hesabın var mı? giriş yap

  • kendisiyle ilgili bugün ilginç bir şey öğrendim. 1928 senesinde coca cola'yı ilk defa portekiz'de satışa sunacak kişi patronudur ve onun şiir yazdığını bildiği için satışta kullanılacak bir slogan bulmasını ister. pek istekli olmasa ve tadını beğenmese de slogan için teklif edilen satıştan pay cazip gelir ve işi kabul eder. bulduğu slogan "primeiro estranha-se. depois entranha-se". "önce garipseyeceksiniz sonra müptelası olacaksınız" gibi bir anlamı varmış. epey popüler olmuş içecek ama daha sonra ülkenin sağlık ve din adamlarının girişimleriyle bu içecek bağımlılık yaptığı gerekçesiyle yasaklanmış. aynı zamanda bu sloganın böyle popülerleşmesinde büyük etkisi olduğu düşünülerek ona da ceza vermeyi düşünmüşler ama pessoa en başta müdürüne sloganı arkadaşı alvaro de campos'un - ki böyle biri yok, pessoa'nın kullandığı takma isimlerden biri - bulduğunu ve kendisinin iskoçya'da yaşadığını söylemiş ve bu şekilde bu olaydan yırtmış. olan müdüre olmuş bütün kolaları toplatmışlar tazminat filan da ödememişler.

    bu bilgileri como fernando pessoa salvou portugal* isimli kısa filmden öğrendim. 18 gün daha mubi'de izlenebilir durumda.

    https://mubi.com/…ow-fernando-pessoa-saved-portugal

  • içimizin yağlarını eriten haldir. herkes kendi adaletini kendisi sağlarsa sonu ne olur diyen duyarcılar gelmeden yapanın ellerine kollarına sağlık diyorum. adaleti sağlamakla mükellef olanlar lgbti nefretinin körükleyicisi, şiddet eylemlerinin azmettiricisidir. unutmayın.

  • yaptığı şikeler ve ahlaksızlıklardan ötürü 2 sene avrupa kupalarından men cezası almış, bu sezon aldığı puanların en az 7-8 tanesini hakem hataları ile kazanmış kulüp taraftarının "melo, muslera, kırmızı kart ühühü" diye ağladığı maç.

    al abi bir sneijder ye.

  • herkese kredi kartına on iki ay iki yüz elli tl yi kitleyip bu dünyadan göçmüş ceo.

  • halktan, sokaktan kopmuş diyesim geliyor ama pek çok kişi söylemiş zaten.

    cem yılmaz muhtemelen hiç metrobüs'e binmemiş. hiç marmaray'la denizin dibinde kalıp yürümemiş. en son ne zaman tahtakale'de dolanmış bilmem. üç harfli marketlerden alışveriş yapmış mı hiç? kusura bakmayın ama türkiye'de sıradan hayatın son 20 yıldaki akışından pek bir detay yok artık esprilerinde. zaten kendi dar arkadaş grubu dışında kaç kişiyle gerçek ilişkiler kurabilir bunca servet ve şöhretle. sonuçta tükeniyor o kaynak da. ben 70'li, 80'li yıllar nostaljisi yüklü filmlerini de çok başarılı bulmuyorum. çünkü bende bir karşılığı yok.

    ha, yaşım da cem yılmaz'a yakın bu arada. nesil farkımız yok. ama hayat apayrı yerlere sürüklemiş bizi. halbuki 90'larda ben de istiklal'de fink atıyordum. aynı mizah dergilerini okuyor, aynı barlarda içiyor, aynı sınırlı medyaya maruz kalıyorduk. her şey çok güzel olacak örneğin, ne kadar bizden, sokaktan bir filmdi. ama son izlediğim ali baba filmindeki karakterler gerçek hayattakinin kötü bir kopyasından da kötü. gülünç bile değil, acınası. halbuki sokakta çok daha komiği ve sahicisi var bunların. ama cem görmemiş ki bu evrimi. en son ne zaman nalbura, elektrikçiye, iddia bayine gitmiş? gerçi gitse bile hangi seviyede ilişki kurabilir ki?

    şimdi ben yine toplu taşımadayken cem teknesiyle koyları dolanıyor. çevresinde de onlarca şakşakçı. bu saatten sonra da pek bir güncel ortak gülmecemiz olmaz herhalde.

    eski esprileri, eski filmleriyle yad edelim artık. her şey için teşekkürler.

  • arapları bu kadar seviyorsan arabistana git o zaman. burası türkiye burada türkçe konuşulur.

  • zamanında bir deney yapılmış; kadınlara guzellestirici etkisi %100 olduğu söylenen bir ilacı her gün kullanmaları ve 15 gün sonra guzellesmenin başlayacağı 1.ayin sonunda da bilmemkaç oranında daha güzel olunacaği söylenir. kadınlar tam da bahsedilen günlerden sonra artık daha güzel olduklarından emindirler. bunun adı plasebo etkisidir.
    hayatlarında biri olmayan kadınların kendilerini çirkin bulmlarinin en büyük sebebi onlara "çok güzelsin" diyen birilerinin olmamasıdır.