ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evde tost yapıp işyerine getiren varoş kız
-
ofiste yeşil elma kemirip "çok fena şehirliyim ben" diyen kızdan çok daha samimidir.
odaya biri girdiğinde uyumuş taklidi yapmak
-
aslında bunun çok önemli bir nedeni var ve yıllardır kimse dile getirmiyor. yine iş başa düştü, ben ifade etmeye çalışayım ve milyonlarca insanın yüreğine fuse tea serpeyim. bu benim başıma da geldi esasen. şimdi... mesela sen kanepede yatıyorsun fakat uyumuyorsun, gözlerin kapalı sadece. o sırada biri odaya giriyor ve senin gözlerinin kapalı olduğunu görüp hemen yapıştırıyor: "aa yavrum uyumuş, ses etmeyin ses etmeyin uyumuş.. ay yoruldu tabii." evet bu cümleleri her insan evladı duymuştur. şimdi bu cümleleri duyduktan sonra biz nasıl diyelim "hayır lan ben uyumuyorum, bi' yanlışlık var." diye? diyemeyiz. neden diyemeyiz? çünkü o ortamın güzelliğini bozmak istemeyiz. bırakalım öyle sansınlar bakalım n'olcak diye sonuna kadar takılırız bu yalanın peşine. baktık ki yalan bozulacak, seslerden rahatsız olduğumuzu ifade edecek şekilde kıçımızı diğer tarafa dönüp şöyle 3 saniyelik bir esneme hareketi yaparak sağ gözümüzü yarımca açıp "ımmh..." diyerek halıya anlamsız bakışlar atarız. yani bunun seni beni yok. bu hareketi kaşgarlı mahmut da yapmıştır, gabriel batistuta da yapmıştır. bu hareketin dini dili ırkı yok arkadaşlar.
11 temmuz 2019 avrupa birliği türkiye kararı
-
80 milyonluk nüfus yapılarını bozacak diye birliğe almıyorlar, şimdi de kendi denizimizde petrol bulmamızı istemiyorlar.
inşallah sağlam petrol çıkar da muhtaç kalırsınız. gerçi petrol de var gibi. yoksa bu kadar yaygara yapmazlar.
edit:petrol değil gaz diyorlar.
akıllı ile zeki arasındaki fark
-
akıllı adam hayal edeceği, şüpheye düşeceği şeyler kalmamış, yaşadığı/yaşayacağı şeyleri ile etrafı çevrilmiş adamdır. bunları verimli yaşamayı bilir. zeki adam hayal edeceği şüpheye düşeceği şeylere dair kapasitesi yüksek adamdır.
yanlış olduğu halde aynı numarayı ısrarla aramak
-
- alooov! mahmud!!!
- yanlış numara beyefendi...
- mahmudu ver.
- mahmut yok, yanlış numara.
- sen kimsin?
- yanlış numara beyefendi yanlış yeri aramışsınız
- haa. *çat*
..
- aloo! mahmud!!!
- ...mahmud yok beyefendi
- mahmud nerde? işe mi çıktı?
- yok beyefendi tekrar yanlış aradınız
- neresi orası?
- yok burda mahmut filan... yanlış aramışsın işte
- *çat*
...
- mahmud!!!
- beyefendi hep aynı numarayı ararsanız hep yanlış olacak, düzelmeyecek ki...
- kaç orası?
- 021228339**
- eee tamam... mahmudun numarası
- hayır beyefendi son 9 yıldır benim
- sen kimsin?
- sana ne be!
- *çat*
...
- alooov!!
- yahu beyefendi... yok işte... olmuyor... yanlış not almışsınzı numarayı!
- ben hasan!!!
- aferin. eee?
- mahmudu ver!
- gidin fihristten bakın... 118 'den sorun numarasını arkadaşınızın. internetten bakın dicem de, pek sanmıyorum
- ne internedi?
- offf... yanlış numara arkadaşım, yeter
- yaauu... yavvv... üfff.... *çat*
....
- alooov!
- yeter be öööfff.
- yine mi sen?
- heralde ben! hep aynı numarayı arıyorsun... nasıl doğru düşsün?
- ama orası mahmudun
- değil ulan değil.
- yok mu şimdi?
- vardı da kalmadı elimizde. yarın gelir. daha yeni bitti stokta.
- ne?
- yok bir şey
- *çat*
...
- alooov, mahmud???
- mahmut nişanlısıyla galapagos'a kaçtı.
- nereye? işe mi?
- yok... evrim geçirip gelecekmiş. sıkılmış maymunlarla yaşamaktan.
- evrim kim?
- sen tanımazsın. darwin var ya, zeytinburnunda... onun dayı oğlu.
- mahmut'un dayı oğlu musun?
- hayır ben mahmutumun geyşasıyım.
- ayşası mı? ayşaaa?
- böğürtlen be böğürtlen... su aygırları. traleybüs.
- *çat*
...
- aloov! mahmud?
- mahmut işe çıktı hasan abi.
- ne zamana gelir?
