hesabın var mı? giriş yap

  • "sevgili okuyucular, şimdi siz dinlemek isteseniz de istemeseniz de ben size niçin bir böcek bile olamadığımı anlatmak istiyorum. tüm içtenliğim ve ciddiliğimle söyleyeyim, böcek olmayı bile şiddetle istedim."

    yeraltından notlar* - fyodor mihailoviç dostoyevski

    "bir sabah tedirgin düşlerden uyanan gregor samsa, devcileyin bir böceğe dönüşmüş buldu kendini."

    dönüşüm* - franz kafka

    kafaları aynı çalışan ama dilleri farklı dönen, benzer acıların içinde debelenen ama bu acıları farklı açılardan anlatan iki yazarın karşılaştırması. ikisi de toplumdan, insanlardan, düzenden ve bunların çarpıklıklarından şikayetçi ve genel bir değişikliğin/düzelmenin mümkün olmadığının farkında olduklarından bu şikeyetlerini kişisel isyanlarla dile getiriyorlar. biri tüm bu çarpıklıklardan kurtulmak için böceğe dönüşmeyi arzularken, diğeri bu dönüşümün nasıl bir çarpıklıkla sonuçlanabileceğini anlatmış.

  • su diziye dair en sevdigim sey kadin oyuncularin burunlarinin dogalligi.

    hangi turk dizisinde bu kadinlara rol verilirdi? neden bizim toplumumuzda sadece kucuk ve hokka burun kabul goruyor? kadinlarin instagram sayfasinda bile turkler "karadenizli misin abla?" "burnunu yaptirman icin yardim kampanyasi baslatalim xd" seklinde yorumlar yapmislar. bu kadar kompleksli insanlarin bulundugu bir ulkede buyuyup sekillendigim icin cok uzuluyorum.

  • dalgın müsterinin duragı kacırdıgını anladıgında,heyecanlanarak telaslı bir bir sekilde minibüs söförüne;
    -pardon söför bey müsait bir yerde iner misiniz?
    diyerek sorması ve akabinde söförün ayar veren cevabı;
    -niye abla sen mi sürecen
    demesiyle ablanın yasadıgı dumur,iste budur.

  • dünyanın ilk seri katilidir. hatta monte kristo kontu romanındaki zehir ustası madame de villefort'un esin kaynağı locusta'dır. kendisi bir kiralık katildir ve imparator claudius'u zehirlemiştir.

    galya'nın sessiz kırsalında büyüyen bir kız çocuğu olan locusta, evinin çevresinde yetişen otlar ve bitkiler hakkında çok şey öğrendi. roma'ya yerleştikten sonra zamanla kendi iş çevresini oluşturmayı başardı. rakiplerinden kurtulmak isteyen birçok hırslı kişi, sık sık onun bitki ilmine başvuruyordu. o artık zehir kullanan ünlü bir profesyonel katildi. ms 54'te en nüfuzlu patronu olan imparatoriçe agrippa'nın da dikkatini çekti. imparator claudius'un karısı agrippa,, küçük oğlu nero'nun tahta talip olabilmesi için kocasının ölmesini istiyordu. plan saat gibi işledi. onu sarhoş ettiler ve sonra zehirli mantar yedirdiler. imparator çok geçmeden mide ağrıları içinde kıvranarak hızlı bir şekilde öldü. devamında, nero'nun da bir isteği olacaktı. bu defa da taht için nero'ya rakip olan üvey kardeş britannicus'un zehirlenmesi gerekiyordu. locusta, bir kez daha hünerini konuşturdu. zavallı çocuk zehri yediğinde korkunç bir şekilde kasılmaya başladı. nero büyük bir soğukkanlılıkla, orada bulunan herkese erkek kardeşinin epilepsi nöbeti geçirdiğini söyledi. zavallı çocuk can çekişirken ziyafete devam edildi ve birkaç saat içerisinde britannicus birkaç saat içinde oracıkta öldü.

    nero, yardımları karşılığında locusta'yı servete boğdu; ona büyük bir villa ve lüks hediyeler verdi. imparatorun desteğini yanına alınca becerileri o kadar meşhur oldu ki bilgisini öğrencilerine bahşettiği bir okul kurdu. locusta, kendi canına kıyması gerekirse kullanması için nero'ya özel bir zehir kiti bile hazırlamıştır. nero, ms 68'de ölüme mahkum edildiğinde bu zehri yanına almayı unuttu ve kendi hançerini kullanmak zorunda kaldı. locusta'ya gelince; en güçlü müttefiğinin kaybı onun tutuklanıp idam edilmesine neden oldu, fakat öncesinde zincire vurularak utanç yürüyüşü yapması gerekecekti.

  • böyle bir kıyası kompleksli ve çirkin buluyorum. yabancı çikolata her zaman daha iyidir istediği kadar pahalı olabilir ama yerli çikolata sen kimsin de fiyat koyuyorsun demek gibi.

    kaldı ki tadelle her şeyiyle orijinal bir lezzettir. kalitelidir ve aynı tadı başka yerde bulamazsınız. hani alman ürünü olmuş olsa burada nutella gibi fanları olurdu.

  • başlık: mustafa ceceli yle rugby oynamaya gittik capssliii

    entry: mustafa ceceli'yle rugby oynamaya gittik, bu manyak başladı "ya rugby duy, duyur sesimi, ya rugby ya rugby" diye ağlamaya. ne garip adam ya.

  • "yalnız 15 dakkadan önce gelmesin, yeni duştan çıktık da - sinemis, ceren, gamze"

    getiren adama da ayıp oldu ama. adam nefes nefese geldi çaldı kapıyı 4 tane erkek çıktı karşısına...

  • "hayvan hakları savunucuları hala bülent ersoy'un kürkünü eleştiriyor.. lann olum deli misiniz, mal mısınız..? adam gözünü kırpmadan kendi çükünü kestirmiş, sizin koruyup kolladığınız 3-5 hayvana acır mı?"

  • ön edit : ithalatçı değil, imalatçıyım.

    bir kobi olarak kanser olma sürecini yavaş ve emin adımlarla yürüyorum. imalatı durduramıyorum iflasın ilanı demek, fatura kesemiyorum saatler arasında %10 15 zarar edebiliyorsunuz, kimya sektöründeyim ham maddemin tamamı ithal dolar bazlı, satışlarım türk lirası.

    dolar artıyorsa sende arttır diye düşünen kafa tasının içi hava dolu arkadaşlara kısaca, o işler öyle işlemiyor canım benim demekle yetinmek istiyorum.

    kendimi piyasada şanslı hissediyorum çalıştığım iş ortağımın oldukça yüklü ithalat çalışması var.

    yarınım meçhul çünkü ham madde alımını durdurdum, bir iki haftada % 30 içeri girerken ne kadar zam alabileceğimi bilmiyorum.

    hadi bakalım hayırlı kanserler.

  • meclis başkanı, seçilen milletvekilleri arasında en yaşlı üye olduğundan dolayı meclisi açacak deniz baykal'la cumhurbaşkanı'nın görüşmesidir. hürriyet'in dediği gibi "sürpriz görüşme" falan değildir.

    edit: gelen mesajlar üzerine sürpriz görüşmeymiş.

    edit2: gelen mesajlar üzerine süpriz değil sürpriz

    edit3: "hükümeti kurma yetkisini istediği milletvekiline verebiliyor malum.. lan yoksa..."

    edit4: gelen mesajlar üzerine başka gelen mesajları yazmamalıymışım