hesabın var mı? giriş yap

  • bugünkü yazısında; "yaşadığım son bir ayı düşünüyorum; bana verilen armağanı..." demiş.
    acaba armağandan kastı ali taran mı? yoksa range rover mı?
    şahsen ben olsam range rover'ı düşünürdüm.

  • bu gösterge cihazın içindeki akımı ölçen basit bir devre elemanıyla işlem yapar ve size yaklaşık bir değer verir, yani orada gördüğünüz değer aslında pilinizin gerçek kapasitesi olmayabilir, bu sebeple ortalama olarak değerlendirmeniz en doğrusu olacaktır.

    pil sağlığınızı en uzun şekilde kullanmak için cihazı kutusundan çıkan ya da özellikleri ona denk olan şarj cihazıyla (5v 2.1a) şarj edin, uzun vadede hızlı şarj pilinizin kimyasal yapısının daha çabuk bozunmasını sağladığından kapasitesini düşürür. bunun sebebi li-ion pillerin kimyasal yapılarının kararlı olmamasından ve içeriğindeki bileşiğin yeterli enerji seviyesine ulaştığında farklı bir bağ yapısına geçtiğinden bozunmasıdır. standart durumda bu bozunma düşük oranlarda gerçekleşirken bataryaya gelen akımın yüksek enerjili olması bu süreci hızlandırır.

    diğer etken ise sıcaklıktır, pil ne kadar uzun süre yüksek sıcaklıklarda (>35 santigrat) kalır ise o kadar hızlı bozunur. düşük sıcaklık da bir problem elbette (<0) ama yüksek sıcaklık kadar değil.

    temelde şarjdayken telefonu kullanmak pile zarar vermez ama bu süreçte telefon daha kolay ısındığından dolayı sıcaklık zarar verecektir o sebeple şarjdayken kullanım konusunda dikkatli olmak lazım gelir.

    cihazı uzun süre kapalı ya da kullanım dışı saklayacaksanız, %50 civarında şarjla bırakmanız pil sağlığını korumak için en güzelidir.

    edit: unutmadan bu yazdıklarım standart li-ion teknolojisi kullanılan tüm piller için geçerlidir, markadan bağımsızdır.

  • türkçesi arktik histeri ve diğer adı da piblokto olan; eskimolar arasında görülen ve aniden çığlık atma, ağlama, giysilerini parçalama ve ardından da koşmaya başlayıp, karlarda yuvarlanmalarıyla da devam edebilen ve olayın bitiminde kişinin bu olayı hatırlamadığı psikiyatrik rahatsızlıktır. olayın sonunda bir nevi disosiyatif amnezi yaşanır.

  • özet : üniversite hastanesinde katarakt ameliyatları malzeme yetersizliği bahanesiyle (ücretsiz yapanlara mobbing uygulanarak) sınırlandırılıyor, böylelikle özel hastanelerde belli kişilerin tekeline bırakılıyor. bu kararı alan prof. özele gitmeden hemen önce bu kararı aldırıyor.

    geçen açtığım şu başlığın (bkz: 250 hastanın körlüğe terk edilmesi rezaleti) detaylarına ulaştım. hastamı ameliyat ettirdik. bölüm asistanlarıyla konuştum. konuyu ekşisözlük gündemine getirdiğimi söyledim. aldığım mesajlardan bahsettim. ve önceki gün bölüm asistanlarından birinden burada mesaj aldım.

    bölümde iki profesör hoca var. birisi özel alıyor. birisi almıyor 60 küsür yaşında anabilim dalı başkanı bayan. çok ameliyat alamıyormuş zaten. ama ikisi çok iyi anlaşıyorlar. özel alan prof. hoca normal yollarla özel katarakt hastasından aldığı miktarı beğenmediği için üniversiteden ayrılma kararı alıyor. ama bu kararı uygulamadan önce skandal bir bölüm kararı aldırıyor. özeller harici ameliyat alan iki hastaneden biri olan üniversite hastanesinin yani kendi hastanesinin ameliyat malzemelerini bahane ederek “kısıtlama kararı” çıkartıyor. ve hemen özele geçiyor. ve hastalar neredeyse bir yıl boyunca üniversitede ameliyat olamıyor. diğer doktorlara da izin verilmiyor. almak isteyenler whatsapp grubundan sert bir dille uyarılıyor.
    . ve hastaların önemli bir bölümü özel hastaneye gitmek zorunda bırakılıyor. bu hastalar arasında şehir hastanesinde ameliyat olamayan yüksek riskli hastalar da var. ve söylenene göre çoğu hala bekliyor. yani halâ devam eden büyük bir mağduriyet söz konusu. eğer bu adaletsizlik çözülmezse yüzlerce hasta iki prof. kararı yüzünden özellere mahkum bırakılmaya devam edecek. bu arada diğer doktorların özel ameliyat almasına da izin verilmemiş. kural haftada en fazla 5 ameliyat.