- valla gelmez heralde bugün
- haa.. *çat*
- *oh bee*
erdoğan'ın finans kesimini tehdit etmesi
-
–arka taraftan bedelini ödemeyen kaldı mı?
–şuradan 2 tam 1 öğrenci bedel uzatırmısınız?
meral hanım dokunulmazlığı yok bedel ödeyecek!
mansur yavaş dokunulmazlığı yok o da bedel ödeyecek
bay kemal sen de bedel ödeyeceksin
ankara bedelini ağır öder?
sebzeciler, meyveciler, halciler
marketçiler, esnaf
finans kesimi, para piyasası
muhalif gazete ve tv'ler
hepsi bedelini ağır ödeyecek
sen
sen sen
sen
maşaallah bedel ödemeyecek adam kalmadı. ülke değil bedel bank mübarek.
yeni başlayanlar için iş hayatı
-
hiçbir yer "tam istediğiniz" gibi olmayacak, çünkü sizin "tam istediğiniz şeyin" kendisi zaten "çalışmamak" üzerine kurulu.
bir kadına edilecek en güzel iltifat
-
duyduğun kişinin kim olduğuyla çok alakalıdır.
misal aşık olduğunuz adam:
- ne güzel lan saçların falan.
+ hiiii *ayak yerden kesil* ovvv
sıradan biri:
- kristallerle bezeli saçlarınızın her bir teli boynumu bir kılıç gibi kesip yüzlerce kez bedbaht bedenimi aşkınıza kurban etse de gam yemem.
+..diyosun
bu işler böyle.
zonguldaklı madenciler
-
biraz yukarıda kalsın diye ben de bir şeyler karalayım. dedesi ve babası zonguldak maden emeklisi olan biriyim ama bu yaptıklarının iki gün sonra tamamen unutulacağını düşünüyorum.
adamlar günlerdir kimsenin giremediği, giremeyiz tehlikeli dedikleri yerlere kazma kürekle girdiler. işlerini bildiğim için zaten onlar için zor bir şey değil. fakat bu insanları hep böyle günlerde hatırlamamız çok yanlış. belki bir gün istanbul'da bizi enkaz altından çıkarırken konuşulacaklar hepsi bu.
bu adamları oraya ilk günün sabahı uçak, helikopter gibi araçlarla göndermeyen organizasyona da ne desem az. üç, beş kişi daha hayatta olurdu.
allah onlardan razı olsun, içlerinde tanığım kişiler de var, hepsine selam olsun.
yerli aşıyı dünyayla paylaşacağız
-
bir gün dursun temel’ e sorar;
-“temel senin iki tane atın olsa birini bana verir misin?”
-” veririm.”
-” peki iki tane araban olsa birini bana verir misin?”
-” veririm.”
-” iki tane evin olsa birini bana verir misin?”
-” veririm.”
-” canımsın… peki iki tavuğun olsa birini bana verir misin?”
-” vermem.”
-” haydaaa..! neden?”
-” çünkü iki tavuğum var…
1930'lar amed fotoğrafları
-
o zaman da adı amed değil, şimdi de. yarın da olmayacak.
michael scofield
-
hoşlandığı hatunun elini 12. bölümde tutarak mühendis olduğunu göstermiş dizi kahramanıdır.
odtü'de tuvaletlerin cinsiyetsiz olması
-
"garı" gözüyle degil de arkadaş gözüyle görebilirsen, alışır gidersin. bu uygulama, en azından cinsiyet bölücülüğüne vurulan sert bir darbedir, devrimin hasıdır. bütün odtü öğrencileri de bu yeniliğin ayırdında olduğunundan, hiç de suistimale konu olacağını düşünmüyorum. kadın erkek aynı yaşamı, aynı alanlarda paylaşabilirse, otokontrol sistemi kendiliğinden devreye girecektir. kadının az olduğu yerde, çokun aza tahakkümü meydana geliyor. bu topraklar böyle. bir erkek olarak bile, beş altı kişilik başka bir erkek grubunun sataşmasına maruz kalabilirsin. sadece kadın değil, sayıca az olan eziliyor bence. kadın ve erkek eşit sayıda ve yüzdede toplumda yer bulabilirse, yozluklar, aşırılıklar, tacizler vs. kendiliğinden törpülenecektir. sosyal yaşam ya da iş yaşamından kadını çekip aldıkça, karşı cinsi meta gibi görmeler başlıyor. bizler, kadın erkek imajlarının arkasına hapsedilip, yanlızlaştırılmış yığınlar yapıldık. insanlıkta birleşmeli bence, yoksa ne sağlıklı ilişkilerden söz edilebilir ne de sağlıklı aşk, sevgi ve evliliklerden bahsedilebilir. yaşamın doğal akışına, kendi ellerimizle çirkin bentler kurmayalım artık..
de'lerin yazılışına takmış güruh
-
bunun bir yazılış problemi değil, bir kavrayış, daha doğrusu kavrayamayış problemi olduğunu açıkça gören insanlardan oluşur.
ön saflarındayımdır.