hesabın var mı? giriş yap

  • tanimini yaparken kendi icinde celi$ir gibi "gorunen" olgu. icgoru, en sek tabirle ki$inin kendisini kar$isina alarak onunla empati kurabilmesi becerisi olarak dillendirilebilir. evet, ilk nokta bunun bir yetenek oldugudur. kismen dogum hediyesi, kismen geli$tirilebilen kabilinden gormek yanli$ sayilmasin. -ki farkindalik surecinin en onemli enstrumanlarindan birisi oldugu da su goturmez. ikinci olarak da kendi celi$kisine deginmek gerek, tabi bu celi$ki dumduz bir baki$ acisinin urunudur, onu da belirtelim. ama icgorunun, kendi dinamigi geregi bilincin kendisine di$aridan ula$tigi bir eylem olarak $u soruyu sordurmasi cok muhtemel: "insan kendisine nasil di$aridan bakabilir? bilinc hali kendi varolu$uyla bir butundur, birbirlerinden ayrilamazlar!" zavalli zihnin, icgoru kavramiyla kar$ila$tigi daha ilk saniyede kendi varligini, devamliligini surdurmek adina urettigi ilk soru bu olsa gerek!

    icgoru anlik bir deneyimdir, o anda icinize kendinizle ilgili duygu, du$unce, cikarim ve sonuclarin aktigini hissedersiniz. kendinizi tamamen bir ba$kasi olarak algiladiginiz o tuhaf dakika aslinda cok net bir farkindalik katmani yenilenmesi olarak tezahur etmektedir. bilmenin en guzel hallerinden birisidir, cunku bu bilmenin hammaddesi tamamen icinizden cikan, zihnin etrafinda bir tur atip yeniden bilincinizle butunle$en bir datalar butunudur.

    icgoru bir vecd vaziyetidir, esrime yaratir. ruhunuzun derinliklerinde, havada asili duran tuglalardan birisinin daha ait oldugu yuvaya otururken cikarttigi o tatli tikirtiyi duyar, bu sesin evrenin tinisiyla ayni armonik kalipta salinim yaptigini farkedersiniz.

    gulumsersiniz.

  • millet iran olacağız diye boku bokuna tırsıyor, ben tutucu bir iç anadolu kentine dönmekten korkuyorum. (zaten bence daha kötü)

    kent çarşısındaki lisede müdür muavinliği yaptığı için hürmet gören bıyıklı merkez sağ kodamanı deyince, aklımda direkt bülent arınç canlanıyor artık mesela.

    öfff, ne rezalet bir şey şu türk-islam sentezi. birinden birini olmayaydınız keşke ağa.

  • bmw'ye binen adam ingilizce bilmediği!! arabasına çarpıp sonra kaçmaya çalışan birini durdurmaya çalıştığı
    için kıro ilan edilen tartışmadır. ortada kavga filan yok!

    şaka gibisiniz lan.. kendi insanını bu kadar yerin dibine sokmaya çalışan başka ülke yoktur.. adam yabancı herifi dövmüyor! arabasına zarar da vermiyor.. polis gelene kadar arabasına çarparak kaçmaya!!! çalışan ve türkçe bilmeyen bir adamı durdurmaya çalışıyor.

    ve bu adam kıro oluyor! dalga geçiliyor!

    edit: bmw li türk vatandaşın arabasında hasar varsa.. ingilizce konuşan hani çok medeni!!! adam bu hasarı görüp yinede kaçmaya çalışıyorsa.. kim medeni kim kıro bir daha düşünün isterseniz!

    edit2: videonun başı yok! sadece yabancı herifin türk vatandaş sinirlendikten sonra çektiği kısımdan itibaren izliyorsunuz.. o türk vatandaşın o şekilde sinirlenmesine neden olacak bir şeyler olmuş olamaz mı?

    biri de diyor ki burası hukuk devleti.. öyle adamın önünü kesemezsin! burası hukuk devletiyse.. bir arabaya çarpıp kaçmanın suç olduğunu önce o yabancı herif bilecek!

