ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tuğlaların içinin boş olması
-
binaları ayakta tutan tuğlalar değil, temel ve kirişlerdir. ne kadar hafif olurlarsa o kadar sağlam olurlar. yalıtım ise duvarın dışına yapılır.
hobisi kepçe ve inşaat izlemek olan ülkenin vatandaşı böyle sorular sormamalıdır.
çocukluğu inşaatın 2. katından kum tepesine atlamak, aylarca bekleyen rutubetli su varillerinden kurbağa yakalamak olan bir varoş çocuğu olarak biraz kassam ev yaparım.
he bugüne kadar ne inşa ettin dersen sadece köpek ve güvercin kulübesi..
bir de yetişkinliğimde yaptığım bir kuş kafesi var ki ustalık eserim olarak londra'da sergileniyor. bu londra işi ciddi bu arada.
kebapçıda görülen hürmet
-
starbucks'a gidip kasadaki çocuğa;
- çayın taze mi?
diye sorabilecek bir vizyona sahip olduğum için bana hitap eden harekettir.
vali kebabı yerken kendimi viyana valisi gibi hissediyorum. aynı hürmeti hayatta bir fast food zincirinde göremezsiniz. mesela fast food zinciri bir dükkana giriyorum;
- selamın aleyküm.
dememle birlikte adam;
- 1 tl farkla es selamın aleyküm almak ister misiniz?
diyor resmen.
mesela kebapçıda;
az çorba, yarım şiş, 1,5 pide gibi farklı porsiyonlar sunulması bile müşteriye saygıdır.
fast food zincirine girip;
- bana az cheeseburger!
veya
- yarım donut alabilir miyim?
diyebilir misiniz?
ha derseniz kasadaki adam güntekin onay'ın suratındaki kakam var ifadesi ile mal mal yüzünüze bakar.
lionel messi'nin weghorst'a verdiği ayar
-
messi: sen neye baktın
weghorst: bakıyorum öyle karar veremedim
messi: neye bakıyon lan kurabiye var simit var neye bakıyon
ersan adem gülüm
-
cem uzan'ın motorola'yı dolandırmasından bu yana yabancılara atılmış en büyük kazığı attık galiba çinliler'e sayesinde.
mehmet ali birand
-
son yıllardaki yazılanlara baktım da çoğunlukla kendisini döneminde takip edememiş gençler yazmış. size şöyle örnek vereyim bugün yaşasaydı mültecilerin ve yasadışı göçmenlerin ülke için ne kadar faydalı olduğundan bahsederdi. oradan anlayın durumu.
18 temmuz 2022 ankapark'ın içler acısı hali
-
verilen linkteki yorumları okuyunca türk halkının okuma yazma özürlüsü olduğunu gösteren video.
yorumlarda yavaş'a atıp tutmuşlar, bu kadar zaman niye çürümesine izin verdiniz demişler. gerizekalı olmasa zaten videonun başında adamın 18 temmuz 2022'de devraldık dediğini ve öncesinde belediyenin yapabilecek bir şeyi olmadığını anlayacak.
şunların oyu da 1 oy olarak sayılıyor ya, böyle demokrasinin çarkını siksinler.
galatasaray
-
27 subat 2015 galatasaray sai k. erciyesspor maci basligi altinda suna benzer bir entry okumustum:
"diger takim taraftarlarinin unuttugu bir sey var: son haftalarda galatasaray ile sampiyonluk yarisina girerseniz kaybedersiniz. icinde galatasaray'in olmadigi bir sampiyonluk yarisini herkes kazanabilir ama boyle bir yarista gecilmek galatasaray'in genlerinde yoktur."
bunlarin yazildigi tarih 22.haftaya tekabul ediyor; ligin bitmesine daha 12 hafta var.
simdi yeniden bakacak oldum o entry'ye ama yazar ya hesabini kapatmis ya da ucurulmus.
ne diyeyim, takimimi benden daha iyi tanidigi icin kutluyorum kendisini.
kenan sofuoğlu'nun yine çocukları yenmesi
-
ikinci lig değil, 4.lig gol kralıdır.
1. moto gp (özel üretim yarış motoru 1000cc)
2. moto gp2 (özel üretim yarış motoru 600cc)
3. superbike (modifiyeli cadde motoru 1000cc)
4. supersport (modifiyeli cadde motoru 600cc)
ahmed arif
-
bir gazetecinin "tek bir kitapla şair olunur mu?" sorusuna "tek bir kitapla peygamber olunuyor da şair niye olunmasın?" cevabını vermiştir.
merkez bankasının 30 milyar tl bağışlaması
-
arkadaşlar yeterince güldük eğlendiysek meseleyi açıklayayım.
ortada ne milletle dalga geçme durumu var, ne para basıp dağıtma olayı var, ne de bizim paramızla bağış yapma durumu var. öncelikle merkez bankası bir anonim şirket. yani türk hava yolları, ziraat bankası gibi bir anonim şirket. dolayısıyla devletten ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliği var. kanunen hisselerinin çoğunluğu t.c. hazinesine ait olabilir, fakat bu durum bankanın devletle bir ve bütünleşik görülmesini gerektirmez. merkez bankası, kendisine kanunla verilen görevler (ki para basma dışında yüzlerce işlevi var bu bankanın) sebebiyle bir kamu kurumu gibi işlev görmektedir. aslında şöyle görebiliriz, merkez bankası, devletin sırf kendisine özel olarak kurduğu ve tek müşterisinin kendisi olduğu bankadır. bununla birlikte, 2011de sanırım, kanun değişikliği ile merkez bankasının devlete avans(borç) vermesi yasaklandı. merkez bankasında hazine'nin türk lirası ve döviz hesapları bulunmakta ve bunlara faiz ödeniyor sanırım merkez bankası tarafından. fakat merkez bankasının bundan ayrı olarak kendi sermayesi, en önemlisi döviz rezervleri bulunmakta (rezervler ile ilgili tartışmalara girmiyorum.)
şimdi merkez bankası devletin yapmasını istediği bütün işlemlerden komisyon alıyor. bunlar az buz paralar değil arkadaşlar, devletin işlem hacmini düşünürsek, binde 1 bile komisyon alsan deli para yapıyor. onun dışında rezervleri yönetiyor ve değerlendiriyor vs. vs. bunların hepsinden kâr ediyor. işte dünkü 30 milyarlık bağış bu kârdan. zaten bağış yapmasaydı, martta olması lazım, bu kâr hazineye aktarılcaktı, yani patron kasadaki parayı alcaktı. şimdi o kârın bir kısmı bağış yapılmış oldu. durum bundan ibaret.
van gogh tablosuna çorba fırlatılması
-
"bir yerde pembe saç varsa orada hayırlı bir şey olması mümkün değildir."
vincent van gogh