hesabın var mı? giriş yap

  • şirince köyünün muhtarı ben olsam yarın köyün elektirik şalterlerini ipneliğine kapatırım. ardından da vericen ses efektini ortama gel ondan sonra.

  • +şirketimizle ilgili bilgi sahibi misiniz?
    -gelmeden önce imkb sitesinden kar zarar tablosuna baktım.
    +çok güzel...
    -biraz siki tutmuş gibisiniz sanki?
    +evet ya sorma...
    -nasıl olacak? mayışları ödeyebilecek misiniz?
    +bir ihracat işi var onu bağlarsak süper olacak...
    -bana masal anlatma lan! çat!
    + ahan da yeni genel müdür!

  • bu kızcağız, senelerce cehennemde yaşadı. şimdi bunu evlendirenler müslüman öyle mi? allah kelamı ağızlarından düşmez öyle mi? bunlar cennete gidecek öyle mi? bu dine bir revizyon gelmedikçe ağlar durursunuz imamhatipler deist kaynıyor diye.

  • cem yılmaz'ı çokça seven, saygı duyan ve kendisinden öğrenilecek şeyler olduğuna inanan bir insanım. ancak her zaman kendisinin dillendirmeyi sevdiği bir söz vardır şu minvaldeki sorulara karşı:

    "neden güncel meselelere duyarlı anlamda eserler üretmiyorsun? neden mizahı zayıfın güçlüye karşı olan savaşında hep kullanıldığı gibi kullanmıyorsun? hem de bu silahı en iyi kullanabilecek en başarılı, en yenilikçi zeki sanatçılardan, silahtarlardan biriyken?"

    kendisinin cevabı ise şu kaçamak minvaldedir, bilenler bilir - ki ben buna hep saygı duymuşumdur:

    "bunu zaten yapan abilerimiz, arkadaşlarımız var. onlar bu işi iyi yapıyorlar. ben bunlara girmiyorum, ben yapabileceğim en iyi şeyi yapıyorum, sanatımı icra edip, insanları güldürüyorum. güldürürken düşündürmeyi başkaları yapıyor zaten."

    harika yapıyorsun, saygı duyuyorum, daha fazla para ve başarı kazan ve daha iyilerini yap; bunu tüm kalbimle umarım.

    buraya kadar her şey normal ama işte sayın cem yılmaz; sen bu insanların durumunu sallamaz, bu konuda kaçamak yaparsan, yarın gelip de yine bu insanlara karşı sosyal medyadan "korsan almayın, heeyy" diye bağırdığın zaman, 3-5 şak şakçı ya da fanboy haricinde hiç kimse seni ciddiye almaz, güler geçer; benim gibi bilerek ve isteyerek ya da bilmeden... zira bu milletin seninkinden önce açlık, fakirlik, sömürü, cehalet gibi onlarca sorunu var senin vaktiyle sallamadığın... ve şimdi onlardan senin onlar için yapmadığını, senin için yapmalarını, duyarlılık göstermelerini bekliyorsun. ancak biliyorsun ki sen insanlar için ne yaparsan, onlar da zamanı gelince senin için onu yaparlar. "eh ama ben onları o kadar, güldürdüm, hizmet ettim?" . eh onlar da güldüler işte, o kadar. neden şimdi düşünmelerini bekler oldun ki?

    hem hani sorunlarımıza girmiyorduk, düşünmüyorduk, gülüp eğleniyorduk seninle? ne oldu yani, senin paralara, emeğe dokunulunca mı sorun çıktı ilişkimizde? eh hani bizimkiler? hani asgari maaşa 14 saat çalışıp, ölen taşeron madencinin emeği? çok bir şey değil, çıkıp 2 kelime söyleyip duruş gösterebileceğin, bir şeyler değiştirebileceğin binlerce işçinin yetimin, çocuğun hakkı? bu böyle uzar gider, senin girmek istemediğin meseleler, biliyorum...

    heh işte, o yüzden susman daha iyi bu konularda, sen sanata devam et, gülelim eğlenelim yalnızca. böylece hayatım boyunca senin için yazmayı aklımdan dahi geçirmeyeceğim bu tarz bir ilyas salmansal bir entry yazmayayım bir daha, ta-mam?