    edit3: banada medeniyetsiz dediler bunu yazdım diye.. :) neymiş türk vatandaşın adamı durdurmaya çalışması kırolukmuş.. medeniyetsizlikmiş.. medeni olan adam aracın plakasını alır gitmesine izin verir peşinden gitmezmiş..

    bak güzel kardeşim hiç birimiz robot değiliz.. olaylara anlık tepkiler verebiliriz..
    sizin bir yakınınıza eşinize kızınıza akrabanıza vurup kaçsa bir araba onu durdurma şansınız varken durdurmaz mısınız? yoksa aman plakasını aldım polis bulur cezasını verir mi dersiniz?

    benim yanımda birinin çantasını çalıp kaçsalar ben o çalan adamın peşinden koşarım.. veya.. bir araba yada bir insana çarpıp kaçmaya çalışan bir araba görürsem ve onu engelleme şansım varsa engellerim. sizin mantığınıza göre ben bunu yapınca medeniyetsiz oluyorum.. oturup izlesem polis yakalar cezasını verir bana ne desem çok medeni olucam oysa ki..

    bu videoda türk adamın malına bir zarar gelmiş.. ufak yada büyük farketmez.. olayın başını da bilmiyoruz.. adam sorunu polisle çözmek istiyor bu onun en doğal hakkı.. fakat diğer yabancı şahıs direk kaçma derdinde.. ve siz türk vatandaş kaçan kişiyi engelledi diye adamı suçluyor.. kaçana medeni diyorsunuz!

    önemli edit

    güzel kalpli bir arkadasimiz van'ın bahcesaray ilcesine 65 km uzakta bir köy okuluna atanmış. atanmasıyla,sınıfında ve okulunda cocuklar için gereken eğitim malzemelerin var olmadığını görmesi bir olmuş. sosyal medyadan yardım çağrısı üzerine burda bir yardım kampanyası başlatıldı...

    (bkz: güvendik ilk-orta okulu yardım kampanyası)

  • insan beyni yüzleri bütünsel algılar. bu cognitive mekanizma bir gestaltta parçaların bütün olarak değerlendirilmesine denir ve böylelikle yüzleri işleme hızında belirgin bir artış sağlanır.

    ve insandaki bu yüz işleme sistemi, farklı türden canlılar ve ırktaki insanlar için bile bozulmaya uğrar hatta ve hatta daha minör alt gruplarda bile bir bozuluk ortaya çıkar. yani fotoğrafın stress yaratmasının sebebi beynin bu yüzü adam akıllı işleyememesinden kaynaklı bana kalırsa. çünkü yüz işleme o kadar önemli ki bir kişinin dost mu düşman mı olduğunu bize sinyalleyen ilk ve en hızlı yol. yüz doğru düzgün işlenemeyince beyin de bunun iyi mi kötü mü olduğuna bir türlü karar veremiyor hatta ve hatta yüzü doğru düzgün birleştiremiyor bile.

    visual cortex ve face perception çalışan bir psikoloğum, yüzü çok dikkatli bir şekilde uzun süre inceledim; beynim, yüzü sürekli olarak anlamlı hale getirmek için didindi durdu çünkü o yamuk burunsu yapı, bütün sistemin içine sıçıyor resmen. beynim o burunu, ortadan kaldırıp ortaya 2 göz yerleştirmeye çalışmakta; var olan gözleri kaldırıp farklı hallere sokup büyütmeye çalışmakta; ayrıca duygu ifadesi de net değil dikkatli incelerseniz; ağznı ve burnunu kapatın, yüz sanki bir an öfkeli bir an mutlu bakıyor; çünkü yapay kaşlar ve göz üstündeki gerçek kaşların kasılma hareketi se çelişki dolu. yani işin içine uncanny valley den tutun pareidolia a bir sürü şey birbirine girdi. beynimdeki (bkz: fusiform face area) resmen alev aldı.

    yüzü ters çevirince de yine esas nokta burun oldu. sistem yine bozuk, ama düzken olduğu kadar bozuk olmadı bu sefer. bir eeg olsaydı da n170'lere , p200 n250 lere falan baksaydık *

    çok büyük robot firmaları; bunun üstesinden gelmek için yani (bkz: uncanny valley) den etkilenmemek adına çok hassas davranırlar robotların görünüşlerini tasarlarken. özellikle japonya da psikologlar bu işin çok çalışır ve bu işe çok ciddi zaman ayırırlar.

