hesabın var mı? giriş yap

  • bolulu teyzenin mantarı için: - "çok güzel. fransa'da bunu şaraplı lüdon sosu ile yaparlar." teyze: - "o da güzel olur."

  • başlık : steve jobs ile nejat işler in bi alakası var mı
    entry: yoksa sadece soyisim benzerliği mi?

  • bilinen adı: siyanür - cyanide
    kategorisi: inorganik
    içeriği:nacn - h2o

    - herhangi bir şekilde görülebilen zararlı bir maddedir. hidrocyanide gibi gaz şeklinde görülebileceği gibi, potasyumcyanide gibi katı olarak da muhafaza edilebilir.
    - bilinen en tehlikeli zehirlerden biridir, 0,2 gr siyanür, 70 kg ağırlığında bir insanıın bir kaç dakika içinde ölümüne sebep olabilir.
    - karbon monoksit gibi, hücresel asfeksi yoluyla ölüme yol açar.
    - metalurji endüstrisinde de kullanılmaktadır.
    - metaller ve organik maddelerle reaksiyona ve etkileşime girebilmektedir.
    - laboratuvar ortamında elde edildiği gibi, doğal ortamda da bazı bakteriler, mantar türleri ve yosun türleri tarafından salgılanmaktadır ve bazı besin maddeleri ile bitkiler de düşük miktarda siyanür içermektedir

  • mühürlendikten sonra fırınlandığında da harika olabilen ettir. izah edeyim;

    en az baş parmak hatta daha kalın kesilmiş mümkünse "yazılı" bir antrikotunuz varsa. 2-6 saat arası az zeytin yağı, kimyon, kekik, 2 diş sarımsak, karabiber ile marine ettikten sonra (değişik fikirlere açık olanlar bu aşamada 2 portakalın suyunu da marinata ekleyebilir özellikle etin sert olabileceği endişesini taşıyorsanız şiddetle tavsiye ederim, çukur bir kapta etin üstünün örtüldüğü bir seviye idealidir) ortalama 1'er dakika her iki tarafını mühürleyin. mühürleme süresi tavanın cinsine ocağın şiddetine bağlı bir miktar değişir. aynı anda tavaya birden fazla et koymamaya dikkat edin tavanın ısısını fazla düşürürseniz et suyunu bırakabilir. etin sulanmaya başladığını görüyorsanız bir şeyler ters gidiyordur müdahale edin. her eti aldıktan sonra tavadaki yanmış katı kağıt havluyla almanızı tavsiye ederim.

    tüm etleri çift taraflı mühürledikten sonra mümkünse deniz tuzu ile tuzlayın bir miktar haşladığınız pişmesine az kalmış tuzladığınız karabiberlediğiniz patatesleri, irice kesilmiş soğanları bir fırın torbasına ya da kapaklı bir fırın torbasına etlerle birlikte koyun. marine ettiğiniz suyu da ekleyin. bu noktada fırına girecek karışıma bir miktar ince kıyılmış taze soğan ve ince doğranmış acı biber eklenebilir. önceden yaklaşık 180 dereceye getirdiğiniz fırında 15-20 dakika (marine ettiğiniz karışımın oda sıcaklığında olduğunu varsaydım, dolaptan çıkıp ısısı yeterince yükselmediyse bu aşamada fırın süresi 30-35 dk. yı bulabilir.) pişirin, fokurdadığını görün. yanına ne içseniz olur ama ola ki şu ana kadar bu tarifi takip ettiyseniz yine kişisel önerim olarak kalecik karası'ndan bir şarap ile tüketin.

    daha da ne yapabilirim diyenler yazısız az yağlı bir bir antrikotları varsa işi biten altı kapalı ama hala sıcak olan tavaya bir parça tereyağ atıp eriterek sos olarak dökebilir bir adım daha ötesine gitmek isteyen bu yağ ile fıstık/antep fıstığını orta ateşte 1-2 dakika soteleyerek tabağın yanına dökebilir.

    bol yeşillikli salatayı zeytin yağı, limon suyu ve bir miktar hardalı bir kavanozda çalkalayarak soslayıp ortaya kondurmak da hem dengeli beslenme hem lezzet dengesi açısından uygun olacaktır.

    beni bunlar da kesmedi daha da egzantrik bir şeyler yapayım daha özel/uğraşılmış/lezzetli olsun diyene ince kıyılmış maydonoz, limon kabuğu rendesi ve tereyağını karıştırıp rulo yapıp dondurarak saklayın. servis sırasında ince dilimleri tabağa ekleyin derim. hala rahat bırakmadığımız meşhur tavamızda bir yandan tam tahıl ekmeklerini ısıtarak servis etmeyi de söylemiş olayım.

    eti bütün alıp işlediğinizi bile varsaysak salata dahil toplam tezgah-pişirme süresi 1 saati geçmeyen hadi ilk başlarda aynı anda iki-üç işi aynı anda kaçırmayı denk getiremeseniz de 1.5 saate halledebileceğiniz bir çaba silsilesidir. misafire sunmadan önce evde yakın çevrenizle bir deneme yapıp kendi ocağınızın, tavanızın, fırınınızın, elinizin ince ayarını yapmanız sağlamcılıktır, mükemmelliğe giden yoldur, succes is not a destination'dur, journey'dir, motivasyonel posterdir, olur öyle . .

  • hacettepe tıp fakültesinden olan ve atatürk'ün cumhuriyeti muhafaza için görevlendirdiği kişiler olması gereken bu insanların yaptığını sözlükte teşhir etmek istedim. 'saygı gösterin' adı altında kendi kutsallarına laf ettirmeyen, edenleri linç eden bu kesimin ülkenin en önemli dokunulmazına bu şekilde dil uzatmasının cezalandırılması için lütfen sözlükteki arkadaşlar gerekini yapsın ve hukuk mücadelesini başlatsın.

    http://i.imgur.com/4ilzvox.jpg

  • iki vasat insanın konuşmalarını okudum. biri zavallı düşük zekalı bir mahalle kızı, diğeri de ''sen güzel misin peki, kalbin güzel mi'' hahaaa diye sığırca sorular soran orta doğulu gereksiz bir tip.

    bence birbirinizi bulmuşsunuz bir deneyin derim.

  • dünyanın en şahane, en muhteşem annesi. karnıyarık için hazırladığı kıymalı soğanlı biberli harcın bir kısmından, ki bu genelde artan kısımdır, ekmek arası yapıp açlıktan huysuzlaşan evladına verip ihya eder sefili. o ekmek ki açlıktan telef olma noktasına gelen evlada cennet bahçesinden uzatılan bir ekmektir, değeri hiçbir şeyle ölçülemez. belki bi' tabak kuru fasulyeyle ölçülür. yok lan onunla da ölçülmez. en güzeli içine karnıyarık harcından bir miktar konulmuş çeyrek ekmek yine, en lezzetlisi en tatlısı. evet.

  • yaş beş, annem bana sıkı sıkı kimseden para ve çikolata almamam gerektiğini tembihlemiş.
    babamın dayısına oturmaya gittik, haceli dayı bana para uzattı, al kendine gofret al dedi.
    almam dedim, al dedi, almicam dedim, alsana yav dedi, çok sinirlendim, almıyorum senin ağzına sıçarım diye bağırdım.
    sonra dayak yedim sanırım.