  • hiç unutulmayacak bir takım deyimleri hayatımıza sokan, türkiye de çekilmiş en iyi dizilerden. peki nedir bu deyimler (kronolojik sıra içerisinde olmayabilir, aklıma geldikçe yazıyorum) :

    1 - got got got : bir horoz ancak bu kadar güzel anlatılabilir, hele ki hayvana gıcık oluyorsanız ağzınıza cuk oturur.

    2 - kedi babası : sabri bey'in gıcık oldugu sozlerin en basında geliyor, bir insan kedi babası mı olur yahu ? birini gıcık etmek icin birebir.

    3 - masuk isimli papagana ait soylemler : babacım kapıcı, catlak catlak, aptal yesim, fifuu fifuu (ıslıkları) ve daha niceleri. farkında mısınız bilmiyorum ama karsımızda icinde bulundugu durumu inceleyip sonuclar cıkaran, insanları tanıyan ve onlara birden cok takma isim takan bir papagan var (kargaların en zeki kus oldugunu duymustum, ama masuk bu sacmalakların hepsini cope atacak nitelikte!)

    4 - dunkof (dummkopf) ve nein halis : aranızda bu diziyi izleyip, saf saf (aptalca kelimesinin kibarlastırılmısı) hareketler icerisinde bulunan arkadasına dunkof demeyen var mı ? (alternatifi icin : (bkz: abadi) )

    5 - internetten cızz : mail atarken bile diyorum hala icimden, send tusuna basınca cızzzz...

    6 - tak! : insanın kendine guvenini getiren muthis bir unlem. tamam abicim, tak!

    7 - anaaam katil : hala bazen korktugum zaman (yine icimden) anaam katil derim ben.

    8 - alzemhaymer : alzheimer hastalıgının, ayla hanım tarafından inatla yanlıs telaffuzu.

    9 - patlatırım enseni, teker teker in su basamakları : halisin babasının türkiyeye armaganı!

    10 - alti kere sekiz : yine bu diziyi izleyen nesiller tum carpım tablosunu ezbere bilseler bile bu sorunun cevabını 68 olarak verecektir (68 amca!).

    11 - kırarım boynuzunu iblis : cinnet halinde hala cevremden duydugum (aslında korkunc bir manası var) bana komik gelen soz.

    12 - bosnaya 5 fuze daha atılmıs : belki "abarttın artık !" diyorsunuz ama vallahi degil, bira deyince aklıma otomatikman bu laf geliyor.

    13 - tertip : bu lafı nasıl unutabiliriz ki? ben ilk defa bu dizide duydum tertip lafını, ve malesef yine bu dizide tiksindim. yani askerlik arkadası tamam da, o tezgahtar kız neden diyordu surekli ?

    14 - sayın abim : apartmanın korkulan adamı, apartmanın en igrenilen (igrenilen agır oldu belki ama bulamadım baska bi sey) adamını bu sozlerle onore ediyor, oldukca etkileyici. (halen bazı durumlarda severek kullandıgımı soylememe gerek yok sanırım?)

    15 - (cıvık) babam afedersin : bastaki cıvık yerine herhangi birsey konulursa saygı ifadesi olarak kullanılıyor.

    16 - tutuyorum zaptı! : seni oldururum! den bile daha korkutucu etkisi olan bir tehdit. (gerci sonlara dogru cafer efelenip "tutasan tut!" diye cıkısmaya baslamıstı)

    17 - yandan carklı : halil pazarlamanın lakabı idi, simdilerde binlerin lakabı oldu.

    18 - mö gibi : aslında her duruma uyan bir soz, ama genelde bir hosnutsuzluk barındırıyor gibi?

    19 - yumuşak yumuşak : halis'in harika repliği. öpüceksin kızı böyle yumuşak yumuşak.. ne tatlı. (ne tatlı da halise özgü kalıplardan biridir) (batu hatırlattı, teşekkürler batu!)

