ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
metrobüste yanına erkek oturtmayan türbanlı kadın
-
niye soruyorsun ki?
geç otur. beğenmiyorsa kendi kalksın s.ktirsin gitsin.
edit: ulan çok sinirleniyorum böyle tiplere. milyonluk şehirde yanına erkek oturmasını istemiyorsan taksiye bin.
mario gomez
-
kendisine şiir yazdığım über alman forvet:
fiorentina'daki hali sakın unutma
beşiktaş'a dil uzatma sebepsiz
sen yine top oynardın ama
euro 2016'ya gidemezdin şerefsiz.
400 vekil gelmezse referanduma gidilecek olması
-
şaşırtıcı değil. bir sonraki açıklaması da "referandumla da olmazsa seri penaltı atışlarına gidilir" olacaktır.
dibe vurmuş insanlara tavsiyeler
-
panik yapmayın.
a) dip sandığınız aslında dip olmayabilir. panikle çırpınıp en dibe kadar girebilirsiniz.
b) hiç oradan çıkamayacak olabilirsiniz. panik haliyle çıkmaya çalışmak size daha da zarar verecektir. çünkü en dipteyseniz, diptesinizdir. umut etmek bile bir süre sonra acı vermeye başlar.
c) bir süre sonra yükselme fırsatı bulabilirsiniz. panik yaparsanız o fırsatı da göremeyebilirsiniz.
ne olursa olsun panik yapmayın. kabullenin.
kuzey güney
-
iki tane simitçi çocuğunun koca holdingi batırdığı dizi.
valla ancak bizim memlekette olur zaten.
selamun aleyküm siz de mi mevlidden sıkıldınız
-
- selamün aleyküm siz de mi mevlidden sıkıldınız?
+ sıkılmak demeyelim de, yanii.. ımhh. fazla kalabalık. :/
- şerbet ister misiniz?
+ çok naziksiniz. allah razı olsun.
- :)
+ peki siz? nasıl farkettiniz buraya geldiğimi? çok dikkatli olduğunuzu söylemem gerekiyor sanırım :)
- aslında öyle değil. erkekler tarafı burası. açıkçası fazla zor olmuyor bir kadının varlığını farketmek.
+ hass.. :/
...
mark zuckerberg türkiye'de doğsaydı olacaklar
-
üniversite, yüksek, askerlik derken...
3-4 yıllık iş deneyimiyle birlikte kurumsal bir şirkette senior web developer falan olurdu şu yaşıyla. (bkz: alkış)
iş çıkışı mochasını içer, boş vakitlerinde twitter'da karı-kız kovalar ve her zaman aklında olan kendi şirketini açma hayali toplum baskısı sonrasında yapmak durumunda kaldığı evlilikle biterdi.
sonrasında ne bileyim... görümce, elti ne boksa işte onların evinde çoluk çocukla beraber beyaz çoraplarıyla bağdaş kurmuş vaziyette çay içerken, acun programlarına katıla katıla gülerdi.
bulgarların kurduğu tc yağmalama facebook grubu
-
suratına tükürmediğimiz bizim paramızın 3-4 katı ettiği günlerden nerelere. bulgaristan gibi cücük kadar ve fakir bir ülkenin para birimi bile bizimkini sekize katlamış.
emeği geçenler gün yüzü görmesin!
iki aşağıdaki mal için editliyorum.
burada bahsettiğim ülke insanı değil direkt ülkenin kendisi ve bu ülkeye bakış açısı. olayı insanlara indirgeyip salak salak demagoji yapıp bir de destan yazmış. okuduğunu anlayacak kadar beynin olsun yeter.
whatsapp mesaj kazaları
-
mesajı herkesten silmen gerekirken yanlışlıkla benden sil yapmak.
artık mesajı herkes görüyordur, sen hariç herkes.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"alkol aldıktan sonra aklıma geleceksen kelle paça'dan ne farkın var?"
adam ciddi ciddi aforizma yardırıyor.
türkiye'de en çok iz bırakan ermeni şahsiyet
-
en çok mudur bilemem ancak kelimenin gerçek anlamıyla türkiye'de en çok iz bırakan ermenilerden biri de hagop vahram çerçiyan'dır. kendisi bugün devlet kurumlarında, tişörtlerin üstünde, anahtarlıklarda, bazen de dövme olarak karşımıza çıkan mustafa kemal atatürk'ün imzasını tasarlamıştır.
çerçiyan'ın oğlu dikran çerçiyan bu imzanın hazırlanış hikayesini şöyle anlatmıştı:
“galiba mart ayıydı. o zaman on dört yaşında olduğum için, bunları çok iyi hatırlıyorum. bir gece, bebek’te oturduğumuz evin kapısı çalındı. mamam gidip açınca bir polis bir sivil iki kişiyi görmüş. heyecanla içeri gelip ‘vahram, okulda bir hadise oldu mu?’ diye sordu. babam da ‘yok bir hadise olmadı’ diye cevap verdi. insanın aklına birçok şey geliyor tabii. gidersin karakola, çıkana kadar neler olur. allah bilir! babam gelenlerle konuşup, iki dakika sonra, elinde bir kağıtla içeri geldi. ‘bana bir emirname var. atatürk’e bir imza numunesi hazırlayacağım’ dedi. imza ertesi sabah 8:30’da alınacak. o gece babam hiç uyumadan ve de çok memnun olarak gece boyunca çalıştı. kağıtları buruşturup attı. yaptıklarını beğenmedi. babamı saat ona kadar seyrettim. ama daha fazla dayanamadım uyumaya çıktım. ertesi gün aşağı indiğim zaman, masanın üstünde beş tane imza numunesi hazır duruyordu. atatürk, o beş numunenin en basit olanını seçmiştir.”