hesabın var mı? giriş yap

  • taammüden adam öldürme bu. adam elinde bıçakla 20-30 metre koşarak gelip bıçağı saplayıp kaçıyor. bilinçli olarak öldürme amacıyla yapılmış bir hareket. baya bildiğin cani.

  • bu eyleme engel olamıyorum ben. televizyonda ne olduğu mühim değil. o an japon televizyonu olsa kitlenirim.

    siparişimi veririm sonra bakkal amca siparişimi yerine getirmek için hareketlenir. o, büyük plastik kaşığıyla 100 gram fıstığımı koyarken ben ekrana kitlenirim. ki genelde televizyon, tezgahın tam karşısında tepede durduğu için boynumu geri geri giden şöför gibi yapıp öyle bakarım. bakkal isteğimi verdikten sonra ben televizyona bakarak parayı uzatırım, bakkal da parayı alırken bir yandan televizyona bakar. ikimizin de dünya umrunda değildir.. öyle televizyona bakarız. hatta bakkalda yancı bir üçüncü var ise bu eylem üç kişilik bir şenliğe dönüşür. bakkalın dışından gören üç tane adamın yukarıdaki bir noktaya mal mal baktığını görüp adımlarını hızlandırır. çünkü nöbet onundur. o da alışverişini yapana dek tvye kitlenecek ve bu ulvi görevi diğer arkadaşına devredecektir.

  • muş'ta mecburi hizmet yaptığımız yıllar. muş'un yerli halkı, hakikaten değişik geliyordu, özellikle başlarda..şehrin zaten bir tane büyük caddesi var, o yolun ortasında(tam ortası), çalışır halde araba bırakıp, kaldırımda bir tabureye oturup çay içen insanı sadece orada gördüm mesela..

    neyse efendim, muş nasıl bir yer sorusuna da cevap olacak yaran olayımız şöyle..
    bir arkadaş bu meşhur caddede araçla seyrederken yolun ortasında bir yaşlı amcanın durduğunu görüp, amcanın geçmesini beklemeye başlar. amca elindeki bir şeyi yolun tam ortasında inceler..bir dakika geçer, yok..iki dakika, yok.. korna çalar, yok..

    sonunda arkadaş sinirlenir, çıkıp 'dayı ne yapıyorsun yolun ortasında, çekilsene!' diye bağırır.

    amca bütün sükunetiyle döner ve şöyle der: farzet ki odunum, etrafımdan dolaş!

  • crous denen bir kurum var fransa'da. yemekler bu kuruma bagli yemekhanelerde veriliyor. crous'a bagli tonla yurt da var ve gordugum butun yurtlari kaliteli. ayrica ozel yurtlara gore yer yer ucte biri fiyatina kalabiliyorsunuz.

    crous'a internet uzerinden mali durumunuzu aciklayan bir form doldurup gonderiyorsunuz. uygun gorurlerse o yemegi 1euro'ya yiyebiliyorsunuz.

    ben yuksek lisans ogrencisiyim, bursluyum o sebeple bana 1 euroya vermediler. ancak yine burslu olan bir arkadas dokumana burssuz oldugunu yazdi ve saps diye aldi 1 euro iznini. yani vicdaniniza kalmis sadece bu yemegi bir euroya yemek.

    her oglen balik, et yiyorum, gercekten yildiz teknik yemekhanesindeki solucanli salatalardan ve yag icinde yuzen sebzelerden olusan adina da kis turlusu denen varliktan sonra insanca yasamak neymis gordum.

  • 1964 yılında bir devlet dairesinde işe girdim. ilk işim, taksitle grundig marka tk19 model
    bir makaralı teyp almak oldu. o yıllarda çok pahalı bir aletti. maaşım 395 lira 20 kuruştu.bu alete 10 ayda 2.150 lira ödedim. aylığımın yarısından fazlası bu alete gitti.
    ödemem bitti, 6 ay sonra işten istifa ettim.

  • cuma akşamı işten eve döndüğümde giydiğim pijamaları pazartesi sabah çıkarıyorum.

  • görsel
    görsel
    görsel
    son zamanlarda bir olaya bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum, sizi bu devletin memuru yapana da, sizi muhendis yapan üniversiteye de sizi yetiştiren aileye de lanet olsun.
    -ali gündüz 1986 ankara, iş müfettişi
    -semih soyalp, 1986 ankara. tai’de elektrik mühendisi.1 taksirli yaralama.
    -ilker karakaş, 1987 malatya, 2 suç kaydı var.
    benzer o.cocuklari aramızda geziyor.
    görsel