    (not 1 : aklıma gelenler bunlar simdilik, ama hatırlamaya ve hatırladıkca yazmaya devam edecegim)

    (not 2 : cok alakasiz olacak yazdiklarimla ama yazmadan edemiyorum. bu kapıcı cafer ekmek filan dagıtırken mutlaka evin salonuna kadar girer, ev ahalisiyle bir cift laf ederdi. bu hareketine tek tepki de sedat beyin karısından gelirdi : "girme su pis ayaklarınla salonun ortasına kadar!" kadın yerden goge kadar haklı vallaha, diger komsular biraz fazla sımartmıslar cafer beyi)

    (not 3 : aynı cafer turkan hanımın sıcak cukulatalarını icip icip bardagı yalardı: "oooh gul, su turkan hanımın cukulatalı kahvesi de...")

  • "isviçre'nin lozan kentinde müslüman bir çift, karşı cinsle el sıkışmayı reddettikleri gerekçesiyle isviçre vatandaşlığı'na kabul edilmedi."

    hayır yani gerçekten, kültürüne düşman olduğun bir ülkeye gidip neden vatandaşlık almak ister bu tipler anlayamıyorum!? insanlar da haliyle kendilerinin doğru buldukları bir şeyi yanlış olarak gören organizmaların kültür şoku yaşamamaları için en doğrusunu yapıyorlar.

    kaynak

  • günaydın demesi. yuh! bir insan hoşlandığını bu kadar belli etmez, gülümseseydi bir de!!

  • mutlaka uyanmak zorunda olup da diğer yöntemlerle uyanamayanlar için son çare:

    ana malzemeler:

    1 adet müzik çalar (alarmlı olmalı)
    2 adet speaker (üzerinde on-off tuşu olmamalı bu çok önemli)
    1 adet uzatma kablosu (ses sistemi için)
    1 adet vazo (dirsek boyunda)
    1-2 lt renkli sıvı (puding kıvamında ve kolay temizlenen)

    uygulama:

    uyanmak istenen saatten 15 dk öncesine alarm kurulur. tercihen nefret edilen bi şarkı çalması için ayarlanır. müzik çalar yatılan odadan başka bir odada olmalıdır. uzatma kablosuyla speakerlar yan odadan yatağın başucuna kadar getirilir. zamanı geldiğinde alarmın çalacağından emin olarak ikinci aşamaya geçilir. renkli sıvımız vazoya doldurulur, uyku semesi dökülmeyecek bir yere konur. odanın kapısı kitlenir ve anahtarlar vazoya atılır, gönül rahatlığıyla yatılır. sabah ev ismail yk ile inlerken uyanılır. acilen müziği kapatmak için kapıdan çıkmaya çalışılır ama o da ne? kapı kilitli! hemen göze daha önce orada olmayan abidik vazo çarpar. her şey netleşir. kollar sıvanır, iğrenç bi yüz ifadesiyle anahtar çıkarılır, kapı açılır, müzik kapatılır. eli-kolu yıkamak farz olmuştur artık. (hatta yüzü yıkamayı garantilemek için lavabonun aynasından görülecek şekilde alına uyan, salak vs tarzı şeyler yazılabilir.) tamamen ayılan bünye güne başlamaya hazırdır. tabi böyle bir aksiyonla başlanan günden ne hayır gelir o benim sorunum değil.

  • diyanet işleri başkanı ali erbaş'ın, çocukların kuran kurslarına gönderilmesi gerektiği konusundaki çağrısıdır. çocukları birer araptapar gibi yetiştirince kalkınacağımızı falan sanıyor ahaha

    --- spoiler ---
    4-6 yaş kur'an kurslarımıza ne kadar çok evladımız gelirse, istikbalimiz o kadar aydınlık olacaktır inşaallaaah.
    --- spoiler ---

    4 yaşındaki çocuğun ne arap tanrısıyla, ne de tecavüzcü yuvası kuran kurslarında işi yok ali. yallah arabistan'a. git orada ara malzemeyi.

    kaynak
    video

  • gezi'yi desteklediğini, bu yüzden kültür bakanlığı'ndan yardım alamadığını söylemesine rağmen "atatürk'ü insan olarak anlamak gerekiyor. 90 yıldır sadece tapınmakla meşgulüz" dediği için yandaş diye yaftalanan sanatçı. onun anlatmak istediği de buydu sanırım. aldığı tepkiler haklı olduğunu gösteriyor.