hesabın var mı? giriş yap

  • en iyi arkadaşıma yaptım böyle bir zalimliği. sene 2012. yeni telefon almıştı. bir satranç oyunu indirmiş, eşiyle dostuyla satranç oynuyor. iyi de oynuyor pezevenk. bana da ısrar etmeye başladı. benim de hiç o taraklarda bezim yok. sadece kurallarını biliyorum. tepinmesiz oyun sevmem ben. neyse, uzun ısrarlar sonunda bir maçı kabul ettim.

    oyuna başlamadan önce bilgisayara satranç programı kurdum. zorluk ayarını da kökledim. telefondan da açtım satranç uygulamasını, arkadaşımın davetini bekliyorum.

    davet geldi, kabul ettim ve oynamaya başladık. önümde pc, elimde telefon, adamın yaptığı hamlenin aynısını bilgisayara karşı yapıyorum. en üst zorluk düzeyindeki bilgisayar mükemmel hamlelerle karşılık veriyor. bilgisayarın hamlesini arkadaşıma karşı oynuyorum. adam 10 dakika bekleyip ıkına sıkına hamle yapıyor, ben 2 saniyede karşılık veriyorum. ilk maçı 10 hamlede falan kazanmış olabilirim.

    mesaj attı, rövanş yapalım mı diye. kazanacağından o kadar emin ki "rövanş" diyor. tamam dedim, yapalım. ikinci maçı kazanmam 10 hamle bile sürmemiştir. telefonla aradı. heyecanlı heyecanlı soruyor, kursa mı gidiyorsun, doğal yetenek mi bu diye. ben de satranç sevmiyorum ki kursuna gideyim falan diyorum.

    7 yıl geçti, adam bir daha oynayalım demedi.

  • içeriden biri bile sızdırıp satmış olabilir.
    ben bu ülkenin insanlarından herşeyi bekliyorum.

    para için anasını avradını satacak milyonlar var bu ülkede aq.

  • yıldırım topu, tarih boyunca hava durumu gözlemcilerinin kafasını karıştıran, günümüzde de araştırmacıların çözmeye çalıştığı bir yıldırım şeklidir. bu fenomen, genellikle gök gürültülü fırtınalar sırasında ortaya çıkan bir ışık topu şeklinde tanımlanır.

    yıldırım topunun büyüklüğü golf topu ile futbol topundan daha büyük olacak şekilde farklılık gösterebilir. ömrü ise birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar değişir. boyutu daha büyük ve daha sönük olan yıldırım topları daha uzun süre dayanır.

    hakkındaki gözlemler tarihte oldukça gerilere kadar gider. arjantin ve şili kültürünün efsaneleri içerisinde yer edinmiştir. en eski yazılı referansı ise 1195 yılına, ingiliz bir keşişe dayanır. keşiş, ateşten bir kürenin nehre düştüğünden bahseder. ikinci nikolay ise küçük bir çocukken st. petersburg'daki bir kilisede yıldırım topuna şahit olduğunu belirtmiştir.

    1960 yılında abd atom enerjisi komisyonu için yapılan araştırma, yıldırım topunun dünya nüfusunun %5'i tarafından görüldüğü sonucunu ortaya çıkarmıştır. bu oran, bir yıldırımı yakından gözlemleyebilen kişilerin oranı ile aynıdır.

    bilim insanları yıldırım topunun gerçek olduğunu düşünseler de nasıl oluştuğu halen cevaplanmamış bir sorudur. 204 yılında çinli bilim insanları, yıldırımları kaydetmeye çalışırken bir yıldırım topunun görüntülerini kaydettiler. okumaları, yıldırım toplarının silikon, demir ve kalsiyum atomlarından oluştuğunu gösterdi.

    gözlemleri, yıldırımın toprakla temas ettiğinde silikon nanoparçacıklarından oluşan bir buhar oluşturduğu teorisine ağırlık verilmesini sağladı. teoriye göre bu parçacıklar, nispeten düşük sıcaklıklarda ışık ve ısı üretmek için reaksiyona girer ve yıldırım topunu oluşturur. ancak bu teori duvarlardan ya da uçak kabinlerinden içeri giren yıldırım toplarını açıklamakta yetersizdir. fenomenin gizeminin çözülmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

    kaynak: 1, 2

  • kibar adamdır. bunda pislik, art niyet yok. belki sen adama güvenmiyorsun, girmesini istemiyorsun. adam da böyle bi ihtimale karşı nazikçe izin alıyor.

    bağzı kadınlara nezaket gerçekten de fazla.

  • fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü,ne kupa büyüklüğüdür. onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz. dedikleri buymuş demek, bayramda gidip ellerini öpeceğiz neredeyse.

  • sana ekstra ilgi gostermek istemiyorum. ilgimin fazlasindan ben bile korkuyorum cunki. pesindeki onca milletin icerisinden birisi olmak yerine, zamana birakiyorum kendimi. belki duzelirim simdi bosu bosuna yavsak muamelesi gormeyeyim diye. hem belki ilgilenmiyorsun, ya da ilgileniyorsun da bunu gormek istiyorsun. ama o zaman da o hep bunaldigin topluluk icerisinde yer alacagim bunu unutuyorsun. bekleyelim gorelim, cok da matah degilsin, cok da matah degilim, izninle simdilik seni gormezden geliyorum cunki bu yukarida soylediklerimi kendime yedirmeye calisiyorum.