hesabın var mı? giriş yap

  • aynı şekilde sadece öğretmenlere değil devletin her kademesinde a'dan z'ye hediye işi yasaklansa. saatler, altınlar, bilgisayarlar falan hediye edilmese...

    e:imla

  • kızım, annemin koynunda uyumuş benim yanımdan kalkıp. tuvaletten dönerken anneannesinin odasına dalmış,yolunu şaşırıp. yadırgamamış hiç. zaten 3 yaşına kadar ikimize de anne dedi sıpa...

    babam vefat ettikten sonra annemin hayat amacı kalmamış gibiydi. kızım doğduğunda kimse demedi ona "gel torununa bak" diye. çok olağan, çok sıradan bir şey gibi, olanca doğallığıyla üstlendi bu "görev"i... ya kim bakacaktı der gibi... hoş, o bakmasa kayınvalidem tetikteydi *

    eşimden boşandıktan sonra daha da sahiplendi. şimdi en büyük meselemiz, ben evlenirim de torunundan uzak kalır korkusu. sürekli iz peşinde, hayatımda biri var mı diye*

    çirkinsiniz. yaranız ne bilmiyorum ama ukala, fesat, sevgisizsiniz. çocuk bakmak zorla olacak iş değil. içlerinden gelmese bir gün bakmazlar, ki bakmayan da çok. hepsine saygı duymak lazım. herkesin enerjisi olmayabilir. ama severek, mutlulukla bakanın da fesat kalbinizle biçeceğiniz merhamete ihtiyacı yok.

  • bugün sosyal medyada denk geldiğim paylaşım ile haberdar olduğum durum. erkek asgari ücretli, kadın ev hanımı, kirada oturuyorlar. bebek sahibi olmak için çok çabalamışlar ama olmamış, onlar da 11 bin lira borç bularak tüp bebek tedavisine başlamışlar, yazılana göre tutmuş ama şimdi de annenin haftalık 300 liralık bir iğne olması ve çok iyi beslenmesi lazımmış. aldıkları 11 bin lirayı ödemek ve tedaviyi devam ettirebilmek için yardım istiyorlarmış. erkek şu an evin temel ihtiyaçlarını bile karşılamak da zorlanıyormuş. yardımlar illa para şeklinde olmak zorunda değilmiş, isteyen ilaçları ve gıdaları kendisi alabilirmiş falan, filan.

    gerçekten aklım almıyor, mantığını kavrayamıyorum. bu nasıl bir şeydir? tamam evlat sahibi olmak istersin, bu bir güdüdür. ama arkadaş dünyaya getireceğiniz çocuğa bu kötülüğü niye yapıyorsunuz? bu ülkede hayat zaten zorken, siz kendiniz zor geçinirken, borç ile harç ile kendi yaşadığınız zor hayatı bir cana daha yaşatmaya nasıl vicdanınız el veriyor? ne desek boş, hem de bomboş.

    edit: bir altta bana aklınca laf sokan dangalak emin ol o aile yapabilse 10 çocuk yapar, aile urfa'da yaşıyormuş. doğacak çocuğa belli bir yaşam standardı sunamayacak, sağlıklı besleyemecek, kaliteli bir eğitim aldıramayacak kişiler çocuk sahibi olmasın arkadaş. bunu söylediğim için bok kokan ağızları ile sürekli sağa sola hakaret yağdıran, illa gel bana küfret diye çaba gösteren beyinsizlerin farklı düşünüyor olması fikrimi değiştirmez.

    edit2: devleti istediğin kadar suçla kardeşim, eleştir, de ki tüp bebek masraflarını devlet karşılasın ama şu anki durum bu, borç harç ile, kendileri geçinemiyorken, yardım toplayaral o hayata şu an bir bebeği dahil edecek olanlar ülke gerçeklerinin farkında olarak hareket etmeli.

