hesabın var mı? giriş yap

  • okul yapılabilir, hastane yapılabilir, bilimsel araştırmalar teşvik edilebilir...

    ama biz onun yerine 8 tane cami olan mahalleye 9. camiyi yapıyoruz...

    o yüzden siz en iyisi alkole harcayın harcayacağınız parayı, sktiredin...

  • bu konuda araştırmaları bulunan elaine aron'un hazırlamış olduğu ölçeğe göre tahmin yürütebileceğiniz bir kişilik türü. efendim, şimdi bunlardan en az 14 tanesine "aaa bana oluyor bu" diyebiliyorsanız, tebrik ederim yüksek hassasiyetli bir insan olduğunuzun farkına vardınız.

    - güçlü dış uyarılara maruz kaldığımda kolayca kafam yorulur.

    - çevremde olup biten en ufak olayın farkındayımdır.

    - başkalarının ruh halleri beni etkiler.

    - ağrı eşiğim düşüktür. canım kolay yanar.

    - yoğun günlerde dinlenme ihtiyacı hissederim. uyaranlardan uzak kalabileceğim bir yerde yalnız kalmak, loş bir odada ya da yatağımda zaman geçirmek isterim.

    - kafein beni etkiler.

    - parlak ışıklar, güçlü kokular, sert kumaşlar, siren sesleri beni rahatsız eder.

    - zengin ve karmaşık bir iç dünyam vardır.

    - yüksek sesler beni rahatsız eder.

    - sanatsal üretim ve müzik beni duygulandırır.

    - bazen sinir sistemim o kadar bitkin düşer ki, alıp başımı gidesim gelir.

    - titizimdir.

    - kolayca irkilirim.

    - kısa zamanda çok iş yapmam gerektiğinde gerilirim.

    - fiziksel şartlar insanları rahatsız ediyorsa onların konforunu arttırmaya ve rahat etmelerinde çalışırım (ışığı ayarlama ya da oturma şeklini değiştirmek).

    - insanlar bir seferde bana birden fazla iş yüklemeye çalıştığında canım sıkılır.

    - hata yapmamak ve bir şeyleri unutmamak için çok çaba sarfederim.

    - şiddet içeren film ve televizyon programlarından sakınırım.

    - çevremde çok fazla sayıda olay gerçekleştiğinde nahoş bir şekilde sıkılırım.

    - çok fazla acıkmak bende konsantrasyonumu ve ruh halimi bozacak bir tepki yaratır.

    - yaşamımdaki değişiklikler beni sarsar.

    - hoş koku, tat, sesleri ve sanat eserlerini farkeder, zevk alırım.

    - aynı anda çok sayıda olayın birlikte gerçekleşmesinden hoşlanmam.

    - üzücü ve yorucu durumların ortaya çıkmaması için özel çaba gösteririm.

    - yüksek sesler ve kaos durumları gibi yoğun uyarılar canımı sıkar.

    - rekabet içinde olmam ya da bir iş yaparken gözlemlendiğimde asabileşirim ve beceriksizleşirim. yapabileceklerimi yapamam, performansım bozulur.

    - çocukken öğretmenlerim ve ebeveynlerim benim hassas ya da utangaç olduğumu söylerlerdi.

    bu hassasiyetle ilgili olarak eyyorlamak istediğim bazı şeyler var. şimdi efendim, günümüz toplumunun bizlere "ideal bir insanda bulunması gerekenler" olarak dayattığı bir takım kişilik özellikleri var. örneğin dışa dönük olmak, iletişim becerisinin yüksek olması, olumsuzlukları kolayca savuşturmak ve bunlardan etkilenmemek, özellikle bizim toplumumuzda yer yer çirkef olmak gibi çoğaltabileceğimiz özelliklerdir bunlar. şimdi sorun burada başlıyor. çünkü, mevcut sistem içerisinde bu özelliklere sahip olan insanlar yaşamını daha rahat devam ettirebilirken, bu kişilik özelliklerine sahip olmayan insanlar zorlanıyorlar. zorlandıkları için ve olması gereken karaktere sahip olamadıkları için de kendilerini suçluyorlar.

    olumsuzluklardan çok çabuk etkilenenler örneğin, "amma da hassassın, çok büyütüyorsun" gibi tepkilere maruz kalıyorlar. çok duygusalsın, çok hassassın, böyle olmamayı öğrenmen lazım gibi tepkiler, sanki böyle olmak bir suçmuş ya da zayıflıkmış gibi hissettirebiliyor. ancak bu durum, bu duyarlılık kesinlikle utanılması gereken yahut düzeltilmesi gereken bir şey değil. kişinin kendi kimliği ve bunu ifade etmesi de bir zayıflık değil.

    toplumun %15 - %20'lik bir kısmını bu insanlar oluşturuyor. bu özellikleri taşıdıkları için de sürekli kendilerinde yanlış giden bir şeyler olduklarını düşünüp kendilerini suçluyorlar ve kötü hissediyorlar. burada artık yapılması gereken insanın kendini tanıyıp, kendini kabullenip, aynı duygulara sahip olan insanlarla iletişim içinde olarak "bu topluma ait olmama hissini" bir kenara bırakmak gerekiyor. çünkü aslında her şey çok normal ve olması gerektiği gibi.

    not: aynı duyguların insanıysak neden yeşilleşmiyoruz fdsafdsa

  • --- spoiler ---

    düşünsenize şirketinizin logosu fenerbahçe formasında
    --- spoiler ---

    36 yıllık hasta beşiktaş'lıyım 15 yıllık kongre üyesiyim. 8 yıldır kendi şirketimiz var. keşke imkanım olsa da logom fenerbahçe forması'nda olsa. dalga geçmeye çalıştığın asırlık camia aslanım yavaş gel. aziz yıldırım forması değil lefter'in can bartu'nun forması o.

  • olay beyoglu'nda bir kafede yasanmistir.
    olayin kahramanlari ayni masada oturan 3 arkadas ve yan masalarinda oturan bir zencidir.

    3 arkadas kendi aralarinda zenci arkadasi gostererek konusmaktadirlar,

    - ark1- oglum bu herifte bu kadar alet vardir simdi.(sag el sol dirsekten tutulmus halde diger arkadaslara gosteriliyor)

    - ark2- kesin bu kadar kalindir...(sag el sol bilegi tutmaktadir ve kalinligi isaret etmektedir)

    - ark3- oglum bu herif seni bisikse ne olur?

    -zenci-(yan masadan hafifce kafasini cevirerek cevaplar)

    --yipranir...

  • evde tek başıma geçirdiğim günler.
    pek sevmediğim rutinler & zorunluluklar bile gözüme batmıyor.
    yeter ki yalnız olayım, yalnız kalayım.

  • yarım tavuğa bakıyoruz, 2 tl. yarım kokoreç 6 tl 7 tl. neden? hayvanın bokunu yiyip yemediğimiz belli değil, 7 tl'yi kitliyolar. öbür tarafta boksuz et 2 tl, burada boklu et 7 tl? bu nası mantık lan ecdadına koştuklarım...
    üzücü.