    21. yüzyılda para, mobing, haksızlık, adaletsizlik gibi kavramların nerede ve ne durumda olursa olsun varlığı can sıkıyor. biz dur demezsek de hep var olmaya devam edecek.
    ulaşan ve bilgi veren asistanla telefonla görüşme fırsatım da oldu. çaylak hesabı açmış başlık açamadığını görünce benden yardım talep etti.
    .

    not: lütfen favlayıp geçmeyin. bir cümle bırakmanız bu hastalar için en kıymetlisi.

  • benzerleri ve daha kötüsü hollanda ve belçika'da yaşanıyor. utrecht 'te yaşadığım yerin 1km ilerisinde faslilarin yogun olduğu bir mahalleye dün gece özel kuvvetler polisi geldi. normal polis baş edemedi bunlarla. çok yazık, ayaklarına kadar gelen imajlarını düzeltme fırsatlarını iyice geri tepiyorlar. ayrıca her şeyi de sömürgeciliğe bir bağlamayın ve arkadaş. sömürgecilik biteli 75sene oldu. dükkanı yağmalanan, arabası yakılan adamın ne suçu var. sömürgeci ise yaşama ülkesinde o zaman.

    edit: arkadaslar mesaj kutumu yesillendirmenize gerek yok. somurge edilen ulkeler burdakiler kadar aglamiyorlar somurulduk diye. ben basit bir soru soruyorum. somurgecilikle yapilan vandalizm arasinda ne gibi bir baglanti olabilir? sokakta yakilan sizin arabaniz, yagmalanan sizin dukkaniniz olsa akliniza somurgecilik tarihi mi gelir? kim ordaki adama araba yakma, polisle catisma hakki veriyor? benim evimin tepesinde helikopter ucuyor surekli. ben bunu dinlemek zorunda miyim? ya benim arabami da parcalarlarsa? evet tabi her seyin basi somurgecilik, gelsinler evimizi de tarasinlar, nasil olsa somurulduler. ayrica bana yazanlarin yuzde 90'i ne somurgecilik tarihi ne de avrupa tarihi hakkinda bir bok bilmiyor.

  • yazdığı kitaptaki tüm erkeklerin başına sardırdığı bir yüzük belası ile alttan alta;

    -- evlenmeyin olm. yüzük bu başa bela. kaç erkek telef oldu.

    mesajı vermektedir.

    mutsuz bir evliliği olabilir.

  • istanbul erkek lisesi'nde bir almanca sınavı: kağıdın bir yüzünde bir hikaye, diğer yüzünde "hikayenin içeriğini özetleyiniz" şeklimde bir soru (inhaltsangabe). kağıdın hikaye olan yüzüne bakmak zahmetine katlanmayan bir arkadaşım, kafasından hayali bir hikayenin özetini yazıp, sonra da bize "yaa siz nasıl bir hikaye uydurup yazdınız" diye sormuştur. sonuç: içerik notu:1, gramer notu:2 (10 üzerinden)

    (edit: entry kötülenmiş. serdar? sözlükte misin lan, sen mi kötüledin oğlum, ne kızıyorsun lan komikti işte yazmayalım mı?)

  • efe 2 yaşında konuşmayı yeni yeni öğreniyor. balkona çıkartılıp hilal şeklindeki ay gösterilir.

    +efe bak ay.
    - (ağlamaklı bir şekilde) kırılmış :(

  • bir ay önce -atıyorum- 500 liraya alınmış, 400 lira fiyat biçtiğiniz bişey için bazısı "abi bunun sıfırı 300 lira zaten, şu sitede kampanya vardı ama şimdi bitmiş tüh" diye girer, kimisi "50 lira veririm" mesajı atar, öbürü "kullanılmış kulak çubuğu seti + nokya 3110 üstüne de 10 lira versem olur mu" der. allahın manyakları.

  • hanımın gallinari'ye;

    "aaa ne güzel yüzlü çocukmuş, türk mü bu?"

    demesinden sonra evde küçük çaplı bir kriz yaşandığını söyleyebilirim.

    tribimi yaptım hemen, şeftali soymuş getirmiş, yemiyorum.

    öyle bir maç.