  • ezoterik tradisyona göre, dünyanın ekseninin değişmesinden önce, avrupa ve asya'nın kuzeyinde , yani kuzey kutbu'nun bulunduğu bölgede yer alan , ılıman iklimin egemen olduğu kıta üzerinde ileri bir uygarlık bulunuyordu. kimilerine göre beyaz ırkın anavatanı burasıydı. kıta, yüzbinlerce yıl önce sel, deprem gibi doğal afetlerin adrından beliren ilk tufan la birlikte sulara gömülmüştür. daha sonra yine eksen değişikliğinden ötürü bu bölge buzullarla kaplanmıştır.
    edouard schureuard "büyük inisiyeler " kitabında hiperborea'lıları sarı saçlı, mavi gözlü olarak betimler. eski yunanlı yazarlarda burada hastalığı tanımayan, mutlu insanların yaşadığını yazmışlardı. pisagor'a göre de burada, yılda iki kez ürün veren verimli topraklar üzerinde, çok uzun ömürlü olan,iyiliksever ve saf insanlar yaşamıştı.
    hiperborea'yı sulara gömen ilk tufandan mu ve atlantis de payını almıştır.

  • titanic enkazına turist taşıyan "titan" adlı bir denizaltı'nın kaybolduğu bildiriliyor.

    1.500'den fazla insanın ölümüne neden olan titanic, 15 nisan 1912'de battı. enkazı 1985 yılında keşfedildi.

    turistleri taşıyan şirketin (oceangate expeditions), gezi için konuklardan talep ettiği ücret: 250.000 dolar. gezi, kanada'dan, enkaza 400 deniz mili uzaklıktan başlıyor, ve sekiz gün sürüyormuş.

    kaybolan denizaltıda bir pilot (kaptan), bir "içerik uzmanı" ve üç ücretli yolcu olduğu söyleniyor. titan'ın bir dalış için 96 saatlik hava stoğu varmış. arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
    kaynak: cnn, wikipedia.

    güncellemeler (saatler türkiye saati ile):
    1. 6/19 22:20: kayıp yolculardan biri "hamish harding" isimli milyader bir ingiliz işadamı. havacı, gezgin, ve uzay turisti olarakta tanımlanıyor. 4 haziran 2022'de blue origin adlı araçla uzaya da gitmiş.

    2. 6/20 09:50: taşıyıcı şirketin kurucu ve ceo'su "stockton rush" (pilot) ve kendisine "mr. titanic" diye hitap edilen "paul-henry nargeolet" isimli fransız asıllı kişi de titan'daymış. kaynak: sky news.

    3. 6/20 19:40: gezi kanada'dan gemi ile başlıyor: 4 gün varış, normal dalış ve çıkış (8 saat), ve 4 gün dönüş. titan 6.7 m uzunluğunda, ve 10.432 kg ağırlığındaymış. titanic civarında bir yere "takılmış" olduğu hipotezi üzerinde duruluyor.

    4. 6/20 21:26: bu saate kadar bulunamamış olması kötü haber. bulunmuş olsalar bile, o derinliğe kadar inebilecek başka bir aracın bölgeye intikali en az bir gün daha alacak. dip dondurucu soğuk, kapkaranlık, ve oksijen azalıyor. titan'daki kişiler şunlar: 1. hamish harding, ingiliz işadamı, 2. shahzada dawood (pakistan asıllı yönetici), 3. oğlu suleman (19 yaşında), 4. paul-henri nargeolet (titanic'e 35'ten fazla dalış yapmış), ve 5. stockton rush (oceangate ceo, 1984 princeton mezunu). kaynak bbc.

    5. 6/21 02:58: aramalar devam ediyor. bulunsa bile çıkarılabileceği zaman aralığı daralıyor. bazıları ip, kablo, vesaire yazmışlar, ama dipteki basıncın eşiti şu: yüz katlı saf kurşundan yapılmış bir apartman ağırlığının titan'ın üzerinde olduğunu düşünün. eğer önümüzdeki 30-35 saat içerisinde, su üstüne çıkamaz ve hemen bulunamazlarsa, kurtulma ihtimalleri yok gibi.

