ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kilo vermek isteyenlere tavsiyeler
-
her kış 5 kilo alıp yaza kadar 5 kilomu vermem lazımcı tiplerin dramını okurken sinirleniyorum resmen. biz burada obezite ile mücadele etmeye çalışıyoruz, millet 60 kilo oldum kilolarımdan insan içine çıkamıyorum diyor. sanki 150 kiloyla morbid obezsin de yürüyemiyorsun anasını satayım yaa...
hangi bakış açısı sadece 50 kiloda fit olacağınıza inandırıyorsa sizi, gidin ona öfkelenin lütfen.
hala tartıda gördüğü rakam için delicesine bunalıma giren insanlar görüyorum ki asabım bozuluyor.
az ağırlık kaldırın ki kaslarınız güçlensin. her yaz aynı teraneler için kafa şişirip durmayın. kilo vermenin ve fit olmanın tek yolu temiz beslenip, spor yapmaktır. bugün kilo vermenizi sağlayan mamalarınızı (!) ömrünüz boyunca kullanamayacağınıza göre sürdürülebilir alışkanlıklar kazanmak yararınıza olacaktır.
special k, çilekli activia yiyip tatlı krizine girmeniz çok normal. kalorileri değil etiketleri okumaya başladığınız an doğru yola giriyorsunuz demektir.
insan ilişkilerinde sık yapılan hatalar
-
empatiyi abartmak.
kimseyi sikine takmayan insan
-
bu kesinlikle babamdır.
hayatının her anında her kim olursa olsun bir önemi yoktur.
bir mevzu için öğleden sonra vali ile görüşmeye gittik. sekreteri, sabah gelmedi ne zaman geleceğini de bilmiyorum dedi. olsun biz bekleriz dedi.
saat 15:30 gibi gelen valinin önüne atlayıp aslanım sen niye görevinin başına gelmiyorsun da bu kadar milleti bekletiyorsun demişliği vardır.
bu ve buna benzer yüzlerce anısı vardır.
en son alınan iltifat
-
tam evlenmelik çocuk
not: söyleyen bir travesti idi. sevinç ile hüznü bir arada yaşadım.
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
lisede sinav aninda yapilan ve sessiz cikmasi gereken osurugun, gumbur gumbur geldigi an.
altıncı george
-
mütereddit tavırları ile dikkat çekse de, ikinci dünya savaşı sonrasında kendisine yapılmış bazı af taleplerini pek bir rahatlıkla reddettiği bilinmektedir. hayırları, albert pierrepoint'un günlüğüne attığı çentikler olarak geri dönmüştü...
(bkz: vera salvequart)
istiklal marşı'nın arapçaya çevrilmesi
-
boşuna uğraşmayın, "lar da yüzen"i nasıl çevireceksiniz!?
miço dergisi
-
yine bir pazar sabahı aklıma düştü, çocukluğumun en güzel anılarından.
pazar sabahları babamla beraber sabah rutinimiz gazete almaya gitmekti. o zamanlar nispeten daha tarafsız oldukları için babam sabah ve hürriyet (sonra hürriyet ve cumhuriyet şimdi ise sözcü ve cumhuriyet) alırdı ben de miço dergisini alırdım. eve gidince kahvaltı biter bitmez salona yayılır en sevdiğim köşelerinden başlayarak tüm dergiyi bitirirdim. çok da güzel bir televizyon reklamı vardı
teşekkürler yalvaç ural
en zor oyun sonu canavarı
-
milletçe 2002'den beri geçemediğimiz bir tanesi mevcuttur.
ali ağaoğlu'nun iflas etmesi
-
şirket ile şahıs arasındaki farkı bilmeyenlerin beyanı. hissedarı olduğu şirket iflas eder, adam gene şahsi servetini korur. inşaat şirketi çok zarar ediyorsa iflasını ister, kendi kişisel servetinden zararı karşılamaz. anlayacağınız iflas, şirket sahibi zenginler için nimettir. şahıs olsa ölene kadar alacaklar peşini bırakmaz, öldükten sonra da borç çocuklarına kalır. onlar da mirası reddedeceğiz diye mahkemede sürünür.
çok zeki insanın nasılsın sorusuna vereceği cevap
-
(bkz: nasıl değilim)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
nihat hatipoğlu ramazan ayında 600 bin kazanıyor, diğer 11 ay yatıyor ise 11 ayın sultanı nihat hatipoğlu'dur.