hesabın var mı? giriş yap

  • osunu busunu geçiyorum ama bu pavyonlarda sağlam kara para aklandığını düşündürtmüştür. sosyal medya maymunlarından sonra sıra umarım bu pavyonlara gelir.

  • golden sonra parmağındaki yüzüğü öpeceğine chedjou'nun taşaklarını öpmesi gereken topçu.

  • mideye indirmek nasıl bir tabir bu olay için ? sana araba çarpsa " arabanın paspas yaptığı adam " diye başlık mı açılsın?

    feci bir sona uğramış " insan".

  • 44 senelik ömrümde tatil denen şeyi yazlık ve ufak pansiyon/motellerde kalıp gittiğimiz bölgeyi/çevresini çılgınlar gibi dolaşmak, denize girmek, dağ tepe bayır gezmek, mağara ve tarihi eser görmek olarak algıladım. bu şekilde yaşadım ve yaşattırttım tatilleri.

    sonra bu yaz bir gün, yine havlu asarken (yazlıktaydık ve ben bir mağara gezisi artı denize girme işinden dönmüştüm); havlu asmaktan nefret ettiğime karar verdim. o havluların sorumluluğunu çok uzun süre almıştım. havlulardan gına gelmişti.

    her şey dahil içine ne dahil umrumda bile olmayan, ancak plaja giderken havlu verildiği söylenen, deniz kenarında manasızca “şimdi gidip havluları asmak lazım” diye düşünmeyeceğim o tatili aldım sonunda.

    annemin bir gün yazlıkta elindeki tavayı fırlatıp “yeter ya yemek yapmak mı tatil?” dediği yaşlara geldim sanırım. zaten ülkede görmediğim mağara da kalmadı gibi….

  • manası nedir diye araştırınca ekşisözlüğün bir çöplük olduğunu bir kez daha göstermiş askeri terimdir.
    yazarlar hayal güçleri ile neler sallamışlar ilginç.
    ....day, ..... hour; bir askeri günün başlayacağı gün ve saati gösterir.
    d; normandiya çıkarmasını gösterirken (d day), a leyte çıkartmadını (a day), l ise okinawa çıkartmasını gösterir ( l day).
    örneğin (d day plus 1) (d+1) çıkarmadan sonraki 1.günü, ( d day minus 3) (d-3) çıkartmadan 3 gün önceyi gösterir.
    h hour’da aynı mantıkla çalışır.

  • başlığı açan arkadaş, gelişmişlik kriteri olarak sadece "imalat" sanayini dikkate almaktadır. yani evinde ingiliz malı bir ürün olamadığı için, ingiltere'nin, britanya'nın geride kalmış olduğunu iddia etmektedir.

    oysa bilmediği şey, ingiltere, belki de dünyanın en gelişmiş servis sektörüne sahip ülkesidir.

    1) öncelikle city of london, dünyanın tartışmasız finans merkezidir.

    2) ingilizler dünya genelindeki tüm meslek ve meslek gruplarının sahibidir. evet sahibidir, o kadar etkili meslek "odaları" vardır ki, bu odaların sertifikasyonları, eğitimleri, workshopları dünya çapında tanırır.

    iş güvenliği üzerine mi çalışıyorsunuz? iosh sizin mekkeniz olacaktır. insan kaynaklarında mı çalışıyorsunuz? cipd sizin kilavuzunuz olmali. inşaat sektöründe misiniz? ciob veya rics sizin pusulanız olacaktır.

    yani bu ingilizler, meslekleri ve standartlarını belirleyen insanlardır

    3) hukuktan sigortaya, mimarlıktan danışmanlığa abd toprakları hariç tüm dünyada ingiliz etkisi çok güçlüdür. katar'da bir inşaat projesinde, güney koreli inşaat firmasıyla, italyan işveren mahkemelik olursa, aradaki anlaşmazlık 99% londra'da çözülecektir. aylar / yıllar alan bu süreçlerde tarafların tutacağı ingiliz uzmanlar yüzbinlerce pound cebe indirir.

    4) ingilizler harika mühendis ve bilim insanı yetiştirir. siz sadece "alman arabası ve beyaz eşyası" üretmedikleri için habersizsiniz. 2018 rakamlarına göre ingiltere, abd-çin ve almanyadan sonra en çok bilimsel araştırma yapan ülkedir.

    kaynak

    bunun yanısıra dünyanın çoğu büyük ve teknik açıdan zorlu projesi (havaalanları, rafineriler, köprüler, gökdelenler, raylı sistemler, vs...) ingiltere'de dizayn edilir. hatta yapacak firma abd firması bile olsa, dizayn gene ingiltere ofislerinden yapılır. çünkü ingilizler işin imalatını ve inşaatını (ameleliğini) türklere ve çinlilere bırakırken, dizaynı kendileri yapmayı yeğlerler.

    5) eğitimin, finansın, sosyal hayatın ve adaletin aşırı sağlam olduğu bu ülke aynı zamanda bir cazibe merkezidir. başlığı açan yazar muhtemelen "imalat" yaptığı için çin ve belki türkiyeyi üstün görüyor ama unuttuğu şey, çin ve türkiye'nin milyarderleri onlarca milyon sterlin bayılarak londradan ev alma yarışında.

  • ne diyorsun olm sen?
    idam ile kimler asıldı bu ülkede biliyor musun?
    gencecik insanlar. zamanın diktasına karşı geliyorlar diye. hiç pahasına.
    bu ülkede adalet kanunlara göre uygulanıyor mu?
    nasıl bir arzu bu?
    böyle bir gücü birilerine vermek embesillikten başka birşey değildir.
    her hükümet yargıyı ele geçirmeyi başarmış bu coğrafyada. sen ne olsun istiyorsun?

  • abd gida ve ilaç kurumu "fda"'in hakkinda 53 sayfalik raporu ile acil durum kullanim izni verdigi asi.
    raporun tamamini okumak isterseniz, pdf formatindaki dokumana burdan ulasabilirsiniz.

    rapor asinin etkisi hakkinda ne diyor ?
    raporda gorulebilecegi gibi ikinci dozdan sonra, asi %95'lik bir basari yakaliyor.

    yan etkiler hakkinda rapordan ne ogreniyoruz ?
    rapora gore, yan etkileri normal bir asilamanin yan etkilerinden farkli degil. bunlar sirayla: enjeksiyon yapilan yerde lokalize reaksiyonlar (%84), yorgunluk (%63), bas agrisi (%55), kas agrilari (%38), usume ve soguk ter dokme (%32), eklem agrilari (%24), ates (%14).

    peki, abd'de herkes bu asiyi olabilecek mi ?
    rapora gore asinin bazi risk gruplarindaki etkisi uzerine elde yeterli veri yok. bu risk gruplarini en fazla immundeprese veya immunsuprese (bagisiklik sisteminde bir problem bulunan) hastalar olusturmakta. diger yandan, daha once sars-cov2 virusu ile enfekte olmus bireylerde, asi yapmanin yarari olup olmayacagi da anlasilabilmis degil.
    hamile kadinlar ve pediyatrik populasyon ile ilgili de yeterince veri yok. rapor, bu populasyonlar icin ek bir calisma yapmanin onemini vurguluyor.

    ozetleyecek olursak, fda'in raporu, asinin guvenli ve 16 yas uzeri hastalarda etkili oldugunu belirtiyor.