ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
katilin alakasız diyalog sayesinde bulunması
-
- himm sence de garip değil mi watson?adli tıp raporune göre kurşun maktülün sol göğsünden girip sağ kürek kemiğinin altından...
- kahven nasıl olsun abi?
- bi saniye...az önce ne dedin sen watson?
- hidrofor dedim abi
- hidrofor ha?! sen bir dahisin watson!
- abi!
- tabi ya hidrofor baştan beri nasıl da düşünemedim ben bunu
- aağbi!!!
- efendim watson?
- hidrofor demedim ben abi
- ne dedin peki?
- kahve dedim abi
- kahve ha?! aman tanrım sen bir dahisin watson!
- abi kasma istersen artık
- dur lan bak valla kahveden gidince de varılıyo aynı sonuca
- hasbinallah...
2 metrelik turistin herkesi dövmesi
-
üstteki yazar bahsetmiş, biz abd'de polise sesimizi yükseltsek belki silahla bizi yaralayacak insanlar gelmiş burada vatandaşı dövebiliyor?
elin oğlu gelip kendi ülkemde bizi darpedebiliyor öyle mi?
bitmişiz!
suriyede çekilen dehşet verici video
-
çocukluğunda zorbalık yaşayan, boktan ailelere sahip olan ve iyi eğitim imkanı da sunulmayan (veya hiç olmazsa kendi kendine bu fırsatı yarat(a)mayan) bireyler er geç tanık olduğu dehşet manzaralarını içinde bulunduğu topluma geri yaşatır.
bu açıdan bakarsak sert hatta gaddarca olacak ama diyebiliriz ki "yarın ananı bacını bıçaklayacak mülteci çocuklar için fazla endişeleniyorsun". maalesef ki onlara berrak zihinlerini geri kazandırmak imkansıza yakın. haşere gibi üreyip senin değerlerine kafa tutacaklar, olacak olan bu.
bunun dışında "savaş nasıl bir vahşettir aklım almıyor" kısmına katılıyorum. sadece diyorum ki "orada kaybettikleri savaşı burada tetikleyecekler"
buna razıysan ok, gitmesinler. ama umalım ki günün birinde bize sıkmasınlar.
banyolu'nun ingilizcesi
2018 model altı arabaya binenlerin fakir olması
-
fakir olduğumu öğrendiğim başlık olmuş. fakat vw kullanan birisinin kendisini zengin zannettiği başka ülke de yoktur dünyada.
lara gofret'in sözlükten atılması
-
lan o buraya aitti amk ya.. buranındı o. tamam erkek olduğunu falan biliyorduk ama ne bileyim sözlüğün ayrı bi rengiydi. sözlük köyün tüm delilerini kovuyor yavaş yavaş. burası da dolayısıyla akıllısıyla delisiyle samimi bi kasaba havasından, binbir türlü samimiyetsizliğin döndüğü soğuk gri bi plaza binasına dönüşüyor maalesef. para basıyor çünkü burası artık.
amerika'daki black friday kataloğu
-
amerikalı joe; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. joe bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 1300 dolar kazanıyor. joe'nun dünyalar tatlısı oğlu jack, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. joe ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 500 dolar köşeye atarız ve sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir ay zorlanırız ama jack'in yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.
türk mehmet; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. mehmet bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 2400 lira kazanıyor. mehmet'in dünyalar tatlısı oğlu murat, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. mehmet ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 750 lira köşeye atarız ve sonra bir dahaki ay da aynısı yaparız, sonra yine, sonra yine ve sonra yine derken 10 ayın sonunda sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir yıl zorlanırız ama murat'ın yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.
bu hayatı bir koşu yarışı varsayarsak, amerikalı bizden 10 kat hızlı koşuyor ve üstelik biz daha çabuk yoruluyoruz.
berberlerin aylık 50 bin tl ciro yapması
-
bizim mahalle berberinde traş olurken biraz lafladık adamla. belki 15 yıldır aynı yerde traş olurum samimiyetimiz iyidir.
kirası: 4.000 tl olmuş (2.000'miş %100 zam gelmiş)
bağ-kur primi: 3.500 tl civarlarına çıkmış (en düşükten ödemiyor)
elektirik gideri: 1.500,00 tl olmuş
yemek ücreti öğlen dışarıdan söylüyormuş: 1.500,00 tl olmuş
dükkan bakım onarım, şampuan, cart curt havlu, bez bunlarda aylık ortalama: 700 tl diyelim diye konuştuk.
toplam: 11.200,00 tl adamın sabit gideri var.
pazar günleri kapalı/ 26 gün çalışıyor.
tıraş başı 100 tl alıyormuş saç sakal. günde en babası 10 kişi geliyormuş.
hadi hafta sonları fazla gelsin bu adam 35.000,00 tl kazansın.
