hesabın var mı? giriş yap

  • arac durmaz size carpar soforun ifadesi alinip serbest birakilir siz de artik ölür musunuz, sakat mi kalirsiniz bilemem. kasim ayinda enisteme yolun kenarinda yururken arkadan bir arac carpti, adam inip bakiyor sonra kaciyor kameralardan tespit edildi aracin plaka da sahte. baska ulkede olsa bu adam gunes goremez. hem birine carpacan hem birakip kacacaksin hem plakan sahte ama bura muz cumhuriyeti. suan adam disarda dava acildi mahkeme gunu bekleniyor. 5000lira verim davadan vazgecun diyor. enistem hala kendini toparlayamadi. gozleri bulanik goruyor, cok ayakta kalamiyor.
    kanunlarin uygulanmasi sart, ben yaya gecidinde duruyorum arkamdaki korna caliyor el kol yapiyor niye durdun diye. oyle bir ulke bura. dikkat edin yol hakkina sahip olmaniz ölmeyeceginiz anlamina gelmez.
    edit:imla

  • insanın içini acıtan koalalar.

    lan zaten üşengeçin tekisin, kırk yılın başı böyle bir şey yapıyorsun. az dikkatli tutunun şu ağaca.
    yavrım ya, düştükten sonra da aşşağıdan hala sesleri geliyor.

    bi de alttaki youtube'a yükleyen adamın açıklamalarını okudum, 6 metreden düşmüşler ama ciddi bir şey yokmuş. ertesi gün devam etmişler atraksiyona.

    üzücü.

  • eleman kendi hayatını nasıl daha iyi bir hale getirebilirim umuduyla yola çıkıp kendimi rezil eder miyim, bu işin işin sonu ne olur vs demeden hayat kalitesini, gelirini arttırmak için elinden geleni yapıyor. ben veya buradaki insanların yüzde 90 ı bunu yapabilir miydi ? hayır. adam ben ve buradaki insanların büyük bir çoğunluğundan daha iyi bir gelire hayat standartına kavuştu mu ?bence kavuştu. o zaman ben bu adamı yargılamam. saygı duyarım. benim yapamadığım ve asla yapamayacağım bir yöntemle kendi hayatının kalitesini arttırıyor. devam.

  • ben vatandaşlığı vereyim, 250 bin doları bana versinler. madem türk vatandaşı olmanın bedeli bu, 250 bin'e de satılıyor olabilmeli.

  • şimdi herkes puanını yazacak buraya. ben de yazayım ama bir faydam dokunsun insanlığa.

    puanımı bir önceki sınava göre %1.41 oranında arttırmışım. eğer bir önceki sınavımda 5 puan eksik alsaydım puanımı %7.76 kadar arttırmış olacaktım. buna göre bu sınavdan aldığım puanı siz hesaplayın bakalım gençler. ilkbahar dönemine hazırlık olur hem.

  • çizgi karakter olanından bahsetmek gerekirse;

    kendisi üstün bir zat olup, karizmatik, yeşilaycı, aşırı sabırlı (groucho'ya katlanabilmesi bakımından) ve çok yakışıklıdır. hem çapkın hem sadıktır. sevdiği kadın için her türlü tehlikeyi göze alır. çapkınlığı iş ahlakını sıfıra indirmiştir. her müşterisini yatağa atar. ama çok ince ruhludur, klarnet çalar, yelkenli maketi yapar, silah taşımaz, groucho'ya taşıtır.

    yazar olanına gelirsek...

    mrmrsozluk'ün şansölyesi, kısa zamanda msa'dan mezun olup executive chefliğe giden yoluna çok yakında başlayacak olan insan...

    bu insan hayatıma girdiği günden beri neşe kaynağım olmayı başarmış, önce yazılarıyla sonra varlığıyla hayatımı güzelleştirmiş, yaşamın güzelliğini bana öğretmiştir. sevmenin, deli gibi sevmenin güzelliğini...

    yaşamımı ondan önce ve ondan sonra olarak ikiye bölüp, iki fotoğraf olarak yanyana koysam, ilk fotoğrafta mutsuz, gülmeyi unutmuş biri varken, ikinci fotoğrafta mutluluktan çatlamış bir insan görürdünüz. onu hiç tanımıyorken yazılarını tekrar tekrar okuyup deli gibi sırıtırdım tek başıma... yazar olmayı istememde etkisi olan üç, dört insandan biriydi. sonra öyle bir girdi ki hayatıma, bir daha hiç çıkmasın istedim. istedim ki hep yanımda olsun, hep salak salak sırıtayım yanında, abuk sabuk her şeyden gülüp konuşalım, roman yazalım, elleri hep elimde olsun... o yüzden yokluğunun verdiği acıyı tarif edecek tek bir kelime yok. tarif edilebilecek bir şey de değil zaten. ikinci fotoğraf da ilkine benzemeye başladı artık, ben tekrar çekiyorum kalın kahverengi kadife perdeleri odama içeri güneş girmesin diye, yine sabahlar olsun diye bekleyip, bütün gün uyuyorum, başa dönüyorum yokluğunda...

