hesabın var mı? giriş yap

  • mafia ii'de, arabayı denize karşı çekip, o manzaraya karşı, radiodaki 1940'lı yılların parçalarıyla ve martı sesleriyle beraber alkol almışlığım vardı evde.

  • dram içerir.
    gönül isterdi '' sadece fazla düşünme sorunu yaşayan insanların anlayabileceği şeyler'' diye bola döke başlık açabileyim. hepinizin malumu yine karakter sınırına takıldım.
    ben de fazla düşünme sorunundan muzdarip olduğumdan acımı paylaşmak, benim gibileri görüp daha normal hissetmek için gündemde bu konuya da yer vereyim dedim.

    1) her zaman, her yerde kafasının içinde konu ve konumla alakasız bir sürü şey vardır;
    en yakın arkadaşın nasıl aldatıldığını göz yaşları içinde anlatırken, sen bir yandan onu dinliyor gibi yapıp bir yandan arkadaki masanın ceviz ağacından mı olduğunu, kahve içmeyi, saatin kaç olduğunu ve aynı anda bir sürü şeyi daha aklından geçirirsin.

    2)pratiktirler;
    hemen her konuda baştan savma bir çözümleri vardır. bira kapağını kilit karşılığı ile açmak gibi harika yöntemlerle hızlı ve bir o kadar da kirli sonuçlar elde ederler.

    3)çok yönlüdürler;
    fotoğrafçı olmaya karar verip bunun için yanıp tutuşurken, bir anda aslında kısa film çekmenin de ne harika bir fikir olduğunu düşünüp bununla alakalı derin araştırmalara girebilirler. odaklanma sorunları hayatları boyunca yakalarını bırakmaz. çevrelerindeki herkes potansiyellerinin farkındadır fakat maymun iştahları yüzünden hemen her şey proje evresinde kalır.

    4)bir dönem gece kuşu, bi dönemse yalnız kurt pozlarına girerler;
    çevrelerindeki kimse buna bir anlam veremez. gecelerin aranan isminden kıvrak bir hamleyle ev kuşuna evriliverirler.

    5)geçmişlerindeki herhangi saçma ve küçük bir hata ansızın akıllarına gelebilir;
    obsesiftirler, gece uyumakta güçlük çekerler ve yaratıcı olmalarına rağmen odaklanma problemi yaşadıklarından bunu üretime dökemezler.

    edit: ''dün gece çok uzun zamandan sonra ilk kez yalnız hissetmedim. teşekkürler herkese...''

    şöyle bir yazarların bulunduğu destek grubumuz var

  • insan bir alışınca bağımlısı oluyor bu fırçanın. benim 27 yıl boyunca hiç diş ipi vs. alışkanlığım yoktu dişlerimi fırçalardım ama diş araları için özel bir şey yapmazdım emme bu nalete alıştığım günden biri yani son bir yıldır ne yesem ardından diş aralarımı bu fırça ile temizleme ihtiyacı hissediyorum. kullanmayınca ağzımı bakımsız hissediyorum. sanki evde arayüz fırçaları biterse ve ben bu fırçadan bulamazsam hayat ızdırap olurmuş gibi geliyor. ciddiyim abartmıyorum diş aralarımın kendisine çok ihtiyacı var. alışmış kudurmuştan beterdir derler ya asdfgfds alışmışım bir kere. en son a101'e geldiğinde stoklamıştım, normalde eczaneden alıyorum ama ya bulamazsam ne yaparım diye de korkmuyorum değil. gratis'te watson'da falan da satılmıyor ki her yerde yok. çok faideli ama bir o kadar da bağımlılık yapan bir şey bu. keşke hiç alışmasa mıydım. öyle işte.

  • türkiyedeki suriyelileri göçmen kabul edip bir de almanya'ya giden türklerle kıyaslama yapması gerçekten akıllara ziyan. türkiyedeki suriyelilerin hepsi (bkz: sığınmacı) statüsündedir ve türkiye bu suriyelileri göçmen statüsüne alıp ülkeye adapte etmek zorunda değildir. bunu akplilerin de bu tuzu kuru liboşların da iyi anlaması gerekiyor.

    (bkz: ülkemde suriyeli istemiyorum)

  • yarım tavuğa bakıyoruz, 2 tl. yarım kokoreç 6 tl 7 tl. neden? hayvanın bokunu yiyip yemediğimiz belli değil, 7 tl'yi kitliyolar. öbür tarafta boksuz et 2 tl, burada boklu et 7 tl? bu nası mantık lan ecdadına koştuklarım...
    üzücü.

  • ''teoride desen zehir gibi pratik dersen sallanmakta'' mısralarıyla konuyu açıklığa kavuşturmuştur mfö

  • ya biz bu pengueni beyefendi, kendi halinde paytak paytak yürüyen bir canlı olarak bilirdik, hayvan resmen adana conosu gibi sille tokat, kanlı bıçaklı olay çıkartıyor, kavga ediyor.

    aşk, ihanet, ihtiras, tutku, her yol varmış hayvanda.

  • doğru mu yanlış mı bilemem ama çok değil birkaç ay önce abd’nin yaptırımlarında mal varlığının açıklanması tehdidi yer aldığında nasıl birden bire kuzu kesildiklerini daha dün gibi hatırlarım.

  • yüzün çene kısmındaki sert çizgiye ingilizce verilen isimdir.

    bu çene çizgisi 3 şeye bağlıdır;

    1. genetik: kemik yapınıza bağlı olarak pek uğraşmadan jawline sahibi olabilirsiniz, fakat yağ oranınız fazlaysa genetik bir süre sonra yardım edemiyor.

    2. yağ oranı: fit insanların çoğunda jawline vardır, olmaması da tekrar genetik olarak çene yapınızla alakalı olabilir, düzenli spor yaparak ve yağ yakarak yüzdeki yağları da yakabilirsiniz.

    3. yüz egzersizleri: eğer yağ oranınız müsait olduğu halde bir jawline'a sahip değilseniz, çeşitli yüz egzersizleri ile çene kaslarınıza etki edebilirsiniz, bu egzersizlerin en bilineni sakız çiğnemektir, sakız çiğneyerek çene kaslarınızı geliştirebilirsiniz, zaten fark ederseniz sakız çiğneyenlerin daha sert çene kasları olur genelde.

    son olarak ise, eğer yüzünüz genetik olarak yuvarlak ise, ince yüzlü biri kadar belirgin bir çene çizginiz olmayabilir, fakat yine de yağ oranınız azsa, yandan belirgin olan bir çene çizgisine sahip olabilirsiniz.