hesabın var mı? giriş yap

  • niye vuruyorsunuz diyen bir manyağı içerir.

    benim de köpeğim var, ömrümün önemli bir kısmında da birden fazla köpek beslemişliğim var. yalnız şu durumda, bu denli güçlü ve hasar verebilecek bir köpek türünün saldırısında da "ponçik lütfen bırakır mısın, rica ediyorum" denilmez.

  • rektörün sözlük hesabı olmadığını gösteren olaydır. yazar olsaydı 17 aralık 2023 dedeman konya oteli rezaleti başlığıyla sözlükte yer alacaktı. umarım twitterda'da hashtag kampanyası düzenlenmiştir bu durum için.

    tanım: eğitim sistemimiz hakkında ipuçları veren açıklamadır.

  • muğla üniversitesi iibf de muhasebe dersinin 3. saati :
    - sen ! adın ne senin ?
    - inan hocam
    - çık dışarı !
    - neden hocam ?
    - sen 1. saat çok konuştun çık!
    - evladım senin adın ne ? arkasındaki ?
    - sinan hocam
    - sen de çık dışarı
    - hocam kafiyeden adam atılırmı ya !

  • yemeyiverin. istikrara oy verin ki bu şekilde istikrarlı bir şekilde zamlar devam etsin. siz de yemeyiverin. size çok peynir meynir.

  • bu sabah minibüste en arkada oturan iki arkadaştan duyduğum diyalogtur.

    -yağmur yağıyor
    +yağsın banane amk.

    2 dakika sonra..

    -işe geç kaldık
    +kalalım sanki çok önemli insanlarız amk.

  • edgar allan poe the literary life of thingum bob adlı kısa hikayesinde yazın hayatından çekilmeden önce son bir eser ortaya koymaya yeltenen bir yazarı anlatır. yazar ilk şiirinin sonuna snob imzasını koyar. bu sıradan bir takma isim değildir. onun karakterini yansıtır. çünkü bob züppe bir yazardır. başkalarını üstün zekasıyla nasıl aldattığını, başarıya nasıl adım adım ulaştığını büyük bir zevkle anlatır. poe bu karakterle kendi yaşamını resimlerken, her yazarın doğasında biraz da olsa bulunan züppeliğe işaret eder. bizim gibi işi yazıdan geçen her insanın okuması ve yazı yazmanın sırları hakkında bir şeyler öğrenmesi gereken bir karakterdir snob:

    "bana bakın! - öyle çok çalıştım - öyle çok didindim - öyle çok yazdım ki! ey tanrılar söyleyin, yazmadım mı? gevşemek nedir bilmedim. gündüzleri masamda çalıştım, geceleri sabaha kadar okudum. sarardım soldum. beni görmeliydiniz -gerçekten görmeliydiniz. sağa yaslandım. sola yaslandım. öne eğildim. arkaya yaslandım. dimdik oturdum. tete baissee : başı eğik (kickapooların dediği gibi) oturdum ve başımı ak sayfalara eğdim. ve bu arada sürekli - yazdım. iyi günde, kötü günde - yazdım. açken, susuzken - yazdım. gün ışığında, ay ışığında - yazdım. ne yazdığımı söylemeye gerek yok. tarz! - önemli olan buydu. bunu fatquack'ten öğrendim ve işte size bir örneğini sunuyorum."

  • sosyal yardımı acun yapıyor, adaleti müge anlı sağlıyor. devlet de bizim gibi televizyondan izliyor galiba bunları..