ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
italyan kahvaltısı
-
otelinizin muazzam bir kahvaltısı var diyen italyan arkadaşa sövmekle geçmişti ilk günkü italya kahvaltım. espresso, her çeşit kruvasan, bin çeşit kadar marmelat ve reçel. kolay adapte olan bir insan olduğum ve tatlıyı sevdiğim için alıştım ikinci gün.
yine de merak edip klasik italyan kahvaltısı hep böyle midir, diye sordum 70'lerindeki meslektaşıma. böyle derken? dedi. işte kruvasan, marmelat ve espresso böyle boktan mıydı hep geleneksel italyan kahvaltısı, dedim. yok benim gençliğimde farklıydı her şey, dedi. nasıldı, dedim. kahvaltı sadece espresso ve sigaraydı, çok güzeldi, dedi.
sonra beatles'ın 1965 yılındaki velodromo vigorelli milan konserine gitmek için evden nasıl kaçtığını anlatmaya başladı.
(bkz: ipek'e yardım elini uzat)
29 nisan 2015 sonar genel seçim anketi
-
olm kimle yapıyorlar bu anketleri lan? 25 yıldır oy kullanıyorum, daha bir kişi görmedim bu anketlere katılan.
bekar hanı
-
cumhuriyet tarihinden beri ankara ve istanbul ticaretin, sanayinin ve dolayısıyla iş sahasının merkezi olmuştur. köyden şehire göç dalgasının temel sebebi budur.
bu göç dalgaları anadoludan direkt olarak ev ve aile ile olmaz. önce evsiz ailesiz vaziyette çalışabilecek er kişi ıstanbıla gelir. keşif, barınma ve iş süreci halledilir. çalışmaya başlanır. ülkede ekonomik krizlerin olmadığı dönemlerde, para kazanma işinin köyden daha verimli olduğuna karar verilir ve aile de getirilir. veya ihtiyaç kadar kazanım bitince köye geri dönülür.
köye geri dönme kısmı genelde olmaz, olmuşsa da zaten geliş planı geçicidir. son yıllarda bahse konu durum artık yok. çünkü ülkedeki kötü ekonomi, geçici işlerin azlığı, vasıfsız işlerin artık yüksek getirisi olmaması gibi çok sebebi var.
bu yazının öznesi; istanbul'a çalışmaya gelen anadolu çocuğunun barınma kısmıdır.
ilk coğrafi keşfi yapan arkadaş kimdir bilmem ama barınma olayı hakkında önceden malumat alınıp öyle gelinir. bu yüzden esenler otogarından iner inmez doğruca fatih/unkapanı'nda ki [(bkz: imc)imç] durağına gidilir. oradan yürüyerek ara sokaklardan hedef noktada ki bulunan bekar hanına gidilir.
bonus: bu tabiri ekşi şeyler editörünün bilmediğini tahmin ediyorum. çünkü naylon fatura ile vergi iadesi konulu yazımı ekşi şeylere aktaran editör, "bekar hanı" kelimesinin yanlış olduğunu düşünerek "bekar hanımı" olarak düzeltmiş şapşik şey.
*****eski bir trt filminde bu bekar hanlarını görmüştüm. anlattığı yıllar 1950ler veya 60lardı. yani buraların bekar hanı olarak kullanım amacı çok daha eskilerden gelmeymiş. belki cumhuriyet öncesinden beri vardır. bu konuda bilgisi olan suser arkadaşlar yeşillendirirse yazıya ekleme yaparım.
ortalama yüz yıllık olduğunu tahmin ettiğim, yıkılmasının önündeki tek engelin yüce rabbül alemin olduğunu düşündüğüm, 6-7 katlı yıkık dökük binalar. eski ama cumhuriyet döneminde yapılmışlar bence. geneli betonarme yapıda veya tek katlı taş duvar bir evin üzerine beton tuğla eşliğinde, gecekondu yapar gibi bina dikmişler. yıkılmalarını engelleyen tek şeyin yüce rabbül alemin olmasını düşündüren şey ise 1999 istanbul depreminde mucizevi bir şekilde yıkılmamaları. birilerinin aklına gelmiş olmalı ki 2010dan sonra tek tek buraları yıkıp oto park - oto halı yıkamaya çevirmişler. son yıllarda istanbul'a hiç gitmediğim için şu anki durumları hakkında bilgim yok.
binanın girişinde bir bakkal olur genelde. bakkal hanın sahibidir. muhtemelen baba mirası bir iş ve mülk sahibi kişi. bakkala girilir. kendi köylüsü tanıdığı varsa adı söylenir. "şu katta, şu odada" diye söyler.
