hesabın var mı? giriş yap

  • doğruysa skandaldır. 30 cmlik rambo bıçağıyla silahsız bir adamı kalbinden bıçaklamanın cezası dünyanın her yerinde en az 20 yıldır.

  • kardeş sen bu araştırmacı yeteneğini şeyma için heba etme bak. memlekette çözülmeyi bekleyen onca dert var hazır, bi el atıver.

  • hastanelerin yataklı polikliniklerinde gözlenen durumdur. özel, devlet fark etmez. enfeksiyon sebebiyle 40 derece ateşlenen yavrun saatler sonra uyuyakalmışken gece 3'te tangır tungur içeri girip ışığı yakarlar, bir de üstüne hadi annesi ateşini ölçelim fıstığın diye bağırırlar. haydi bakalım sabaha kadar uyut uytabilirsen tekrar. bak normali bunun nedir biliyor musun girersin içeri sessizce, anneye fısıldayıp ateş ölçeceğim dersin anne kalkar yardımcı olur işini yapar gidersin. odaya girerken bir koçbaşınız eksik arkadaş.

  • ulan eskiden olsa buralar şimdi uçan yazarlardan mezarlık olmuştu.

    neyse, keanu aktör olmak için liseyi bırakmış, sonrasında ilk başrolünü bir coca-cola reklamında bisikletçi olarak almış. alın size amme hizmeti.

    okurken buz hokeyi takımında da oynamış, iyi bir kaleciymiş ve lakabı duvar imiş.

    ilk büyük film rolünde de yine kaleci olmuş. youngblood.

    speed ile komedi rollerinden sıyrılmış ve iyice tanınır olmuş. ne filmdi be.

    the replacements filminde gene hackman oynasın diye kendi ücretinin %90'ından vazgeçmiş.

    annesi essex'liymiş. colchester ftw!

    üvey babasın sayesinde green card alıp abd'ye yerleşmiş.

    speed 2'de oynamak istemeyerek 11 milyon doları tepmiş.

    kız arkadaşı düşük yapmış, depresyonla da boğuşurken trafik kazasında hayatını kaybetmiş.

    15 haziran üzgün fotoğraflarından esinlenilerek "keanu'yu sevindir" günü ilan edilmişti internet kullanıcıları tarafından ve ilk yıldönümünde guardian'a röportaj vermiş.

    ilk adı hawaii dilinde "dağlardan esen serin rüzgar" anlamına geliyormuş.

    çocukken annesinin tanıdığı alice cooper ile güreşmiş ve kaybetmiş.

    matrix'teki ceketini hâlâ saklıyormuş. ilgilenen varsa...

    lösemi olduktan sonra kız kardeşine bakmaya başlamış ve kanserle mücadele için bağışlarda bulunmuş.

    disleksiden muzdaripmiş.

    lübnan doğumlu.

    tl;dr: metroda takılıyor işte her gün görüyorsunuz.

  • eğer 300.000 liralık evi 500.000 liraya almadılarsa, ülke tarihinin en şanslı insanları olmuşlardır.

  • bi 2-3 senedir var bende de bu his. sarkazm yok.

    2-3 sene önceydi işte, yanımda başka bir kaç yıllık mühendis (makina), beraber kimi verilere bakıp bi özet çıkarıyoruz. klavye bende. neyse... işte hazırlarken zırt pırt santigrat derece demek gerekiyor, artı eksi tolerans demek gerekiyor, mikron demek gerekiyor. ben ilgili yere gelince alt 238, alt 241, alt 230 bam bam düşünmeden ilgili simgeleri koyuyorum. adam durdurdu beni nası yaptın nası nası diye.. dereceyi nası çıkardın.. dedim eööö işte beyle?? çok etkilendi. hiç bilmiyormuş öyle bir olay olduğunu. böyle arkasına falan yaslanıp oha yaa diye diye etkilendi yani öyle böyle değil. bana bi havalar geldi tabii. bını biliyon mu? ya bını? peki ya bını? diye diye şoktan şoka koşturdum elemanı. gide gide iyice havalara girdim, kontrolaltdel’i de gösterdim. onu biliyormuş gerçi ama dedi bunu çoğu kişi bilmez bak sen biliyosun tabii ki. dedim ne sandın.

    o gün bugündür it’ye ne zaman yeni bi eleman başlasa, ilk denk gelişte muhakkak bi “pardon bi bakabilir misiniz” diyip çekerim. hemen kontrolaltdel yapıp “yhaa şu uygulama çok kaynak tüketiyo ne bu” diye bi ayak sorusu sorarım “beni bilgisayardan anlamayan saftiriklerden sanma” mesajını vermek için. etkilenmezse “bi de word’de bi şey yazarken” -şıkı şıkı word açarım alt 300 500 bi şeyler yazarım hemen kaş altından yandan yandan keserek- “böyle bi ekran titriyo sankim” diye ölümcül silahımı saplarım.

    eşşek kadar insansın stajyer it’ciye bilgisayardan anlıyorum havası atmaktan ne anlıyorsun dersen.. böyle bir işin uzmanına “biz de biliriz olm bu işleri... heh heh heh... aferim” amcalığı yapmaktan delicesine bir haz alıyorum. yıldızın etrafına dyson küresi ören uzaylıyla tanışsam “ben de evin çatısına güneş paneli kaplattım yaa yeni” diye hava atarım.

  • gülermisin ağlarmısın. yarışmacı * opera mezunu ve zonguldakta aile lokantasında çorba yemek servisine yardım ediyormuş. başka bir ülkede olsak kültür bakanı böyle bi şeyi duyduğu an istifa eder. başka bir ülkede olsak dedim di mi.

  • "kişinin başına gelebilecek en kötü şey yapayalnız kalmak değil; yapayalnız hissetmesine neden olacak insanlarla birlikte yaşamaktır." sözünün kendisine atfedildiği yazar.