hesabın var mı? giriş yap

  • dünyanın en özel, en eşsiz tatil beldesiymiş, ahh diğer her yer çok kötüymş gibi kaktırıla kaktırıla, türk esnafı açgözlülüğünün birinci mekanı olmuş yazlık yer. ayağımın parmağını göndermem.

    "bir daha bodrum'a gelir miyiz bilmiyoruz"

    londra'dan 10 günlük tatil için bodrum'a gelen üniversitede öğretim üyesi 56 yaşındaki andrew macton, eşi, 53 yaşındaki maggy macton ve 3 çocuğu liman kenarına oturup döner ekmek yediklerini belirtirken şunları anlattı:

    "iki gün önce yalıkavak'ta bir restoranda sadece birer balık yedik ve birer bira içtik 1850 tl hesap geldi. bir kafeteryaya oturup 5 kişi dondurma yedik 200 tl ödedik. eşim de öğretmen. burada yediğimiz yemeklerin fiyatı londra'nın en lüks semtlerine göre çok çok pahalı. karşılığını almadığımız bir hizmete yüksek ücret ödemek çok zorumuza gitti. 6 yıldır bodrum'a tatile geliyoruz, bu yıl fiyatlar gerçekten kabul edilemez hale gelmiş. bu nedenle otel dışına çıktığımızda küçük bir sandviç veya döner ekmek ile karnımızı doyurmaya çalışıyoruz. bir daha bodrum'a gelir miyiz bilmiyoruz ama bodrum'da harcadığımız paranın yarısı ile dünyanın en güzel yerlerinde rahatlıkla tatil yapabiliriz. bir bodrum aşığı aile olarak bunları yaşamaktan çok üzüntülüyüz."

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…tl_ye_maden_suyu.html

  • damadın açıklamasıdır.
    hani biri borç istemeden önce, "abi şuradan büyük para bekliyorum" diye önden bi güven vermeye çalışır ya, sanki damat da tam olarak onu yapıyor.

    bu arada hani dışa bağımlılık bitmişti, hani imf bizden borç istiyordu.
    edit; imla.

  • hayvanların tarihi insanların tarihinden çok daha eskiye dayanmaktadır. insanlar olmasaydı dünyada herhangi olumsuz bir değişiklik olmayacaktı. peki ya hayvanlar olmasaydı.*

    bilindiği üzere bitkilerin tozlanmasına yardımcı olan canlılar, arılardır. arıların olmadığını varsayarsak, bitkilerde olmayacaktır. hayvanların olmadığı bir dünyada, bitkilerinde olmadığını varsayarsak, elimizdeki stoklarla en fazla 4,5 yıl yaşayabiliriz. diyelim ki tozlaşma ve döllenme sorununu çözdük. peki yine mutlu mesut yaşayabilir miydik. hayır.*

    kırmızı et ve beyaz et olmayacağı için, insanlar protein eksikliğine bağlı olarak, zayıflamaya ve çeşitli hastalıklara yakalanmaya başlayacaktır. insanlar günden güne güçsüzleşirdi. buna bağlı olarak, cılız ve oldukça güçsüz nesiller orataya çıkardı. protein ihtiyacı, meyve ve sebzelerden de kısmen karşılanabilir. fakat hayvansal gıdaların olmadığı ve bitkilerin çok zor döllendirildiği bir ortamda, bir fasulye tanesi bile altın gibi değerli olacağı için, insanların çoğu protein eksikliği çekecektir. bu sorunuda ortadan kaldırdık diyelim, gene günümüzdeki gibi yaşayabilir miydik. hayır.*

    hayvanlar havadaki oksijeni kullanıp, karbondioksit salarlar. oluşan karbondioksit bitkiler tarafından tüketilir ve oksijen salınımı gerçekleştirilir. bu döngü devamlı sürer. hayvanların yok olması halinde, bu döngüde bozulmaya uğrar. bunun yanında azot ve su döngüsüde zarar görür. bu dengelerin değişmesi, insanlar ve bitkiler için ölümcül sonuçlar doğurur. bu sorununda üstesinden geldik diyelim, peki yine de mutlu mesut yaşayabilir miyiz. hayır.*