kat ve oda demesinin sebebi; bu binalar yapılırken 2-3 oda, bir salon, tuvalet-banyo-mutfak barındıran birer daire şeklinde yapılmış. daha sonra her katta bir tuvalet ve bir banyo bırakılıp geri kalan yerler koğuş sistemi gibi birer odaya çevrilmiş. apart otellere, ucuz pansiyonlara benzer ama kesinlikle aynı değil.
daha binanın önüne yaklaştığınızda rutubetin ve pisliğin kokusu burnunuza gelir. içeriye girildiğinde, sadece kendini aydınlatabilen eski sarı bir lambanın ışığı görülür önce. gözler biraz karanlığa alışınca sıvaları dökülmüş, kalan yerlerindeki boyaları pislikten simsiyah olmuş duvarları görmeye başlar gözler. tavandan, duvarlardan sarkan yanmış sararmış elektrik kabloları fark edilir sonra. sırtında sararmış atleti, altında mabadını kapattığını zanneden havluyu sarmış, yetersiz beslenmeden 50 kilo kalmış, türkü söyleye söyleye gezen kıl yumağı adamlar görürsünüz. he birde bol bol hamam böceği ve türevleri.
ulaşmaya çalıştığınız odaya geldiğinizde, gerçek bir cezaevi kapısına benzer bir kalın demir kapı göreceksiniz. çünkü burada emniyetinize dair bütün sorumluluk sizde. kapının dışında kocaman bir asma kilit, iç kısmında ise en az iki tane sürgü kilit var. odanın içi kendine has ter kokularıyla aromalanmış. duvarlara dayalı tek kişilik sünger yataklar var. bir köşede küçük bir mutfak tüpü, tabaklar-bardaklar. yerde kalınlığı kağıttan biraz daha kalın halılar var (yıllarca oturmaktan muşambaya dönmüş). 10 metrekare odada ortalama 5-6 kişi kalır. genelde hısım akraba veya yakın arkadaşlar olur. han sahibine kiralar kişi başı verilir. içeride bazen kaçak kalanlarda olur ama han sahibine yakalanırsa neticesinden uygunsuz şeyler geçirir. cezası ağırdır yani. zaten han sahibi bina içine sadece kaçak kalan var mı diye uğrar. onun dışında dükkanından çıkmaz.
burada sadece çalışmak için gelen insanlar olmaz. kaçak durumda, devletle sorunu olan, alkolik, bağımlı her tür sıkıntılı tipler gelir. zaten adamın (evet adamın, kadın olmaz burada. kadın varsa o odada, o gece günah gecesidir.) bütün şartları normal olsa bir otele, ucuz bir pansiyona gider.
[(bkz: gemide)gemide] filminin bazı sahnelerinde bu bekar hanlarından görüntüler vardı. o filmin karakterlerine çok uygun mekanlar zaten bu hanlar.
binaların altında sadece bakkallar yok. insan yaşamına ihtiyaç olabilecek her türlü dükkan var. berber, hamam, kahvehane (gemide filminde bu kahvehanelerden biri vardı, birde ferdi tayfur'un sabahçı kahvesi şarkı klibinin çekildiği klipte gösterilen kahvehane bunlara çok benziyor), meyhane. hatta meşhur vefa bozacısının yeri bu dükkanlara çok yakın.
bu bekar hanlarında yaşayan insanlar genelde seyyar satıcılık, pazarcılık yapar veya inşaatlarda amele olarak çalışır. birde laleli'de hamallar var. onlarında çoğu bu hanlarda kalır.
bu yüzden buraların adı motel, pansiyon değil bekar hanıdır.
koca istanbul'un, en tarihi ve en işlek yerlerinin ortasında, arka sokaklarda çok uzun yıllar boyunca farklı bir dünya yaşamıştır. trt bazen buralara ilgi göstermiş olsada genel olarak görmezden gelinmiş veya farkedilmemiştir.
şimdi hepsini kontrollü bir şekilde ve acele etmeden yıllar içinde yıktılar. oradaki bilerek görülmeyen yaşam kaybolmuştur. ben hatıralarımda kaldığı kadar anlatıp yaşattırmaya çalıştım bu yazı ile.
saygılar efendim.
