ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
80'ler çocuklarının travmatik geçmişi
-
bir numarali sorumlusu yalvac uraldir.
- surahi bardaga ne demi$?
- sen olmasan icimi kime dokerdim demi$.
boguluyorum, nefes alamiyorum hatirladikca.
(bkz: yalvac ural)
1 pet şişeye 2 kuruş bakiye veren makine
-
çöp toplayıcılar bile tenezzül etmez.
8 temmuz 2014 brezilya almanya maçı
-
"brezilya farkı 6 ya indirdi." bu sikko dünyada şu cümleyi de duyduk.
7 nisan 2018 istanbul tanker kazası
-
bugüne kadar boğaz'da yalı almamakta ne kadar haklı olduğumu gösteren kaza.
gülben ergen'in oğlu ares'in yazdığı hazin mektup
-
elektriği ve suyu doğal kaynakları korumak için değil de kışın tatile çıkabilmek için boşa kullanmamak gerektiğini çocuklarına öğütleyen bir annenin yaptığı pek duyarlı paylaşımdır.
anne baba diyalogları
-
(çok hararetli bir kavga dönmektedir, 2 saattir anne ile baba ağızlarına ne gelirse birbirlerine söylemektedirler)
baba: şöylesin de böylesin şöylesin de böylesin!
anne: (10 saniye kadar bekler) ördek!
baba: .... (ağzını birkaç kez açar, birşey diyemez)
anne: .... (bir 10 saniye boş boş etrafa bakınır, odasına gider)
içkiyi içen gazı yakan ödesin
-
- içkiyi içen, gazı yakan ödesin
+ o zaman toprak işleyenin, su da kullananın olsun?
- hayır. mülk allahındır
+ siz şirketi kurmuşsunuz, size bir şey olmaz hacı
garsona teşekkür eden müşteri
-
2 gün önce mcdonald's ta bir şeyler yedim. saat gece 10 gibiydi ve masaları toplayan minimum 55-60 yaşında bir abiydi. ihtiyacı olmasa o saatte orada olmaz değil mi ?
benden önce masada oturanların boşlarını aldı sadece 1 kere teşekkür ettim inanılmaz mutlu oldu.
kalkarken de kendi çöpümü kendim attım, kolay gelsin iyi akşamlar dedim gene inanılmaz mutlu oldu ve bir sürü olumlu dilekte bulundu benim için.
insanları mutlu etmek aslında bu kadar kolay.
boğaziçi üniversitesi
-
öyle insanlarla karşılaşıyorsunuz ki bu okulda... son dönemde okulda artan güvenlik önlemleri kapsamında, güney kampüste petekler olarak tabir edilen yerde gece birden sonra oturmak yasaklandı. olaya gelirsek; bir zaman burada sabaha karşı beş sularında alkol alıyorduk. güvenlik geldi, yasak olduğunu kampüsün başka yerlerinde devam edebileceğimizi ama şuan buradan kalkmamız gerektiğini söyledi. 5-10 dakika süren pazarlıklar sırasında bir arkadaş "burası boğaziçi, liberal bir üniversite burası" gibi(oldukça aptalca) bir söz söyledi. bunlardan boğaziçi'nde çok duyar, bulursunuz da şu cevabı verecek güvenliği kaç okulda bulursunuz bilmiyorum: "ben de liberalizmden tarafım ama siyasi liberalizmden, ekonomik liberalizme karşıyım. o noktada adam smith'le ayrışıyoruz."
ilginçlik burada bitmedi. güvenliği, yarım saat daha oturmaya ikna ettik. yarım saat sonra güvenlik araçla geldiğinde hala oturuyorduk. içkilerimizi bitirdik ve bizi arabayla evlere bıraktılar.
gizli gizli saç tıraşı olurken polis baskını yemek
-
saçma sapan bir durum. tıraş yasak değil mi beyler diyor. tıraş neden yasak olsun berber dükkanlarının açık olması yasak. sonuçta orası berber dükkanı değil. 100-150 işçinin beraber çalıştığı fabrikalar şu an açık. 3 kişinin bulunduğu bir ortam neden polis baskını yiyor? suç unsuru oluşturmayan bir durumda polisin işgüzarlığından başka bir şey değil.
konuşurken araya ingilizce sözcük sıkıştıran kişi
-
"bu şirketimiz için harika bir oporçiiuuunitiiy" der ağzına kürekle vurulasıca. bazen de "sence de bu bir win-win durumu değil mi?" diye sorar. halbuki ikimizin de kelime haznesinde, bir yerlerde "maşrapa" sözcüğü mevcuttur. ikimiz de "kirve" nedir biliriz.
türkiye'nin en boktan ili
-
istanbul.
o bokun püsürün içinde kucak kucağa nasıl yaşıyorsunuz amk.