    gıda kaynaklarımızın yarısı olmayacağı için, dünyada tarih boyunca büyük bir beslenme sorunu olurdu. beslenme sorunuyla karşı karşıya kalan insanlık nüfusu, günümüze nazaran, oldukça düşük olurdu. bu sorunuda görmezden gelelim peki yine de hayatımıza eksiksiz bir şekilde devam edebilir miydik. hayır.*

    günümüzde hayvansal ürünler, ilaç sanayinde de kullanılmaktadır. hayvanlar olmasaydı şu anda kullandığımız bir çok ilaç üretilemeyecekti. peki yine de ilaç problemini çözdük diyelim, peki yine de sorunsuz bir şekilde yaşayabilir miyiz. hayır.*

    hayvan kalıntıların, petrolün oluşumunda büyük bir öneme sahip olduğu için.hayvanlar olmasaydı petrolde büyük bir kısmı var olmayacaktı. petrol sorununuda aştığımızı varsayalım. peki yine de sıkıntısız bir yaşam sürebilir miydik. hayır.*

    hayvanlar olmasaydı, dokuma sanayiside büyük sekteye uğrardı. bugün evimizde kullandığımız, ve üzerimize giydiğimiz, dokuma ürünlerinin büyük bir kısmı hayvanlardan karşılanmaktadır. dokumada da tamamen bitkisel bir malzeme kullandık diyelim. peki yine de rahat bir şekilde yaşayabilir miydik. hayır.*

    hayvanlar olmasaydı, bugün kullandığımız bir çok teknolojik araç olmayacaktı. teknolojinin gelişmesinde hayvanların rolü büyüktür. bugüne kadar icat edilen birçok araç ve gereç, hayvanların yapıları model alınarak icat edilmiştir. bunların olmadığı bir dünyada, alternatif teknolojik araçları icat ettik diyelim. peki yine de tüm eksiklerimizi tamamlamış olur muyduk. hayır.*

    tarih boyunca hayvanlar, bizim birçok işimize yardımcı olmuşlardır. hayvanlar olmasaydı tarihte yapılmış ticari ve mimari faaliyetlerin, birçoğu sekteye uğrardı. tarihte hayvan gücünden yararlanamayan insanlık, bugünkü konumundan bir adım geride olurdu. bugün dünyada bir çok önemli hayvanın, nesli tükenmek üzere, onların yaşamak için bize ihtiyacı yok fakat bizim yaşamak için onlara ihtiyacımız var.*

    kaynak

  • tam olarak bu reklamdaki hayatı, temizliği ve saflığı özlediğim için oyum muharrem ince beyefendiye gidecektir.

  • yer: esenler otogarındaki bir bank
    tarih: 3 ocak 2009
    saat: 01:00 suları

    olayı anlatan abimiz otogara gelecek bir akrabasını beklerken bir bankta oturur vaziyettedir, at hırsızı tipli bir adam gelir ve gözünü ayırmadan abimize uzun uzun bakar...

    diyalog aynen şöyledir:

    abimiz: ya ne bakıyosun iki saattir dayı ne var ya?
    at hırsızı tipli adam: sen şimdi düşün eve geldin ben senin yatağında oturuyorum, nası?
    abimiz: *?!;%&

  • fmcg devlerinden birinde çalışıyorum. daha demin bir satışçı gelip satışları durdurma kararı alındığını söyledi. her ne kadar trde fabrikalarımız olsa da hammadde kalemlerinin neredeyse hepsi ithal.

    sessiz bir bekleyiş var diyebilirim yani. hayırlısı diyelim.

  • bilim insanları galaksileri gözlemlerken bu etkinin fazlalığından ötürü aslında galaksilerin göründüğünden çok daha fazla kütle içermesi gerektiği sonucuna varmışlar, böylece karanlık maddenin varlığını farketmişlerdir. şayet kütleçekimsel merceklenme olmasaydı evrenin %28'ini oluşturan kütlenin %23'lük kısmını oluşturan karanlık maddenin varlığından haberdar bile olamayacaktık.