hesabın var mı? giriş yap

  • insanların bel bölgesine diz sokmaktır. dalga geçmiyorum. minibüs, servis gibi araçlarda, sırtınızda iki adet diz hissediyorsanız mesela, 'önde insan oturuyor' algısına sahip olmayan bir anadolu çomarı arkanızda oturuyordur.

  • aslında uzaya çıkan ilk türk alper gezenavcı değil, toktar ebubekirov'dur. peki toktar ebubekirov (aubakirov) kimdir?

    kazakistan'ın ve türk dünyasının ilk uzaya çıkan kahramanı toktar aubakirov, 27 temmuz 1946'da kazakistan'ın karkaralinsk şehrinde doğdu.

    asker bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen aubakirov, pilotluk hayaliyle yaşadı ve bu hayalini gerçekleştirmek için çok çalıştı.

    1971 yılında orenburg yüksek askeri havacılık okulu'nu bitirdikten sonra, çeşitli savaş uçaklarıyla uçtu ve birçok test pilotluğu görevi gerçekleştirdi.

    1985 yılında yuri gagarin kozmonotluk eğitim merkezi'ne seçildi ve yoğun eğitimler aldı.

    2 ekim 1991 tarihinde soyuz tm-13 uzay aracıyla mir uzay istasyonuna gitti.

    bu yolculukla beraber kazakistan ve türk dünyasının uzaya çıkan ilk insan oldu.
    8 gün boyunca uzayda kalan aubakirov, bilimsel deneyler gerçekleştirmiş ve mir istasyonunun bakım çalışmalarına katılmıştır.

    10 ekim 1992 tarihinde soyuz tm-13 uzay aracıyla dünya'ya döndü. uzay aracı fırlatıldığında kazakistan sscb'ye bağlı iken, uzay aracı üsse indiğinde kazakistan bağımsız bir devlet olmuştu.

    uzay sonrası kariyerinde, kazakistan ulusal havacılık ve uzay ajansı'nın genel müdürlüğü görevini yürüttü ve kazakistan parlamentosu'na seçildi.

    emekli olduktan sonra da uzay bilimi ve teknolojisi alanında danışmanlık yapmaya devam etti. şu anda 77 yaşındadır.

    toktar aubakirov, kazakistan ve türk dünyası için gurur kaynağı olan bir bilim insanı ve kahraman olarak kabul edilmektedir. uzay araştırmalarına yaptığı katkılar ve ulusal gururu temsil etmesi nedeniyle kendisine kazakistan halk kahramanı ve sovyetler birliği kahramanı unvanları verilmiştir.

    aubakirov'un uzay macerası, kazakistan'ın uzay bilimi alanındaki çalışmalarına öncülük etmiş ve gençlere ilham kaynağı olmuştur.

    https://en.wikipedia.org/wiki/toktar_aubakirov

  • havaalanında canı istediği gibi yiyip içiyorsa, ne kadar hesap ödeyeceğini düşünmüyorsa o adam zengindir arkadaş.

  • yukarıda bir entry'de yazılmış, ustalar zaten semte göre fiyat belirledikleri için çok da faydası olmayan yöntemdir.

    güngören'de oturuyorum bir iş için usta ayarlamıştık usta işi tamamladı (1-2 saatlik bir işti) sonra tam gidecekken memleket-meslek muhabbeti açıldı. doktor olduğumu söyleyince adam büyük bir pişmanlıkla "hadi ya" diye iç geçirdi, sonra da abi ben seni öğretmen ya da polissindir diye düşünmüştüm ya valla yanlış anlama da biz şimdi mesela ataköy'den falan aradıkları zaman ona göre fiyat veriyoruz dedi. burası güngören olunca biz uygun fiyat vermiştik dedi. adam neredeyse beni kendisini kandırmakla suçlayacaktı güngören'de oturup usta çağırırken mesleğimi söylemediğim için. *

  • 5 yaşında geçirdiğim hastalık. yarım yamalak hatırlıyorum ama iyileştikten sonra her gören sarılıp ağladığı için ciddi bir hastalık olduğunu farketmişimdir.

    sonuçlar :

    -solak başladığım kariyerime sağlak olarak devam ettim, zira ilk bir ay sol tarafım tutmadı.
    -sol gözüm bozuldu, 9 numara idi şu an 2 numara sağ gözüm ise 0 numara.
    -sol kulağım biraz daha az işitir hale geldi.
    -arada konuşurken eblekleşirdim, "abi şunu uzatır mısın?" demek yerine "ab mısın?" der. ve cümleyi tam kurduğumu sanardım. eğer kibarlık olsun diye yüzüme vurmamaları gibi bir durum yoksa ondanda kurtulduk.

    bir de kafam çok büyük ama o menenjitten mi bilmiyorum.

  • şimdi tüm dünya boku yedi işte.

    arkadaşın biri; ''biri nükleer atmadan diğeri atmaz'' demiş. birinin önce atması gerekiyor zaten. aynı anda düğmeye basacak değiller ya.

  • haklı bulduğum serzeniştir…

    burada ahlaki ve etik olarak şöyle bir haklılık var.
    “öz anne çocuğu istiyorum demiyor” yani o gün olduğu gibi bugün de sorumluluktan kaçıyor ve buna rağmen çocuğun hayatında aktif olarak yer almayı talep ediyor. yani bir anlamda çocuğuna onu çok seven bakıcılar tutmuş gibi davranıyor.

    dolayısıyla çocuğunu geri istemeyen ama annesi olarak kalmak isteyen bu kadın haksızdır.