kanının ve iliğinin iyice yok edilmesidir. bunun için takoz şeklindeki balıkları elinize alıp tam ortasında bulunan kanaldan süpürge çöpü ya da ince bir tel sokarak iliğini çıkarmanız gerekmektedir. bu aşamayı iyi uygulamazsanız balığınızı şimdiden çöpe atın. balıkların iliğini çıkardıktan sonra bir kaba kaya tuzu ( iri tuz ) koyun ve üzerine soğuk su + buz ilave edin. balıklarınızı bu kaba koyun ve suyunu belli aralıklarla yenileyerek 1 gün boyunca buzdolabında kanının akmasını sağlayın. kan balıkta pıhtılaşmaya ve bozulmaya yol açmaktadır. balıkların kanının aktığından emin olduktan sonra bir elek üzerine alın ve suyunun süzülmesini bekleyin. daha sonra bir cam kabın dibine 1 cm kalınlığında tuz koyup üzerine balıkların etli kısımları gelecek şekilde doldurun. balıklar üst üste geliyor ,ise aralara yine mutlaka tuz koyun. balıkları pişirirken nasıl una buluyorsak aynı şekilde tuza bulayıp yine tuzlu kavanozlara balıkları basıyoruz. kavanoza basılan balıklar yavaş yavaş sularını bırakacağından, ara sıra kontrol ederek balıkların bıraktığı suyu dökün. yaklaşık 2 hafta sonra mis gibi lakerdanız hazır olacaktır. daha sonra balıkları tuzdan çıkarın ve yine buzlu suda biraz bekleterek fazla tuzunun gitmesini sağlayın. iki parmak kalınlığında keserek zeytinyağı ve kırmızı soğan eşliğinde servis edin. rakıyı unutmayın hakkını verin.

  • bunu squid game dizisinin 2. sezonu sanarak izleyen, izlerken bile yarışma programı olduğunu anlamayan, yetmeyip bir de buraya girip 2. sezon olmamış, oyunculuklar berbat diye yazan arkadaşlar... ah o arkadaşlar, vah o arkadaşlar... sen telefonunun tuş kilidini nasıl açtın da, ekşi sözlüğe nasıl girdin de, yetmedi tuşlara bastın da entry gönderin. :)