ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hollanda'da yapılan market alışveriş fişi
-
fakiriz oğlum biliyoruz daha fazla işkence etmeyin bize
yaran fıkralar
-
aganin biri dunyayi gezip goreyim demis. her yolculugundan sonra koyluyu, kahvede etrafina toplayip, gezip gorduklerini anlatirmis ki marabasinin da vizyonu genislesin. yine bir yolculuk sonrasi kahvede koylusunu etrafina toplamis.koylu baslamis sormaya :
- agam bu sefer nere gettin?
- afrike'ye getmisem
- agam efrike de ne yaptin?
- safari ya çikmisem.
- hele bu sefari ne ola ki?
- hele arabaya biniysen. araziye ovaya cihiysen,nerde bi heyvan goriysen, pesinden arabayi suriysen.heyvana yetisip tufek ile vuriysen.
- agam sen hec heyvan vurdiin?
- heee vurdim
- ne vurdin?
- zebra vurdim
- agam hele bu zebra ne ola ki?
- esegi biliysen?
- hee..
- aha, esegin siyah beyaz cizgili olani
- abov..agam baska ne vurdin?
- zurefa vurdim.
- hele bu zurefa ne ola ki?
- esegi biliysen?
- hee..
- aha, esegin bacaklari iki metre, boynu 3 metre olani
- abov..agam baska ne vurdin?
- gergedan vurdim.
- hele bu gergedan ne ola ki?
- esegi biliysen?
- hee..
- aha, esegin derisi biraz kalin olani, bir de burnunda iki tane boynuz vardir
- abov..agam baska ne vurdin?
- piton vurdim?
- agam bu piton ne ola ki?
- esegi biliysen?
- hee.
- esegin aleti biliysen?
- heee..
- aha, onun 4 metre olani. ama esek yoktir.
inşallah o sarayın içinde çocukları ile yanar
-
bir mazlum'un bedduasıdır.
hz. muhammed, muaz r.a.'yı yemen'e vali olarak gönderirken şöyle der: "mazlumun bedduasından sakın. çünkü onunla allah arasında bir perde yoktur." buhari, zekat 41.
daha da diyeceğim yoktur.
edit: kaynak eklendi. hatırlatma ve ekleme için hacipsilo'ya teşekkürler.
işyeri diyalogları
-
kurumun bilgi işlem bölümüne gidilir, ortalıkta kimse yoktur. bu sırada telefonlardan biri çalar. eski bir bilgi işlemci olan bendeniz telefonu açıp yardımcı olmak ister.
- buyrun bilgi işlem?
+ beyfendi bilgisayarım çalışmıyor kitlendi hiçbir program çalışmıyor.
- hımm, hanfendi şunları bunları yapın, bıd bıdı bıdı.
+ yok ya yapamadım, kitlenmiş.
- en iyisi kapatıp açalım makinayı*, düzelir o zaman. power tuşuna basılı tutun biraz kapanır o.
+ peki teşekkürler
bu sırada bilgi işlemden birkaç arkadaş gelir. 10 dakika kadar muhabbet edildikten sonra birime dönülür. telefon çalar, arayan bilgi işlemdeki arkadaşlardan biridir.
- ahahah, lan olum hatuna parmağını powera basılı tut demişsin, çeksin mi lan, ahahahah?
+ ahahahah, lan hakkaten hatunlar güce tapıyormuş, ahahah
(dakikalar önce yaşanmıştır, hatunun parmağı hala sıcaktır)
zack snyder's justice league
-
ilk defa aynı film başka yönetmenler tarafından çekildi söylemi hatalı keza 1980 'de vizyona giren superman 2 gerçeği var:
1978'de richard donner superman'in ilk iki filmini birlikte çekiyor. ilk filmin tüm çekimleri, ikincisininse yüzde yetmiş beşi tamamlanmışken, donner'ın yapımcılarla arası açılıyor . onu kovup yerine richard lester'ı getiriyorlar. lester da bu sefer 1979-80 arasında ikinci filmin çoğu sahnesini senaryo değişiklikleriyle birlikte yeniden çekiyor. marlon brando'nun yer aldığı sahneler çıkarılıyor. ikinci film bir richard lester filmi olarak tarihte yerini almış oluyor.
