hesabın var mı? giriş yap

  • kuzen şamil'in her fırsatta üzerinde çeşitli deneyler yaptığı oyuncak bir köpeği vardır. (önce sıcak suyun içinde bekletip sonra buzlukta dondurmak gibi)

    zavallı köpeği bu kez sıkı sıkıya sargılara sarılmış bir şekilde bulan annesi şamil'e sorar;

    - oğlum ne bu köpeğin hali, yine naptın zavallıya?
    - anne bu eskiden ömerdi, şimdi de ezel yaptım ben onu.
    - !?!

  • geçen sene yeni yıl projeleri ile uğraşırken şirketin 450,000 satırdan ibaret bir yıllık muhasebe kayıtlarını tek bir hamlede sildim.
    ne yapalım ne edelim derken günlük yedekten bilgileri geri almaya karar verdim; bu sefer de bilgileri 2000 yılı kayıtlarının üzerine alıp onları da temizledim. birileri durdurmasaydı 1995'e kadar tüm kayıtları silip şirketi de ateşe verecektim; olmadı.

  • metrobüs kullandığı için tebrik edilesi insandır. tek başına bir arabayla trafikte yer kaplamamayı tercih ediyor. ha telefon değiştirme konusunda falan vurun kahpeye.

  • yıl 1978 niğde'nin bor ilçesinde lise öğrencisiyim o yıllar. yaz tatilinde kendi dükkanımıza gitmeden önce bir kırtasiyeci kasetçi abimiz vardı. onun gazeteleri motosikletiyle dağıtması için ben onun dükkanını 1-2 saat kadar beklerdim. bir gün benden yaşça büyük bir abimiz dükkana geldi tommiks, teksas, kaptan swing gibi resimli romanlardan üçer tane aldı. bende bu kitapların kim için aldığını sorduğumda " benim çocuklara " alıyorum dedi. bende "bu kitapların çocuklara bir yararı yok şiddete yönlendirir bence sen red kit almalısın hem red kit amerikan toplumuyla kapitalizmle dalga geçer eğlendiricidir " gibisinden bir sürü lüzumsuz laf ettim. adam sinirlendi " sana ne kardeşim, ne kadar bunların parası" dedi aldıklarnın parasını verdi gitti. ertesi gün gene kırtasiyeciye yardım için gittiğimde " aman gelme dün ülkü derneği başkanı dernekte milliyetçi mücadele öğrensinler diye kitap almak istemiş sen dalga geçmişsin red kit önermişsin sana çok kızmışlar aman evine git ortalarda gözükme seni dövecekler" dedi. yirmi gün kadar korku ile evde geçirdim. sonra okullar açılınca bu olayı unuttum bir gün okula giderken ensemden bir yumruk yedim. arkasından karnımdan yediğim yumrukla yere düştüm. bir anda etrafımda neredeyse 20 kişi vardı. tekme tokat öyle bir dayak yedimki gözümü bor devlet hastanesinde açtım. tedavi sırasında sigara içmeye koridoro çıktığımda doktor ve hemşireler başımdan geçeni öğrenmiş elimde sigara gördükleri için adımı red kit koymuşlardı. bu olayda fecaat olan ülkü derneklerinin milliyetçi mücadelenin nasıl olacağını öğretmek için resimli roman kullanmalarıydı.

  • 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45.

    oh kalktı oç.

    kalktıktan sonra düşmez dediler.

    dağa falan çarpmasak bari.

    titretme oç.

    allahım büyük günahların çoğunu işledim. sana da yeterince ilgi göstermedik.

    sanane sağdaki erciyes dağından? önüne bak, düzgün sür piç.

    pitot tüpü tıkanmış mıdır?

    motorun gücünü kapattı heralde. ses kesildi.

    eheh hostesler gülüyor. bişey yok.

    türbülanslar uçağı düşürmezmiş. ama yine de yakalanmasak iyi olur.

    bu ne lan. köy yolunda gidiyo gibi. şu koltuğa tutunayım. *

    bu dergiler de eğlenceli değil amk. en son saate baktığımdan beri 2.5 dakika geçmiş.

    aşağı bakıyormuş gibi yapayım. korkmuyorum.

    ansnkim.

    korkmadım.

    hostesler de güzel değil.

    bi açıklama yapsana oç. ne zaman ineceğiz.

    uçakta ünlü de yok. düşsek kimsenin sikinde olmayız eheh.

    manyak mısın lan. şu an dünyada kaç uçak havada biliyo musun.

    bu düşmesin de.

    aha inişe geçiyor. zaten bi kalkarken bi inerken tehlikeli.

    pisti tutturur heralde. keşke thy olsaydı. onun pist görüş mesafesi daha uzundu.

    koy amk tekerleklerini artık.

    aha koydu. frene de bas.

    oh yavaşladı.

    bi daha bineni ziksinler.

  • az düşününce cevabı bulduğum sorudur.

    albert: doğum gününü bilmiyor. fakat bernard'ın bilmediğini biliyor. bunu nasıl bilebilir. şöyleki: albert düşünür. bernard'a hangi rakamlar verilebilir.
    14-15-16-17-18-19
    kendisine mayıs dense 19 doğru gün olabilir, olursa bernard bilir deyip kesin yargıya varamaz
    haziran dense 18 denebilir.
    temmuz dense olabilir.
    ağustos dense olabilir.
    bernard: doğumgününü bilmiyor.fakat albert böyle diyince temmuz veya ağustos olduğunu anlıyor.
    bildiğine göre bildiği günün temmuz ve ağustos'ta ortak olmaması lazım. ve ikisinden birinde olması lazım.
    14-15-16-17 günlerinde olabilir. bu günlere bakalım.
    14 olsa bilemez zaten,
    15 olsa bilebilir.
    16 olsa bilebilir.
    17 olsa bilebilir.
    tekrar albert'e dönersek.
    albert chery bildikten sonra bunları düşündü.
    15-16-17 olabilir dedi. fakat albert bizim bilmediğimiz birşeyi biliyor. hangi ay olduğunu, temmuz mu ağustos mu. bunu bildiğimizde doğru sonuca ulaşmamız lazım.
    ağustos olsa albert bilemezdi. 15 ve 17 var. ağustos 15 veya ağustos 17 diyebilir, kesin bir yargıya varamaz. biliyorum dediğine göre temmuzdur.
    15-16-17 olabilir demiştik.
    16 temmuz cherly'nin doğum tarihidir.

    madalyamı verebilirsiniz.

  • olm videonun başından sonuna kadar gözüm yere düşen telefondaydı.

    üstüne ha bastılar ha basacaklar diye gerildim lan amk yerinde.

    yeter artık teknoloji :(