çanakkale'de ingilizleri kaçıran evliya bulutu
-
külliyen yalan ve palavra olan söylem.
akıl ve bilimi referans alan stratejik deha ve cesaret zaferi kazandırmıştır.
o dehanın ismi anafartalar kahramanı mustafa kemal, o cesaretin vücud bulmuş hali türk askeridir.
teksas'taki 40 şeritli yol
-
biz de olsa bile en sol seritte 1 km arkanizdan selektor yapan mal bulunur yine de.
acun ılıcalı'nın yarışmalarına mesaj atan insan
-
ilk zamanlar sms atıldığına bile inanmıyordum ben. sms oylaması diye, reytinge pek etki etmeyenleri eliyorlar diye düşünüyordum. bir poşete 25 kuruşu vermeyen insanlar hakikaten sms atıyorlar ya, gram akıl yok hacı.
nikotin
-
sigararın etkin maddesini oluşturan bir uyuşturucu. bu tür uyuşturucularda olduğu gibi sinirlerdeki nöronlara yerleşir ve sinir hücrelerinin doğal endorfin üretmesi yönünde vücudu uyarmayı durdurur. bu şekilde beyin yanılarak, doğal olarak ürettiği endorfin yerine nikotin alınması yönünde talepte bulunur. bu da, insanın sigara içme isteği duyduğu an demektir....
nikotinle birlikte sigaranın içindeki 4000 civarındaki zehir de kana karışır..
kilo vermek için koşmak
-
ben koşsam barcelona'da oynardım
para verilip üstüne bir de dert sahibi eden şeyler
-
(bkz: tarık çamdal)
writing'i geliştirme yöntemleri
-
(bkz: as a result of)
(bkz: consequently)
(bkz: in conclusion)
(bkz: to sum up)
(bkz: for example)
(bkz: to illustrate)
(bkz: for instance)
(bkz: furthermore)
(bkz: besides)
(bkz: morevoer)
(bkz: in addition)
(bkz: in my opinion)
(bkz: as a matter of fact)
(bkz: actually)
(bkz: in fact)
(bkz: virtually)
(bkz: meanwhile)
(bkz: neither nor)
(bkz: either or)
(bkz: due to)
(bkz: on account of)
(bkz: however)
(bkz: although)
(bkz: despite of)
(bkz: even though)
(bkz: regardless of)
(bkz: in order to)
(bkz: vice versa)
(bkz: by the way)
(bkz: thereby)
(bkz: whereby)
(bkz: despite the fact that)
(bkz: due to the fact that)
(bkz: inspite of the fact that)
(bkz: as though)
(bkz: as if)
(bkz: for the sake of)
(bkz: by means of)
(bkz: thoroughly)
(bkz: partially)
(bkz: apart from)
(bkz: as long as)
(bkz: as far as)
(bkz: as soon as)
(bkz: first of all)
(bkz: whereabouts)
(bkz: not only but also)
(bkz: according to)
(bkz: though)
(bkz: that is why)
(bkz: owing to)
(bkz: initially)
(bkz: thus)
(bkz: briefly)
(bkz: consideration)
(bkz: from my point of view)
(bkz: last but not least)
(bkz: literally)
(bkz: accustomed to)
(bkz: associated with)
(bkz: be made up of)
(bkz: opposed to)
(bkz: gain access to)
(bkz: get through)
(bkz: in the wake of)
(bkz: in return for)
(bkz: inasmuch as)
(bkz: in accordance with)
(bkz: in advance of)
(bkz: intrigued by)
(bkz: painstakingly)
(bkz: practically)
(bkz: range from to)
(bkz: provided that)
(bkz: supposed to)
(bkz: simultaneously)
(bkz: gradually)
(bkz: up till now)
(bkz: recently)
(bkz: irrespective of)
(bkz: spontaneously)
(bkz: pros and cons)
(bkz: on behalf of)
(bkz: on the contrary)
(bkz: on the grounds that)
(bkz: on the other hand)
(bkz: on the spot)
(bkz: make up one's mind)
(bkz: derive from)
(bkz: deal with)
(bkz: come to terms with)
(bkz: basically)
(bkz: as to)
(bkz: as well as)
(bkz: as regards)
(bkz: catch a glimpse of)
(bkz: deprive of)
eve giren hırsızı öldürmek
-
evime girdiyse, göze almış da gelmiş bi şeyleri,
ölmeyi veya öldürmeyi
hümanist arkadaşlara başarılar
mobing sonucu ibb'den istifa eden 15 temmuz gazisi
-
bu adamın ispark a.ş.'de müdür olması asıl skandaldır. işten çıkması değil.
ellerine sağlık ekrem başkan. ellerine sağlık murat ongun.
suriyelileri esad zalimine teslim eder miyiz
-
ağdlfgjlsdghndg. ahmet davutoğlu'nun mitingte akp seçmenine sorduğu ve "evet" yanıtını aldığı soru.
"davutoğlu, mitinge katılanlara sorduğu “biz suriyeli kardeşlerimizi esad zalimine teslim eder miyiz?” sorusuna toplu bir “evet” yanıtı aldı."
link
video
haberin başlığı: "davutoğlu kendi mitinglerinde bile dinlenmiyor" iyimser olmuş, dinleseler ne olacak.
+ nereye?
- akp mitingine, iyi para veriyorlar sen de gel
+napıyorsunuz peki mitingte?
- yaw ne derse "he" diyoruz işte, o kadar.