  • vallahi helal olsun
    sportif rezaletler bir tarafa, uzun zaman sonra yonetim hakkinda helal olsun deyip gururlanmami saglayan bir aciklamadir.

    diger kuluplerden de benzer aciklamalar gelmesini umuyorum

  • ön bilgi: kızlar-erkekler şeklinde ayrılmışız, dörder kişilik iki grupla oynuyoruz.
    aramızda 2 çift de sevgili mevcut. bu çiftlerden birinin erkeği anlatıyor, biz kalanlar da cevaplıyoruz.
    rüzgarı da arkamıza almışız, ortalama 5 saniyede biliyoruz her kelimeyi. oyunun da gazıyla düşünmeden cevaplıyoruz adeta. ve olaylar gelişiyor:

    eleman: alex'in koşanı?
    biz: xavi!

    eleman: (bana dönerek) sen dün ne almıştın?
    ben: antibiyotik!

    eleman: demin ne içtik?
    biz: bira

    eleman: (sevgilisi olan diğer erkeğe dönerek soruyor) biz dün nereye gitmiştik?
    öbür eleman: karıya!

    önce south park sessizliği, sonra kıyamet...

  • en üzüldüğüm kısım, telefonu unutan hanım ama oradan oraya yürütüldüm diye adama trip atıp konuşmayan da hatun.

    bimiyorum iyi günde kötü günde diye akit yapıp, eşini herşeyden sorumlu tutmak çok içimi acıttı nedensiz…

  • ortaokul yillarinda babasinin kurdugu bir gazetede gorev alarak basin hayatina adim atmis olan cetin emec vuruldugu sirada hurriyet gazatesi genel yayin yonetmeniydi. yazdigi yazilar nedeniyle o donemin butun cesur gazetecileri gibi o da tehdit mesajlari aliyordu. suikaste kurban gittigi 7 mart 1990 tarihinden tam 90 gun once; aldigi tehdit mesajlari ile ilgili bir makale yazmis ve bu sekilde kendisini yildiramayacaklarini aciklamis, bu sekilde gercek bir gazeteci oldugunu ortaya koymustu. suikastin ertesi gununde atatürk havalimanı 'nın otoparkında terk edilmiş olarak bulunan bir otomobilin torpido gözünde hürriyet gazetesinin birinci sayfasındaki çetin emeç'in fotoğrafı kırmızı kalemle işaretlenmis olarak bulundu. bu olayin ardindan tam uc yil boyunca hic bir arastirma yapilmadi, yapildiysa da elle tutulur hicbir sey bulunamadi. çetin emeç'in olum emrini veren, iran yanlısı terör örgütü islami hareket'in türkiye askeri birim genel sorumlusu ve icra şurası üyesi 'deniz' kod adlı ekrem baytap, 16 ekim 1993'te istanbul'da yakalandı. ekrem baytap'ın olumune karar verdigi tek isim degildi tabi ki çetin emeç. turan dursun,uğur mumcu, bahriye üçok ve muammer aksoy da ayni kaderi paylasiyordu.

    suikastının planlayıcılarından, islami hareket örgütü üyesi abdullah bilen, merter'deki bir banka soygunu sirasinda polisle girdiği çatışmada öldü. 'nezih beyret' sahte kimlikli tetikçi ise kaçmayı başardı. tetikçilerinden irfan çağrıcıise 1996 yilinda bir banka şubesinden iran kaynaklı yüklü miktarda parayı çekerken yakalandı. bu ulkede yakalanan diger suclular gibi o da iki sene boyunca mahkemeye gitmedi ve dava uzadikca uzadi, yillarca tutuksuz yargilandi.
    ta ki 23 temmuz 2000e kadar... dgm'de çetin emeç suikastıyla ilgili yargılandığı davada , "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak" suçundan idam cezasına çarptırıldı. aynı davada yargılanan dört sanık ise müebbet ağır hapise mahkum edildi. 17 sanığa da 3 yıl 9 ay ile 12 yıl 6 ay arasında ağır hapis cezaları veren mahkeme heyeti, 20 sanığın beraatini, yedi sanık hakkındaki dosyanın zaman aşımından düşmesini, bir sanığın da dosyasının ayrılmasına karar verdi. bu kisiler mahkemede cezaya carptirilmis olsa da orgut teror eylemlerine yillarca devam etti

    ve bugun... halkin gazetecisi olmak icin, sadece dogruyu yazmak icin, gorevini en iyi sekilde yapmak icin basin sehidi olan cetin emec'in olumunun uzerinden 15 yil gecmisken bu baslikta yazan alti (6) entry'den sadece iki (2) tanesi onun hakkinda birseyler anlatiyor birer satirla da olsa. ucuncu entryn ben olayim dedim usta. rahat uyu; izindeyiz.