    6. 6/21 08:25: dün 30 dakikada bir "vurma" sesi duyulmuş. ne zaman ve ne kadar devam ettiği söylenmiyor. uzman yazar rochallor'ın kablo sistemleri konusundaki detaylı açıklamaları için: (bkz: #153754889)

    7. 6/21 23:15: kritik, son 14-15 saat. arama faliyetleri çok sayıda gemi ve araçla devam ediyor. uzaktan kumandalı insansız dalış araçları da kullanılıyormuş. duyulan seslerin ne anlama geldiği tam çözülememiş ama yeni bazı sesler de duyulmuş. iki eski oceangate çalışanı güvenlik problemini dile getirmişler, ve geçen yıllarda mahkemelik olmuşlar.

    8. 6/22 03:13: son bir umutla, vurma seslerinin geldiği yer, sonar ve diğer cihazlarla taranıyor. titanic'e iniş 3 saat kadar sürüyor. ana gemi ile bağlantı 1 saat 45 dakika sonra kesildi. iki ihtimal var: 1. ihtimal: titan'da daha önceki dalışlardan kalan bir hasar/çatlak sebebiyle titanic'e ulaşmadan içine doğru çökmüş olabilir (implosion). 2. ihtimal ise: daha önce de komünikasyon problemleri olduğu için, titan, titanic'e ulaştı ama bir yere takılı kaldı. her iki ihtimal de makul görünüyor. eğer araç hâlâ sağlamsa, 10-11 saatlik kadar oksijen kaldığı tahmin ediliyor.

    9. 6/22 10:45 kalan oksijenin tükenmesi için tahmini 4 saat kaldı. herhangi bir gelişme yok. kazazede hamish harding haraket etmeden önce hatıra olarak gezi posterini imzalıyor: görsel. diğerlerinden bir kaçının isimleri de okunabiliyor.

    10. 6/22 20:52 sahil güvenlik, titanic yakınlarında bir "enkaz" bulunduğunu açıkladı. durum değerlendirmesi yapıyorlarmış. enkazda titan'ın metal ayakları (landing frame) ve sivri uçlu arka dış kısmının bulunduğu bildiriliyor. içe doğru çökme/patlama (implosion) olduğu teorisi doğru görünüyor. resmi açıklamayı bir kaç saat içinde yapacaklar.

    11. 6/22 22:40 sahil güvenliğin resmi açıklamasına göre: titan'ın enkazı titanic'ten 500 metre kadar uzaklıkta bulundu. beş kişinin öldüğü kabul ediliyor. ölümleri,"implosion" sebebiyle ani olmuş olmalı. aileleri haberdar edilmiş. cesedlerinin bulunduğuna dair bir bilgi yok. kaza uluslararası sularda olduğu için, hangi ülkenin koordine etmesi gerektiğine karar verilmesi gerekiyor.

    12. 6/23 10:00 kanada'ya ait bir gemiden idare edilen uzaktan kumandalı araç (remotely operated vehicle (rov)) bulmuş kalıntıları. doğrudan kaza ile ilgili bir fotoğraf henüz paylaşılmadı. sadece titan'a binerken, su üzerindeyken çekilmiş bir videoları var. twitter'da veya burada dolaşan kaza fotoğraflarının doğru olma ihtimali yok.

    13. 6/27: aracın karbon-fiber komposit yapısı kazaya sebep olarak gösteriliyor. james cameron titan kazasını titanic kazasına benzetiyor: kaptanın ısrarı, güvenlik uyarılarının ihmal edilmesi, vesaire.. kaza kanada ve amerikan makamları tarafından soruşturuluyor. kaza sırasında, christine dawood ve kızı alina da destek gemisindelermiş. covid öncesinde eşi (shahzada dawood) ile geziye katılmayı düşünüyorlarmış. sonrasında oğlu, babalar günü olduğu için, babasıyla gitmek istemiş. pazar günü, geminin yola çıktığı yer: st. john's, kanada'da, dawood'ların cenaze namazlarında tüm beş kazazedelere dua edilmiş.