11.200,00 tl düş, 23.800,00 tl kalır cebine.
kötü değil, ama sürekli ayakta, iş yükü olarak ağır. çalışma saatleri olarak yoğun. günde 1 traş neredeyse 50 dakika sürüyor. dışarıdan göründüğü kadar kolay değil bence.
sanatkar olanlara helali hoş olsun.
(benden 80 tl alıyor dost indirimi)
angela merkel'in atatürk'ü tanımaması
-
kabrini ziyaret ettiği lideri tanımaması cahilliğini ve yapmacıklığını gösterir.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22681535.asp
http://www.youtube.com/watch?v=fjlfjddeyxa
çeyrek depo kalır kalmaz akaryakıt alan tip
-
özellikle lpg'li araç kullanan sürücüler için elzem bir konudur. şöyle ki:
araç ilk çalıştırma esnasında benzinle çalışmaya başlar. motor soğutma suyu belirli bir sıcaklığa ulaşana kadar lpgye geçiş olmaz. motor su sıcaklığı uygun değere geçince lpg yakıtına otomatik geçiş yapılır ki bu dediğim olay yeni nesil enjektörlü motorlar için geçerli bir durumdur. eski nesil karbüratörlü motorlarda bu durum sürücünün şahsi tercihine bağlı olarak manuel kumanda edilebilir.
sürekli lpg ile çalışan bir araçta (günümüz türkiye'sinde her 100 lpg'li aracın en az 95i bu şekilde kullanılır)
motor lpg ile çalışır vaziyette iken, benzine her hangi bir ihtiyaç yokken bile ilgili motorun orijinal çalışma mantığı benzine göre düzenlendiği için benzin pompası sürekli çalışır haldedir. benzin pompasının kullanılmasına ihtiyaç olmadığı halde çalışır durumda olması uzun vadede lpg'li araçlar için arıza olarak geri dönüş sağlar. bu tür bir arıza ile karşılaşmamak için yapılması gereken en önemli kullanıcı tedbiri , araç deposunda mümkünse asgari çeyrek deponun üzerinde benzin bulundurmak ve benzin pompasının sürekli çalışmasından kaynaklı olarak ısınarak bozulmasının önüne geçebilmektir. depoda ne kadar çok benzin varsa benzin pompası içinden geçen düşük sıcaklıktaki benzin miktarı da o kadar fazla demektir. tersini düşünürsek depoda 2 lt benzin var ve benzin pompası sürekli olarak bu 2lt benzini devridaim yapacak ve düzenli olarak aşırı ısınmaya maruz kalacaktır. öte yandan bu türden arızaların önüne geçebilmek adına araç lpg de çalışır iken benzin pompasının çalışmasını engellemek için röle koymak gibi değişik ve mantıklı uygulamalar mevcuttur.
dizel araclarda ise durum benzindekinden farklılık arz eder. tek tür yakıt sistemi ile çalıştığı için dizel araçlarda mazot pompasının ısınması haricinde depo dibindeki tortular ve hava yapma riski gibi riskler mevcuttur. özellikle sürekli inişli çıkışlı yollarda yapılan seyahatler dizel araçlarda da çeyrek deponun üzerinde yakıt bulundurma gerekliliğini ispatlayan durumlardır.
aracın kullandığı yakıttan bağımsız olarak depoyu sürekli dolu tutmanın bir diğer avantajı ise özellikle yaz aylarında daha çok gözlenen depodan yakıt buharlaşmasını minimuma indirmektir. sürekli kullanılmayan araçlarda depoyu full doldurmanın yakıt buharlaşmasını azalttığı tecrübe edilmiştir. öte yandan sürekli olarak 10-20 liralık benzinle gezen araçlarda bu buharlaşmanın daha fazla olduğu bilinen bir gerçektir.
yine bir dipnot olarak eklemek gerekirse, aracınıza hangi yakıtı alırsanız alın ancak yakıt aldığınız zaman dilimindeki sıcaklığa dikkat edin. özellikle yaz kış farketmez mümkünse araç deponuzu gece yarısı saatlerinde yani günün en düşük sıcaklığının olduğu saatlerde doldurmayı tercih edin. çünkü benzin istasyonlarındaki yakıt doldurma prensibi litre bazında bir ölçüm tekniğine dayalıdır. düşük sıcaklıkta görece olarak daha çok veya daha zengin yakıt almış olacağınızı göz önünde bulundurunuz.
en nihayetinde son söz olarak ister dizel ister benzinli olsun aracınızda kısa ve uzun vadede sorun yaşamak istemiyorsanız mutlaka çeyrek deponun üzerinde yakıt bulundurunuz.
sağlıklı, kazasız ve belasız mutlu sürüşler dilerim.