ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
anadolu sigorta'nın ryu'lu aduketli reklam filmi
-
https://www.youtube.com/watch?v=tc-5rt3tgzq
çığır açıcı..
arabam yok ama bu reklam için kasko yaptırabilirim anadolu sigortaya.
çocuğunu özgüvenli olsun diye şımartan ebeveyn
-
özgüven, kişinin kendi varlığına, zihnine, kararlarına, varoluş şekline inanç duyması anlamına geliyor.
çocuk büyürken ruhsal yapısı ebeveynin çocuğu ve kendini algılama biçimine göre şekillenir. her ebeveyn bir aynadır. çocuk ebeveyne bakarak, onun yüzünde kendini görür. ebeveynin olumlu duyguları ne kadar fazlaysa, çocuk o aynada kendini o kadar olumlu görür ve algılar. bu yüzden ebeveynin kendi mutluluğu, çocuğun ruhsal gelişimi için en önemli unsurlardan birisi.
her ebeveynin zihninde bir çocuk hayali vardır. ama çocukların bu hayale uyup uymayacağını bilemeyiz. bu fantezi ne kadar keskin kenarlıysa, çocuğun buna uyması o kadar güç olacaktır. bu da ebeveynin çocuğa bilinçdışı bir öfke ve sitem duymasına neden olabilir. bu ebeveyn- çocuk ilişkisini bozan en önemli faktörlerden biri bana kalırsa.
'hocam şöyle ateş gibi bir delikanlı olsun istiyorum. dışa dönük, konuşkan'
bunu söyleyen ebeveyn, 16 yaşındaki oğluyla ilgili kurduğu fanteziyi anlatıyor bana. 16 yıldır çocuğunun nasıl biri olduğuna dair gözlemleri bile o hayali törpülememiş. oysa çocuk zeki, içe dönük ve hassas bir insan. bunu ilk görüşmede ben görebilirken, ebeveynin 16 yıldır bunu görmemesi çok ilginç değil mi?
üstelik hissettiği süreğen hayalkırıklığı, çocuğa da yansıyor. özgüvenini düşürüyor, kendini yetersiz bulmasına neden oluyor. çünkü tüm çocuklar, ailelerinin istediği ve onayladığı biri olmak isterler.
sevilen, değer gören bir cocuk kendini mutlu hisseder. kendine güvenir. olduğum gibi yeterliyim der kendi kendine.
çocuk yetiştirirken yapılan en katastrofik hata, çocuğu arzuladığımız şeye dönüştürmek için uğraşmak diye düşünüyorum. bazen bizim olamadıklarımızı onlar olsun isteriz, bazense bizim kadar 'iyi' olsun.
çocukları oyuncaklara ya da hediyelere boğarak, yaptıkları yanlışları görmezden gelerek özgüvenli yapamazsınız.
çocukları özgüvenli yetiştirmenin yolu,
onların biricik olduğunu, birbirlerinden ve bizden farklı birer insan olduğunu kabullenmek ve oldukları halleriyle sevmekten geçer.
yanlış telaffuz edilen marka isimleri
dekolte bluz giyip göğüs çatalını elle kapatmak
-
(bkz: bir kere o eli indir)
x ae a-12 musk
-
"elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler" konusunda çıtayı evereste çıkaran isim olmuştur.
90'lı yıllardaki zenginlik belirtileri
-
kinder sürpriz yumurta herkes alamazdı fiyatı yüksekti.
ünlü avcıyı ezip öldüren yavru fil
-
doğanın adaletinin tecellisi olan olay. bu ve bunun gibi ölümlere hiç üzülmem. darısı matadorlara...
sıla gençoğlu
-
imajını düzeltmek, şirin gözükmek için yaptığı yayının sonunda samimi olmadığını istemeden de olsa herkese gösteren, varoşların çok sevdiği müzisyen.
evden çalışanların yattığı gerçeği
-
hem işlerin yürütülüp hem de yatılabildiğinin fark edilmesiyle iş verenlerin sinirlerini bozan gerçektir. çalışmak demek ömür kısaltacak streslere girmek zorunda olmak demek değildir. ofise ulaşımın ve ofiste bulunmanın yapılan işten bağımsız olarak ne kadar zaman ve enerji harcadığının farkına varacağına "evde boşa çıkan zamanı nasıl denetleyerek doldurabiliriz?" diye düşünen boomerların tez zamanda yaşlanıp emekli olması dileğiyle.
pınar küpetto
-
etiler'de çıkan bar şarkıcısı ismi gibi.
bir oy çatı adaya bir oy zafer partisi'ne
-
önümüzdeki genel seçimlerde yapacağım tercih.
(bkz: suriyelilerin 20 tl vermeyen çocuğa kezzap atması)
yetti artık. iktidar göndermeyeceğiz diyor, sarı muhalefet ise gönüllü olanları göndereceğiz diyor. kim gönüllü olarak gitmek ister ki? aptal mı kandırıyosunuz be!
gerekirse zorla göndereceğiz diyebilen tek parti zafer partisi, tek lider de ümit özdağ.
millet ittifakı denen oluşum çatı aday olarak kimi aday gösterirse ona mühürü basacağım, kemal dede aday olsun, ona bile mühürü basacağım ama milletvekili seçiminde oyum zafer partisi'ne gidecek. hem de mühürü öyle bir vuracağım ki, sesi brüksel'den duyulacak!
yetti lan artık, biz bu vatanı sokakta bulmadık. türkiye'yi de rakka'ya çevirmelerine izin veremeyiz.
türk ordusunun muharebe kabiliyeti düşük
-
ilk entryi yazanın aklına işlenmiş endişeyi gösteren durum.
haberi bile "pkk sevici falan değilim" şerhi ile yazabilmek memleket genelinde olduğu gibi sözlüğün de ne hale geldiğinin göstergesidir.