  • bu abimiz kazadan sonra bir kaç ay içerisinde iyileşir, standart ıq testlerinden normal puanlar alır, bellek ve dikkat testlerinde başarılıdır (korunmuş temel bilişsel süreçler). fakat günlük hayatta daha önce de söylendiği gibi karakteri değişmiştir (sorunlu, finansal ve sosyal karar verme süreçleri...).

    gage' in kafatası ıowa laboratuarında incelenmiş ve hasarlı bölgenin 'vetromedyal prefrontal korteks' olduğu tespit edilmiş.

    vmpfk: spesifik bir uyaran ya da karmaşık çevresel koşul ve fizyolojik değişim (somatik durumun) ilişkisinin işaretlenmesi.

    vmpfk lezyonlu hastalarda duygusal içeriğe sahip uyaranlara somatik tepki yok.

    duygusal tepki ve hissetme faaliyetlerindeki azalma, deneyimin etkisinin ortadan kalkmasına neden olur. deneyimin ve eski bilgilerin karar verme süreçlerine girdi olarak alınmamasından dolayı, vmpfk hasarlı hastalar karar verirken yalnızca anlık hesaplamalar yaparlar.

  • endişe ile gözlemlediğim durum.

    farkında mısınız? her geçen günle birlikte değerlerimizi biraz da yitiriyoruz. çivi çakmasını bilmeyen insanlar türk genciyim diye dolaşıyor ortada.

    övünmekten hoşlanmam, ancak ben her zaman hırdavata yatkın olmuşumdur. menteşesi çıkmış bir kapıyı üç dakika içinde onarabilirim. izolasyondan anlarım. birkaç gram cam macunu ve tek kutu silikonla harikalar yaratırım.

    benim gibilerin sayısının git gide azaldığını üzülerek görüyorum. zira, testere, çekiç tutması gereken körpe eller kıyasıya tinder kaydırıyor. çivi tutması gereken ağızlar beğeni geldiğinde kıvrılıyor. bu böyle olmaz!

    misal, geçenlerde birine "tut şu boruyu. ben de bu arada penseyle kenarlarını bükeyim ki yerine rahat girsin" diyorum. ürkekçe tutuyor. penseyle sert bir hamle yaptığımda boru hemen kayıveriyor elinden. "neden böyle oldu?" diye soruyorum. "abi ben anlamam bu işlerden .kitap okurum. tiyatroyu severim" diyor. " evladım ben de kitap okurum" diyorum ." sor bir edgar allan poe ,bir frank herbert anlatayım saatlerce" diyorum. "bu bir bahane olmamalı bence. kitabını okuyacaksın , tiyatrona operana gideceksin. ama hırdavatını da ihmal etmeyeceksin. atatürk geleceği sizlere emanet etmiş. akıllı olun biraz" diyorum.

    kolları da incecik oluyor bunların. babalarımıza, dayılarımıza bakalım. hepsinin bilekleri kalın.

    hırdavat sanatına vakıf olabilmek için çaba göstermeliyiz. çalışalım çocuklar! tamir etmek için bir şeylerin bozulmasını beklemeyelim! ben ,şahsen, canım sıkıldığında yatak odamdaki gardrobumu söküp tekrar monte ediyorum. mutfağın musluğundaki contayı çıkarıp banyonunkine takıyorum. banyonunkini de mutfağınkine...havalandırmak için pencereyi açtığımda kendimi tutamıyor, beyaz plastik boya ile köşelerinden güzelce geçiyorum. herkes uğraşsın! tekrar eskisi gibi olalım! hem mutlu bir evlilik sürdürmek için de böyle işlerde biraz maharetli olmak şart kanımca.

    milletçe doğalgaza geçtik .tüpçü kabusumuz sona erdi. ama tesisatçılar, tamirciler; bunlar hala birer tehdit olma özelliklerini sürdürüyor. ben korkarım arkadaşım! filmlerden hepimiz görüyoruz kadın milletinin tamircilere, ustalara ne kadar meraklı olduğunu. gün geçmiyor ki bunun bir yeni örneğini ekranlarımızda görmeyelim. kısa bir tamir faslının ardından, hanımlar ustanın maharetleri karşısındaki zaaflarını gizleyemiyor ve şimdi burada yazmamın yakışıksız olacağı pek çok hadise cereyan ediyor. bunun böyle olmasına izin vermeyelim! hanımlarımıza sahip çıkalım! eve usta çağıracaklarına "bizim bey halleder" diye düşünüp akşamı beklesinler.

    delik çok genişse kibrit çöpü tıkayıp çiviyi öyle çakabiliriz. yıldız vidayı düz tornavidalarla açamayız diye düşünmeyelim. bazıları açıyor. keserin arkasıyla çivi çakarken ürkek olmayalım. galiptir bu yolda mağlup! haydi çocuklar!

  • anket sonucu tahmin etmeye çalışan insanları göstermiştir. seçim sonuçlarını tahmin etmeyi anlarım da anket sonuçlarını tahmin etmek ne oluyor?

  • hangi yılda imal edildiği, kimin sadakası olduğu, peş peşe modernizasyon paketleri falan, bunlara takılmamak lazım. daha önemli bir husus var.

    ilkesel bazda öncelik sıralamasını açıklıyorum:

    "ilk önce tankın, techizatın ve harekat merkezin en son model olacak, ondan sonra makam araban ve özel uçağın ve sarayın."

    sıralamayı şaşırırsan mazallah vatan toprağından tası tarağı toplayıp kaçarsın, geride ne araban kalır, ne uçağın ne sarayın.

    .

  • aynı gemidecilere bi lafım var.

    niye lan?

    şimdi siz seçim sonrası dışarıda ateş ederken birikimlerini dolara yatıran ben, kurun yükselişine sevinmeyeyim çünkü aynı gemideyiz öyle mi?

    ahahhaa yarrağımın başı aynı gemideyiz.

    siz eşşşek gibi çalışacaksınız, beni besleyeceksiniz bundan sonra.

    kilosu 3 liradan 2 kilo patates pişirin, bi hafta yiyin.
    işiniz ne?

    alışıksınız nasıl olsa.

    tanım: svihs