yıllar sonra, 2000'lerin başında donner'ın çekimleri ingiltere'deki depolarda ortaya çıkıyor. warner bros, brando'yla ilgili olan lisans sorunlarını da çözünce, 2006'da orijinal senaryoya sadık kalacak şekilde kurgulanan "superman ii: the richard donner cut" ortaya çıkmış oluyor.
velhasıl kelam birebir olmasa da pek çok açıdan synder kurgusunun hikayesine benzeyen bir durumdan geçilmiş.
bir de çok daha az alakalı ve zorlama sayılabilecek ikinci örnekse bohemian rhapsody'nin üçte ikisini çektikten sonra kovulan bryan singer olacaktır . kesişim kümesi olarak yine superman var, 2006'daki superman returns'ün yönetmenidir çünkü kendisi. en azından ismi künyeden çıkarılmamıştır.
bbc'nin türkiye'ye yollanan çöpler haberi
-
özet geçmek gerekirse:
- bazı ülkeler o kadar gelişmiş ki, çöpe atılan cam, kağıt, plastik gibi atıkları geridönüşümle hammadde yerine kullanabiliyorlar.
- geri dönüştürülebilen atıkları (bkz: pet şişe) geridönüştürerek ürettikleri şeyleri (bkz: pet bardak) satıyorlar.
- o kadar fazla geridönüşüm yapıyorlar ki piyasada üretim fazlası oluşuyor.
- böylece ellerine kalan hammadeleri çöpe atmak yerine, başka ülkelere göndererek çevre kirliliğinin azalmasına katkı yapıyorlar.
- geridönüşüm konusunda ileri teknolojiye sahip olan ülkeler, bu var olan teknolojiyi boşta bekletmemek için, hammadde ihtiyaçlarını başka ülkelerden karşılıyorlar ve üstüne de maddi destek alıyorlar.
- böylece, geridönüştürülebilir atıkların uluslararası piyasada bir değeri oluyor ve bu atıkların ticareti yapılıyor, ama tersten.
- türkiye cumhuriyeti, bu piyasaya dahil oluyor ve "benim hammade açığım var" diyerek birkaç ülkeden geridönüştürülebilir atık alıyor, üstüne de para alıyor.
- ancak bu aldığı hammaddeyi, gerçekten geridönüşüm yaparak yeni ürün üretmek yerine sağa sola atıyor.
- böylece hem geridönüşüm tesislerini işleterek para harcamamış oluyor hem de hammadde aldığı için diğer ülkelerden para alıyor.
anlayacağınız tam bir köylü kurnazlığı yapmışız. ama dünya büyük bir tc olmadığı için yememişler.
düzeltme: bir-iki kişi uyardı, türkiye bu çöpü satın alıyor olabilir, ben yanlış biliyor olabilirim.
yani hem üstüne para verip hem de ülkeyi kirletiyoruz. aklım almadı ama ok.
31 mart 2020 fatih portakal'ın yürek yemesi
-
şu an canlı yayında, kötü yönetim nasıl olur örneği türkiye dedi.
kendisinin en ağır eleştirisi oldu sanırım...
tanım, yürek yiyerek eleştiri yapmıştır.
tekrarı
link eklendi.
55'indeki adamın 15'indeki piçin pabucunu boyaması
isp müşterisi tripleri
-
müş. benim sayfalarım gelmiyo
ben. şu an yurt dışı çıkışımızı sağlayan uydudan kaynaklanan bir sorun var efendim
müş bi ilgileniverseydiniz siz
ben. şey uydu uzayda efendim
müş haa tamam o zaman
anıtkabir kaça yapıldı biliyor musunuz
-
son saniyedeki göz hareketine bakar misiniz. atomu parçaladı. o kadar haklıyım göz hareketi o. senin gözünü sikm..
cem yılmaz'ın türkçeye kazandırdıkları
-
(bkz: para-çokomel eğrisi)