hesabın var mı? giriş yap

  • biri uluslarası silah kaçakçısı ve aynı zamanda orta doğu'yu yöneten konseyin bir üyesi. diğeri istanbul kabadayısı.

    birinin muhatap olduğu konular ırak savaşı, suriye savaşı, abd-ingiltere-israil arasındaki dengeleri gözeterek orta doğu savaşlarına silah ihraç etmek.

    diğerinin muhatap olduğu konular ali, eyşan, cengiz, ezel gibi mahalle insanlarının hayatlarıyla uğraşmak.

    biri sıradan bir komiser tarafından hayatı karartılırken, diğerini tanımayan emniyet müdürü olamaz. .

    ramiz'in teknik olarak kıyaslanacağı kişi duran emmidir.

    edit: konseyin ırak savaşı ve suriye'nin geleceğini değerlendirdiği sahneden bir kesit yüce baron mehmet karahanlı'yı da yad edelim buradan:)

  • moka potumun contalarını yenilemek için internette fiyat araştırması yapmam sonrası, google ve facebook algoritmalarının marifetlerini gösterip her yerde karşıma kahve ile ilgili videoları ve reklamları çıkartması ile kendisinin videolarını izlemeye başladığım, ancak türkiye fiyatı 12.000 ve üzeri olan makinalar dışında hazırlanan kahvelere sıvı bok muamelesinde bulunurken snobluğu kabul edilebilir düzeye getirip ulan bir makina da ben alsam mı dedirten youtuber.

    pardon, iyi espresso için makinanın basıncı, sıcaklığı, ıvır zıvırı, çekirdeğin kavrulma şekli, çekilme derecesi, gramajı, demleme süresi ve oranı vs. bir ton değişkenlerle oynayarak ideal olanı bulmak gerekiyor. bazen kendisi de ilk yaptığı kahveyi beğenmiyor ve lavaboya döküp, ince ayarlamalar gerçekleştirip yenisini yapıyor.

    evimin periferisinde benim alıp eve koyacağımdan çok daha iyi makinalarda çok daha iyi baristalar tarafından defalarca kere hazırlanmış ve bir lezzet standardına erişmiş 3. nesil kahvehanelerden 1000 adet içersem sadece makina fiyatını ancak amorti etmiş oluyorum diye düşününce meh diyorum.

    kendisinin verdiği kahve hazırlama tavsiyelerine bir göz atın derim.

  • atatürk'ün emriyle, türk dil kurumu özellikle öz türkçe adları derleyip bunları kitapçıklar halinde muhtarlıklara ulaşacak biçimde tüm yurda dağıttı.

    sülale adı olanlar ya da kendi seçenler vs uygun olan isteklerini yazdırdı. isteyen de bu listelerde beğendiğini seçip soyadı olarak aldı.

    bu yüzden çoğumuzun adı arapça-farsça iken soyadlarımız çok büyük oranda türkçedir.

    yaşa atatürk!

    not: sözünü ettiğim kaynak kitap bu. öyküsü de tanıtım bülteninde kısaca açıklanmış. buraya da ekleyeyim.

    --- spoiler ---

    eserin kitap olarak ikinci basımı ise 1935 yılında, ulus-devlet inşası sürecinin en önemli merhalelerinden biri olan soyadı kanunu’nun kabul ve yürürlük tarihiyle örtüşen bir dönemde, dâhiliye vekâleti tarafından yapılmıştır.

    kitap vekâlet tarafından sadece basılmakla kalmamış, ayrıca kitaptan alınan isim listeleri dönemin dâhiliye vekili şükrü kaya’nın talimatıyla anadolu ajansı tarafından gazetelere gönderilerek neşredilmiş, nüfus müdürlüklerine dağıtılmış, 1936 yılında ise kısaltılıp türk adları başlığıyla jandarma genel komutanlığı eliyle üçüncü defa basılmış, bu yolla etkisi en uzak kasaba ve köylere kadar uzanmıştır.

    böylece, bugün türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının kullandığı pek çok soyadının kaynağı olarak belge niteliğinde, batılılaşma ve vatandaşların türk kimliğiyle yeniden tanımlanma sürecinin aynı zamanda ideolojik enstrümanlarından biri olan, kültür politikasının son derece değerli bir verimi ortaya çıkmıştır.

    --- spoiler ---