ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evladın ölmesi
izmirli kız
-
tarih: 06.04.2013 cumartesi
yer: hamurabi istiklal caddesi şubesi
izmirli kız: boyoz var mı?
kasiyer: evet var hanımefendi.
izmirli kız: ne'li var?
kasiyer: ıspanak ve peynirli
izmirli kız: boyoz sade olur bir kere! (çekip gider)
aga boyoz sade olur madem, neden "ne'li var?" diye soruyorsun, izmir' den buraya kadar laf sokmak için mi geldin?
sge: ama güzeller, haklarını vermek gerek.
800 mühendisle akıllı telefon üretmek
-
abi anlamıyorum. adamlar %52 türk malı var içinde diyor.
neyin %52'si. telefonun %100'ünden kasıt nedir?
her parçayı mı bir mi sayıyorlar? mesela 100 parça var. vida, metal hepsini 1 saydık. 52 parça mı türkiye'de üretilmiş diyorlar...
ya da telefon toplam 100 gram, 52 gramı mı türk malı?
yazılım %100'ün neresinde?
para olarak bakalım, 1 parça ya da 10 gram saydığın işlemci senin en pahalı elemanlarından biri. ram, işlemci, ekran, pil ve anakartı kendileri üretmiyor. ne kaldı ulan geriye?
yeterli mühendis sayısı var ama ortaya ne çıkarmışlar kimse sorgulamıyor.
not 1: bir elektronik eşyanın her bir parçasının türkiye'de üretilmesi imkansız. bu hastalıklı düşüncenin aynısı yerli araba muhabbetinde de vardı. %100 yerli olayı ütopya, kabulüm. aynı parçadan milyonlarca üreten firmalardan daha pahalıya daha dandiğini yaparsın. sürüm de ar-ge de onda çünkü.
kaldı ki apple bile montaj dahil* üretimini dışarı* yaptırıyor.
ama vestel bastıra bastıra "yerli üretimiz" diyor, yüzde veriyor ki salladığı anlaşılmasın, milliyetçi insanların duygularını kullanıyor sanki. sonra utanmadan "ithal telefonların vergisini arttırın" diye çığırıyor. ama kendisinin montaj için ithal ettiği parçalarla cari açığın yine anası belleniyor.
not 2: ne kadarı yerli sorusuna bir cevap buldum.
https://www.dropbox.com/…g/bwtcxncccae3wp3.jpg?dl=0
elektronik olarak sandığımdan daha çok katkı sağlamışlar. yüzdelik dilimi neye göre belirlemişler hala bulamadım, tahminlere açık. en nihayetinde sonuçlar devlete vergi baskısını gerektirecek kadar "şımarmayı" haklı göstermiyor.
gezi parkı direnişinin fiyaskoyla sonuçlanması
-
ıstanbul'a son gittiğimde gezi parkı hala yerinde duruyordu. demek ki fiyasko falan yok ortada.
kazağın altına gömlek giyen tip
-
oğlum bu da mı kötü?
hem yakıştığını düşünüyorum hem de pratik.
gömleği ütülemeden de giyebiliyoruz böylece. ne terliyoruz ne üşüyoruz.
allah allah!
bir insan gömleğin üzerine kazak giyen kişiye niye sinirlenir lan*
emniyet şeridinde duran atv'lere çarpan porsche
-
cuma günü saat 20.00 sıralarında sarıyer'den 3 atv motoru ile geziye çıkan 3 arkadaş motorlardan birinin arızalanması nedeniyle emniyet şeridinde durdu.
evli ve 1 çocuk babası oğuz murat acı bir atv motorunun ışıklarını yakarak önlem almaya çalıştı. o sırada bir porshce emniyet şeridine dalarak 5 arkadaşa çarptı ve küçücük evladı olan oğuz murat acı'nın ölümüne sebebiyet verdi.
üstelik çarptığı lüks aracını orada bırakarak arkasından gelen başka bir araca binerek olay yerinden kaçtı.
olay tamamen rastgele instagramda karşıma çıktı ve kahroldum, tek bir haber dahi göremedim.
umarım bir yerlerde dikkat çeker,
instagram link
edit: instagramdan haber mi olur diyen arkadaşlar için, henüz haberlere çıkmamış bir olaydı, ntv haber yapmış linki eklendi.
haber linki
edit:2 rahmetli olan arkadaşın sözlükte çaylak olan kuzeninin entrysini gördüm, aynı şekilde aşağı paylaşıyorum.
