ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir yiyecek ile özdeşleşmiş karakterler
yağmur ve kapalı hava seven insan
-
yalnız kalmayı, kendiyle sohbet etmeyi, o loşlukta kahve içmeyi, o atmosferde müzik dinlemeyi ve özellikle de yağmur sesiyle uykulara dalmayı severler. imkanları olsa güneşin parlaklığını kısıp, akşam ezanını beriye çeker, aydede'nin konuşulanları sıkılmadan dinlemesini isterler.
herkesin oruçlu olduğu ofiste yemek yiyen tip
-
insanları kendilerinden gizli gizli yemek yemek zorunda bırakan tiplerin saygı saygı diye zırladığı başlık.
kimse senin inancına saygı duymak zorunda değil. beğenmiyorsan bırak işini, kapat pencereni kapını, otur evinde. kimse de sen zırlama diye senden gizli gizli yemek zorunda kalmaz.
duolingo
cihangir'deki merdivenlerin griye boyanması
bir anda evde panik yaratan çok basit şey
-
annemin bizden önce denk geldiği her şey.
-hiiiii
(ailenin tüm fertleri olay yerine koşar)
+nooldu?
-reçelin kapağı açık kalmış
13 şubat 2016 metrobüsteki mavi paltolu kız
-
''lacivert ceket, lacivert pantolon, gri boğazlı kazak..''
o nasıl bir kombinasyon lan, kapıcılar kralındaki 'oğlum ibraam' gibi..
öyle hatun kovalaman da ayrı bir cesaret..
türkçe altyazı bombaları
çilem doğan
-
''erkekler takım elbise giyip önüne bakınca cezası iniyor, benim takımım, kravatım yok. annem apar topar bu tişörtü bulabilmiş. bir de ne yalan söyleyeyim hayatta kalmış olmanın saklayamadığım bir sevinci var içimde. o ölmese ben ölecektim. o size, beni pazarlamaya karar verdiğini söylemeyecekti, başka adamların koynuna beni sokma planlarını anlatmayacaktı, benim patlıcan fazla pişti diye, perdeler azıcık kirlendi diye, masada kırıntı kaldı diye yediğim dayakları söylemeyecekti, kaç kere hastanelik olduğumdan bahsetmeyecekti.
çay bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafım var. biraz yan gülmüşüm. belki de o fotoğrafı gösterip namussuz karılar gibi çıkmış filan diyecekti.
karısını başka adamlara satan o değilmiş gibi “namusumu temizledim” diyecekti.
siz onu 3-5 yılla yargılayıp, namusu kirlendi diye mazur görüp, yandan gülüşümü tahrik sayıp bir de üzülecektiniz adama.
oysa namus benimdir hakim bey, bir kağıda imza attık diye kimselere bırakmam.
sonuna kadar idare edebilmiş olmam, elaleme değil de başıma gelenleri hep karakollara anlatmış olmam, kızıma hiç fark ettirmemiş olmam namusumdur.
o utanmamış yaptıklarından, benim utanacak bir şeyim yoktur.
içimdeki hayatta kalma mutluluğunu atamıyorum hakim bey.
ağlayamamam bundandır.
ne yalan söyleyeyim aynı acının çemberinden geçmiş, sağ kalabilmiş kadınlarla aynı koğuşta, bir ömür kazasız belasız da yaşarım ben ama benim bir kızım, bir de memleketin aç kaldığı bir adalet var.
gel sen, ölmedim diye beni cezalandırma, benim bir derdim; kızımın bari mutlu olmasıdır.
yanında ben olayım.
can alan bir katil değil, can derdinde bir kadın de bana.
kurşunla yatıp kurşunla kalkan, yastığın altında silahla yatan adamlar hiç eceliyle ölmüş mü?
hem sevebilseydi o da ölmezdi di mi ama?
öldüyse hepsi benim suçum mu?''
edit: yanlış bilgi aktarımı olmaması adına düzeltmek istedim. yazı çilem doğan ın karar duruşması sırasında, mahkemeyi takip eden bir arkadaşım tarafından yayınlandığı için çilem'in kendi ifadeleri olarak düşünmüştüm fakat yazı ayşen aksakal tarafından kaleme alınmış. çilem'in yaşadıklarını ve hiç kaybetmediği dik duruşunu çok iyi yansıttığını düşündüğüm için yazıyı bu haliyle editliyorum.
edit 2: dahili meddah tarafından böyle de güzel bir kampanya başlatılmış; (bkz: çilem doğan'a mektup yolluyoruz)
ben yazacaklarımı düşünmeye başladım.
28 aralık 2014 torku konyaspor beşiktaş maçı
-
çok ilginç bir maç. niye diye soracak olursanız şöyle ki:
konyaspor geçen hafta gençlerbirliği'nden 5 yedi, ondan önceki hafta da galatasaray'dan 5 yedi.
gençlerbirliği ile galatasaray bu hafta karşılaştı. 1-1 bitti.
haftaya beşiktaş-galatasaray ve ondan hemen sonraki hafta da gençlerbirliği-beşiktaş maçları var. kısaca öyle işte. hep bunlar birbiri ile oynuyor gibi.
entrylerimin sonlarını getiremiyorum :(
türkçe ezana şahit olan 18 yaşındaki akpli
-
1955 yılında yapılan esenboğa havalimanını kendisinin yaptığını iddia eden bir cumhurbaşkanının seçmenidir. şaşırmamak lazımdır.