ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eskişehir'de köpeğe saldıran psikopat kedi
-
insanı hayretler içerisine sokan psikopat kedidir.
sahibi köpeği zor kurtarmış. o da yetmemiş kediyi savunan esnafla tartışan köpeğin sahibi az kalsın katil oluyormuş.
kedi ağır ruh hastası.
adam ayrı ruh hastası.
herkes ayrı ruh hastası.
eşin eski sevgilisini işten çıkarmak
-
hayatımda bu kadar kezbanca ve ezik bir şeyi ilk kez okudum. ınşallah trollsundur. ınşallah.
bi de utanmadan profesyonelim yazmış. hahahahahaha. ben kizin yerinde olsam ve böyle bir kezban beni kovsa işe duygusal ilişkilerini karıştıran müdürüm var diye hayvan gibi mobbing davası açardım. üstüne twitter ekşi vb her yerde de şirketin bu politikasını anlatırdım. şirket de kendisini rezil eden bu yeni kezoş müdürü atardı. zaten hikaye feyk bence. hahahah. çünkü değilse, o ne dandik firmadir ki işe yeni giren müdürün pat diye adam atmasına izin veriyorlar. zaten bu kadar kezbanini kurumsal firmada yönetici yapmazlar.
edit: bir de kadını tehdit etmiş ya. allahım hikaye gerçek galiba. kimler kimler yönetici oluyor yarabbim. tez elden atılırsın umarım işten "sayın yönetici ". özel hayati ise karıştıran kendisi, bir de utanmadan kiza "özel hayati ise karistirma" yazmış. hahahahha. şimdi anlıyorum çoğu yöneticide niye ego olduğunu. kendilerine güvenmiyorlar ve bunu böyle bastırıyorlar demek ki.
ımza: yönetici
tinder
-
tüm erkek kullanıcıların birleşip, ortak hareket ederek
profiline kendi fotoğrafını koymayan,
bio’suna;
insta: xcaagladagdelennn,
buraya bakamıyorum ıg: bbuseeliacikk_35,
420,
4.20,
adam gibi adam lazım,
1.78,
sıradan değil farklı,
foto sornayın, kafalar uyuşursa ilerde bakarız,
only good vibes,
biyni bışkı bi tırıfındı ılınlır yızmısın,
sıçmı sıpın mıhıbbit idiciklir sılı kıydırsın,
merhaba, selam, naber yazacaklar solaa,
tarzı şeyler yazanları, ne kadar güzel olurlarsa olsunlar kesinlikle sağa kaydırmazlarsa, yaklaşık 1 sene içinde toparlanıp kullanılabilir hâle gelebilecek uygulama.
zafer havalimanı'na dört ayda 61 yolcunun uğraması
-
bu yıl 1,317 milyon yolcunun garanti edildiği zafer havalimanı’na dört ayda 61 yolcu uğradı. yıl sonunda uçmayan yolcular için ödenecek garantiler ile şirketin 50 milyon avro'luk yatırımının tamamı ödenecek.
zaytung haberi gibi değil mi? ama değil. dün birileri helallik istemişti. haram olsun!
kaynak
ek kaynak editi: t24
kaygısızlar
-
çocukluğumdan bu yana izlediğim en süper komik dizilerden biridir.
kültigin ve adamları birgün memnun bakkala girerler.
kültigin: ''nasılsın hostes?''
adamlarından biri: ''görmüyor musun abi taş gibi!!''
üniversiteye başladım kızılı
-
evrimini inceleyelim:
* lise sondayım pırıltısı (yer yer sarı saç tutamları) =>meali: "yavaş yavaş fıstıklaşıyorum ;)"
* üniversiteye başladım kızılı => "asi ve özgür genç kızım ben hohooyt."
* işe başladım sarısı => "plaza kadınıyım, çalışırım kazanırım ortamlara akarım hihihi."
* koca buldum, evlendim kahverengisi => "duruldum, hanım kadınım mehhehhh."
almanya'da fabrikada robotun işçiyi öldürmesi
-
kazadır. fakat tekrarının yaşanmaması için her türlü önlemin alınacağı, işçinin ailesini mağdur edilmeyeceği ve ciddi tazminatlar ödeneceği aşikar olan bir devlette gerçekleşmiştir.
not: tek haneli işçi ölümlerinin haber niteliği taşımadığı ülkeden yazıyorum.
thy hostesinin yırtık ayakkabı giymesi
-
kimse yanında yedek babet taşımıyor belki o an yırtıldı belki de yırtıldı fakat yenisini almaya gidecek boş günü yoktu.çalışan görev başında bir insanın fotoğrafını burda paylaşmak en kibarca o.çocukluğu.pis terbiyesiz.
trafoya çatal sokup patlatan çocuk
-
a.koydumun eğitimsiz primatları
edit: 4 yaşında çocuğu öylece sokağa salan ebeveynlere ve olaydan sonra eşini döven sperm israfı babaya söylüyorum.
yaran kısa mesajlar
-
öncelikle belirtmek zorundayım ki bahse konu olan mesaj kuvvetle muhtemel sadece benim için komik, pek yarmayacak sizi yani.
ben 11 ve 9 yaşlarında 2 çocuğu olan, 34 yaşında bir kadınım. çocuklarımın arkadaşları arasında pek sevilirim. elimden geldiğince kendi çocuklarıma nasıl davranıyorsam, arkadaşlarına da öyle davranırım. karşımdakilere bebe muamelesi yapmam, adam yerine koyarım yani. bazen onlarla parka çıktığımda muhabbet ederiz, aramızda mesafeli bir samimiyet vardır...
bu yıl çocuklar anneannelerinin yanında okula gidiyor. işsizim ben şu sıralar, bütün gün evde depresif depresif tek başıma oturuyorum. sadece kitap okuyup, sözlük kurcalıyorum. böyle zamanlarda içimden kimseyle konuşmak gelmez, ne telefona bakarım ne de kapıya... hoş banka, turkcell ve sigara bıraktırma merkezi dışında arayan da yok ya, neyse...
çocuklarımın arkadaşlarından biri (onur diyelim adına) 10 yaşında, beni ekstra sever. böyle hafiften bir hayranlık besler. çocuklar evde olmasa da ara sıra kapıya gelip sohbet etmek ister. öyle havadan, sudan, derslerden, okuldan, can sıkıntısından falan bahseder kapıda, ben de dinlerim. ama şu son birkaç haftadır kapı çalındığında servise gelen apartman görevlisine bile kapıyı açasım yok. dolayısıyla gelen çalıp çalıp geri dönüyor. tabii onur da kapıyı çalıp çalıp geri dönüyor.
bugün evde oturup yine dakikaları sayıyordum ki telefonuma bir mesaj geldi:
gönderen: onur
mesaj: naber:)
len bu ne? fahriye abla gibi hissettim kendimi birden!