ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
emo'ların kaybolması
-
valla bir tanesi benim kuzenim, subay oldu.
ders çalışma isteği uyandıran şeyler
-
iki vizenin toplaminin tek haneli olmasi.
letgo'da hiçbir şeyin satılamaması
-
60 liraya yazdığım ürüne pezeveng yazmış:
"merhaba 30 lira diyelim el sıkışalım inşallah yarın gelir alırım"
puşt herif sanki bende malı 30 liraya satacağım adamı dört gözle arıyordum.
bende yazdım "sana 120 tl"
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
yas 13-14 kozyatagindan maddi imkansizliklar neticesinde yakacik semtine tasinmisiz. ben 7 yil okudugum okulumu degistirmem zaten surda bir bucuk yil sonra bitiyor otobusle gider gelirim diyerek evdekileri ikna etmisim. o sene orta ikinci sinifa gidiyorum ve sabahciyim. hergun zifiri karanlikta uyanir hazirlanir bir gun oncesinden aldigim ogrenci biletimi sabah kullanir okula giderim oglen eve donerken de iki tane bilet alirim. tabi maddi imkansizliklar gun geliyor birakin benim cebimdeki bilet parasini eve ekmek almaya dahi anca yetiyor. bu durumda evden yol parasi isteyemiyorum ve o gun sadece dunden aldigim bir adet okula gidis biletim var. annem sorarsa komsulardan isterim anna merak etme derim diye dusunuyorum. okula gidiyorum kimseden para istemiyorum, cikinca komsulara da ugramiyorum ve basliyorum kozyatagindan yurumeye. o zaman ptt hastanesi simdilerde fsm hastanesini geciyor bostanci sapagina variyorum. seyyar biletciden borc istesem mi diyorum ama hemen yok olmaz oyle sey diyerek vazgeciyorum. altintepe ye yaklasiyorum ve bir motor kurye duruyor yanimda. hayrola nereye gidiyorsun diye soruyor eve cevabini veriyorum. nerede evin diyor, uzakta yakacik diye cevap vetiyorum. hic de korkmuyorum kim bilir o zamanlar simdilerde oldugu gibi kotulukler yaygin olmasa gerek hadi gulsuyu koprusune kadar birakayim diyor ve kabul ediyorum. kafamda kask yok simsiki sariliyorum kuryeye ve klasorumu de aramiza sabitliyorum dusmesin diye. bir an sag bacagimda bir sicaklik hissediyorum. inince bakarim diyor kendimi motorsikletin arabalarin arasindan gecisine kaptiriyorum. gulsuyu koprusunde iniyorum bacagim hala yaniyor bakiyorum ki pacam egzosa yapismis olmali bir yanik bacagim da kizarik. eve gidince krem biseyler surerim diyerek yurumeye devam ediyorum. esenkent, dikimevi, soganlik derken yakaciga vardigimda saat bese geliyordu. annem nerde oldugumu sordu. okuldan sonra ders calistik biraz da top oynadik dedim. ayagimi gosterdim anne suraya biseyler surelim topa vurunca ayagim yandi dedim.
orta iki ve orta son sinifa kadar pacamdaki yanik izini gordukce aklima gelirdi o gun. meger o yanik pantolon pacasinda degil kalbimdeymis ki hala unutamadim.
özgür demirtaş'ın 11 yaş seviyesi mantık sorusu
-
daha önce yazdım, yine yazıyorum.
linkedin bir insan olsa özgür demirtaş olurdu.
bahçeli'nin israil'e tekrar 24 saat vermesi
-
hasta bezi kullananlar siyasetten çekilmeli.
anne ile baba arasındaki düşünsel farklar
-
gece 2 suları...
ben: öğğğğürrrehhh öğğğürrrehhhh... anniii... annieee
annem: aman oğlum n'oldu?
ben: ehhhhöğğğ...
annem: kuzum n'oldu? hamdi uyan... çocuk çok fena
baba: ....
annem: uyan çocuk istifra ediyor...
baba: haynn... istifra mı ediyor? eder tabi... it duruyor bunlar durmuyor. güneşte gez, top oyna terle, kola cips, cips kola, kola cips... celibon... terli terli... güneşin altında... kola cips, cips kola ....
ben: öğğğğğüüüreeeehheeyyy.....
annem: yavrum gel banyoya...
baba: bi' daha kola içmeyeceksin lan... kola cips, kola cips, kola cips... ne lan bu????? yok artık kola mola....
ben: öğğğğüüüüeerrriyyyyy... (içses: annemi daha çok seviyorum)
15 aralık 2022 savcılığın istinaf talebi
-
hayatımda daha iğrenç çok az şey gördüm.
şenol güneş
-
sinsi değildir. sorunun kulüpler ile değil şahıslar ile ilgili olduğunu bilecek kadar olgundur.
beşiktaş'ın ceza almasına neden olanların hiçbiri şu an beşiktaş'ta değildir.
oysa fenerbahçe'nin başında hâlâ aziz yıldırım bulunmaktadır.
şenol güneş gibi düzgün insanlara bile, fanatizm yüzünden gözleri kör olmuşlar tarafından çamur atılması çok vahim...
not: galatasaray
eminönü'ndeki baklava izdihamı
-
fatih eminönü’nde, baklava ve tatlı üreticileri derneği'nin düzenlediği 'baklava festivali'nde vatandaşlara 3 ton baklava dağıtıması sonucu oluşan görüntülerdir. dağıtım sırasında baklava almak için birbiriyle yarışan vatandaşlar, beyin görmüş zombi gibi baklavaları talan etmekte ve ortaya şu iğrenç görüntüler çıkmaktadır. yazıktır, kişiliksiz ve görgüsüzlükte dünya liderliğine oynamaktayız.
(bkz: başkaları adına utanmak)