"vefat eden oğuz acı kuzenim olur. araba ile kuzenime çarpan kişi 16 yaşında ehliyeti olmayan bir çocuk. alkollü olduğu iddia ediliyor. çocuğun annesi eylem tok, babası ise estetik international sahibi, ünlü estetik doktoru bülent cihantimur. oğlu timur cihantimur' un şuan nerede olunduğu bilinmiyor. siyasi bağlantıları olan bir beyefendi bu doktor. biliyoruz ki sosyal medya olmadan bu ülkede asla adalet saglanmiyor. lütfen sesimizi duyurmamizda yardımcı olun.
link"
(bkz: @esinboz)
edit:3 habertürk linki eklendi
habertürk link
edit:4 kazayı yapan çocuğun annesi açıklama yapmış
açıklama twitter link
izmir gündoğdu meydanı'ndaki mahşeri kalabalık
devletin bireysel emekliliği zorunlu kılması
-
bireysel emeklilik olayının ne demek olduğunu yazdığımda insanlar bana kızmıştı. (bkz: bireysel emeklilik/#44018930)
bunun özet olarak, en yalın haliyle anlamı şudur; "sana verdiğimiz paranın bir kısmını ver de biz onu işletelim. ancak bu yolla piyasa derinliği elde edebiliriz".
insanlar şunu görmüyor; türkiye'de çok genç bir nüfus geldi ve şu anda hüküm sürüyor. ama bu gençler devlet iyi planlama yapmadığı için çok çok çok büyük bir oranda yetersiz; vasat insanlardan oluşuyor. buna kendimi de dahil ediyorum. iyi yetiştirilmedik. yaptığımız işlere baktığımızda, bu işleri dünyayla kıyasladığımızda katma değerimizin çok düşük olduğunu görmeliyiz. bizler entelektüel derinliğe sahip olmamızı sağlayacak o eğitimi almadığımız için üretimimiz de vasat. bununla beraber geçmişte erkenden emekli olan dedeler ve babalarımız; gelecekte sosyal patlama yaşanacağı gerçeğinin fitilini ateşlediler. bu genç nüfus; bu vasatlıkla emekli olursa ve bu emeklilik hakkıyla sosyal yardım alırsa ekonomik sistemimizin göçeceği açık. peki bu hangi sonuçları doğurdu reaksiyon olarak;
(bkz: sigortalı olmayanların 213 tl ödeme zorunluluğu)
(bkz: 65 yaşında emekli olmak)
(bkz: bireysel emeklilik)
(bkz: doğum kontrol oyununu artık bozuyoruz)
(bkz: en az 3 çocuk)
bu son 2 bakınız gelecekte çok fazla yaşlı olmasına karşın; çok az genç nüfus bulunacağından bir felaketin habercisi olarak yorumlanmaka olan gidişatı ifade ediyor.
almanya'da her şeyin posta ile olması
-
dijital dönüşümünü gerçekleştirememiş bir ülkenin yaşadığı bir durumdur.
çok önemli bir evrak bekliyorsunuzdur. her gün posta kutunuzu kontrol ederseniz. telefon açıp soramazsınız, gerekli işlemler bitince evrağı postaya vereceğiz deyip azarlarlar. yolda bisikletle posta dağıtan postacıları görürsünüz. ama evrak hala gelmemiştir. azar yemeyi kabul ederek evrağın çıkacağı kuruma giderseniz. bi de öğrenirsiniz ki, tek özelliği alman olmak olan 50 yaşındaki memur evrağınızı postaya vermeyi unutmuş.
bi şey yapamazsınız, yine evrağı beklersiniz. 1 ay sonra postanız gelmiştir.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
yemek yeme yerinin türkçe bir adının olmaması
-
(bkz: yemekhane)
türkçe yetersiz bir dildir
-
doğru söze ne denir... mesela bu şahsı tanımlamaya yetebilen bir kelime yok türkçede.
edit: senyazmasanbenyazmasam sağolsun, türkçe'de değil türkçede tabii ki...