    14. 7/7: titan'ın büyük bir kısmı ve bazı ceset parçaları çıkarıldı. barack obama, --buradaki bazı yazarlar gibi-- akdeniz'de boğulan göçmenlerin medyada çok daha az yer almasını bir eşitsizlik olarak nitelendirdi. oceangate ticari faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı.

    debe editi: bu noktadan sonra çok önemli bir gelişme olmadığı sürece bu giri güncellenmeyecek.
    teşekkürler...

  • dün brain games'in bi tekrar bölümünde katılımcılara önce antika bir kalem gösterildi ve bunun eisenstein'a ait olduğu söylendi. haliyle herkesin ilgisi daha bir arttı bunu öğrendikten sonra. sonra bir hırka gösterildi ve bunu da bütün katılımcılar ellerinde evirdi çevirdi ilgiyle. hatta sorulduğunda giymek, denemek isteyenler çıktı içlerinden. muhtemelen bu da çok mühim bir isme aittir düşüncesiyle. ama sonra söylendi ki bu hırka amerika'da büyük bir katliamın failine aitmiş. o hırkayı ilgiyle elinde evirip çevirenlerin suratı düştü, hırkayı parmak uçlarıyla tutmaya, hala denemek istiyor musunuz diye sorulunca yok kalsın bakışı fırlatmaya başladılar. neyse ki sonradan hırkayı gösteren bilim insanı hırka benim ehehe dedi de rahatladılar.

    şimdi bunu niye anlattım ben? çünkü bu anlattığım normal olanı. bizim son bir kaç gündür şahit olduğumuz selfieler ise ciddi ciddi sosyologlar, psikologlar tarafından incelenmesi gereken vakalar. katilin birine çok normalmiş gibi ünlü muamelesi yapılması bence toplumun içinde bulunduğu sapkın halin bir yansımasından başka bir şey değil. işin kötüsü kimse bu durumu düzeltmek için uğraşmıyor, uğraşmayacak.

    bu yüzden atalay filiz toplumu okumamız açısından muhteşem bir yardımcı oldu.

  • dünyanın en asap bozucu şeylerinden biri. ilk sorulduğunda babamın mesleğini söyleme gafletinde bulunmuştum "pikocu" diye. sonra muhabbet "pikocu ne?", "nasıl yani terzi mi?", "overlokçu mu oluyor o?", "hele bir anlat şunu" diye öyle uzamış ve ben anlatmayı başaramadıkça o kadar canımı sıkmış, beni sınıfta öyle rahatsız edici derecede ilgi odağı haline getirmişti ki sonraki senelerde "emekli", "serbest meslek" diye geçiştirmeye başlamıştım. onlarda bile öğretmen tatmin olmazsa "nasıl serbest meslek? öyle geziyo mu yani?" diye dalga geçebiliyordu. sonunda bir sene "bilmiyorum" bile dedim artık dayanamayıp. "bilmiyor musun? babanın yaptığı işi bilmiyor musun?" raddesine gelmişti ama o kadar sıkılmıştım ki gönül rahatlığıyla "bilmiyorum" demeye başlamıştım. o beni rahatlatmıştı.

    işin ironik tarafı 14 yıldır ekşi sözlük'te pikoyu ve pikoculuğu anlatan yegane entry'ler bana ait.

    edit: "terzi diyeydin ya" demişler. terzi demeyi denedim, "terzi gibi" dediğim oldu ama düz "terzi" diye sallamayı içime sindiremedim. veteriner babayı doktor diye tarif etmek gibi olacaktı. sanki babamın mesleğinden utanıyormuşum da yalan söylemeye ihtiyacım varmış gibi hissedecektim. o yüzden "terzi" demedim "terzi gibi" dedim ama o daha çok probleme yol açtı.

  • doğru.
    sadece 6 yaşındaki kız çocuğu değil.
    farklı yaşlardaki nice erkek ve kız çocuklar, kadınlar mesele.

    ve biz, neye taptığınıza bakmadan diyoruz ki
    çocuklardan kadınlardan elinizi, gözünüzü çekin artık!