hesabın var mı? giriş yap

  • yaklaşık 10 yıl önce bir ilişkimde cevap olarak sadece bakmıştım.

    tunalı'daydı iş yeri. haftada bir kaç kez, onun öğle arasında onu görmeye giderdim. maksat beraber vakit geçirmek. bir gün yine gitmeyi planlarken beni aradı ve cılız bir ses tonuyla canım öğlen yanıma gel dedi. canım?? aşkım bir anda canım olunca anladım bir terslik olduğunu. atladım motora kuğulupark'a gittim o da geldi ama yemek yemek istemiyordu. bi kahve içelim yeter deyince dedim ayrılık geliyor hadi bakalım*

    oturduk kahveleri söyledik ve bakıyorum ona ne zaman anlatacak diye. o ise başka şeylerden bahsediyor gereksiz bir ürkeklikle. tuğçe ne oldu anlat dedim, yüzü asıldı. bir sorun mu var diyorum kafasını önüne eğiyor. baktım böyle olmayacak, ayrılmak mı istiyorsun dedim ve dememle başını kaldırıp bana bakması, gözlerinin dolması bir oldu ve o sihirli sözcük çıktı ağızdan "gökhan ayrılmak istiyorum".

    hiçbir şey demedim. baktım öylece. 1.5 yıldır süren ve ortada ciddi sayılacak bir sorun yokken ne diyebilirdim ki? hem de güzel geçen bir akşamın sabahında.

    baktım yüzüne sadece. neden sustun dedi, baktım. bir şey söyle dedi, baktım. kabul ediyor musun dedi, baktım... en son ben gidiyorum o zaman dedi yine baktım ve güldüm. kalktı ve gitti. arkasından hesabı ödeyip hızlıca peşine takıldım. iş yerine girene kadar yolun başından izledim. baktım öylece. ve o son görüş, son bakıştı.

    bazen susmak en güzel cevaptır ve gitmek isteyene engel olmaya çalışmak ahmaklıktır.

    edit: bir çok mesaj gelmiş. toplu cevap vereyim.

    + bir daha haber almadım, merak etmedim. benden gitmeye karar veren bir insanı merak etmem bir işe yaramaz.

    + sustum çünkü gitmek isteyene ne söylesek bir şey değişmez. sadece gidişini bir süre erteleriz. gitmek isteyen eninde sonunda gider.

    + o da bir daha çıkmadı karşıma. çünkü beni iyi tanıyordu ve o kararının ardından beni tamamen kaybettiğini çok çok iyi biliyordu.

  • hakk'ın rahmetine kavuşan tümamiral soner polat'ın cenaze yürüyüşünde, şanlı türk ordusunun komutanlarına son veda yürüyüşündeki disiplinsiz ve düzensiz görüntüleridir.

    inanılmaz derecede üzüldüm. dünyaya nam salmış bir ordunun, böyle bir duruma getirilmesine sebep olan/göz yuman her kim varsa allah hesabını sorsun.

    video

    edit 2:
    ısrarla bu ayıbı örtmek için "acemi askerler yeaa, bedelli askerler yeaaa" diyen gevşekler var.
    arkadaşlar, bir "tümamiral" rütbesindeki komutanın cezane yürüyüşü bu. yürüyenler de eğitimi almış askerler. keza, askerliğin ilk başında bu yürüyüşleri öğretirler.
    tümamiral'imize ve vatana yapılan bir ihanettir bu görüntü. hesap soracak olanlar da vicdanlı türk milletidir. gevşekleşmeyin.

  • doğru bir tespittir. yeni başlayan bir mühendis 2750 lira maaşla başlıyordu. aynı şantiyede, ilkokul mezunu vasıfsız bekçinin maaşı 2825 lira oldu.

    mühendisin okuduğu onca okulu falan boşver, attığı imza ile aldığı sorumluluk bile yeter. şimdi, ilkokul mezunu vasıfsız bir işçinin, bu mühendisle aynı ücreti alması haktan reva mı?

  • tren otobüste o olgunluğa erişmek yerine yakında uçakta da çemkirmeye başlarız çünkü ileri değil geri giden bir toplumuz.

  • annesi "kesinlikle böcekleri sevmiyorum" diyor. babası hayattan bezmiş boş boş bakıyor. kız eline alıp böcekleri öpüp okşuyor. bir de köpek var evde. yatak örtüsünün altından bi sürü böcek cikiyor. son sahnede bi kutu içindeki bir miktar böcek, kutu devrildiği için etrafa saçılıyor, aouw ouw diyip toplamaya çalışıyorlar. videoyu seyredemeyenler için özetlemiş oldum.
    allahtan türkiye'de geçmiyor olay.

  • üç tarafı denizlerle çevrili ülkenin yüzme bilmeyen vatandaşlarının umurunda olmayan skordur. *

    daha öncede rusya'ya 29-0, hollanda'ya 25-0 mağlup olarak müthiş bir performans göstermişiz.

    haber linki

    edit: "ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen yüzme bile bilmiyoruz ve su sporlarındaki başarısızlıklar da kimsenin umurunda değil" minvalindeki entrymde, herkes su topu takımının aldığı sonuca giydirdiğime ilişkin iddiada bulunmuş. su topunun denizde oynanmadığını falan söylemiş. spor yapmayan bir hımbıl olduğumu iddia eden bile var. neredeyse su topu takımının başarısızlığından sorumlu tutulmak üzereyim a dostlar.

    manyak mısınız lan? nerenizle okuyorsunuz entryleri.

    editin editi: su topunu bitişik yazarak ülkemizde bu sporun piri olduğunu kanıtlayan bir sürü spor duayeni varken, hala başarısız olmamız bakın şimdi beni de şaşırttı.

    editin editinin editi: hay üç tarafınızdaki denizlerde boğulun inşallah.

  • amaçlarının olmaması.

    büyümeyi bekliyorlar resmen, saçma sapan şeylere ilgi göstermeler falan. geçen bir bebek gördüm mesela sırt üstü yere uzanmış tavana bakıp gülüyor. korktum lan resmen kime gülüyor bu diye. hemen uzaklaştım oradan. kaç aylık insan sonuçta, kendi başının çaresine baksın az.