hesabın var mı? giriş yap

  • erciyes üniversitesinde yatmakta olan oğlum atlas lösemi, acil a rh+ trombosit kan ihtiyacımız var, 0505 492 17 36,

    debe edit: atlas'a kan verildi ve bir ünite kan da yine losemi başka bir çocuğa verildi, süpersin sözlük. 70 e yakın çakı gibi kan gönüllüsünüde listeme ekledim. losemi servisinde kan ihtiyacı olduğunda daha hızlı ihtiyaç karşılanacak inşallah. siz iyisinizde siyasiler kötü, varolun. konu kendini imha edebilir.

    *losev'i de hatırlatayım burdan açtırılmayan bir hastanesi var sözlük. üyede olabilirsin, bağışta yapabilirsin, etrafına hatırlatabilirsin. türkiyenin bu hastaneye ve losev'e ihtiyacı var. losev

    *buda var ekşi sözlük donör oluyor kampanyası

  • konunun türk halkıyla ilişkisini bilen yeşillendirebilir mi?
    kendi milletini bu kadar kötüleyen bir millet daha yoktur galiba.

  • trabzonspor galibiyeti ülke puanına 0.4 puan ekleyerek senelik puanımızı 11.2'ye, son 5 yıllık puanımızı ise 31.5'e çıkardı. sıralamadaki 12. yerimizi korumuş olduk böylece.

    arkamızdaki ülkeler ya puan alamadılar ya da 0.4 veya daha düşük puanlarda kaldılar. bu durum normal çünkü çoğu ya takımsız kaldılar ya da tek takımla devam ediyorlar. sadece ukrayna iki takımla devam ediyor.

    önümüzdeki üç ülkeden sırbistan ve avusturya tek takımla devam ederken iskoç takımları zaten kupalara veda etmişlerdi. türkiye ise 4 takımla devam edecek, hatta üç takım bu turu pas geçtikleri, trabzon da rövanş öncesi 1-0 gibi temiz bir galibiyet aldığı için bir sonraki turda da 4 takımla devam edebiliriz.

    bir diğer güzel haber, benim orta vadede rakip olarak gördüğüm ve turnuvalara bizim gibi 4 takımla devam eden belçika'nın bu haftayı puansız kapatması oldu. orta vadede türkiye'nin iskoçya, avusturya ve sırbistan'ı geride bırakıp 8. sıra için belçika ile mücadele edeceğini düşünüyorum, bu sebeple benim gözüm genelde belçika maçlarında oluyor.

    haftanın görünümü
    görsel

    not: ülkece gündemimiz depremken uefa puanı mı düşüneceğiz diye ben de düşündüm ama deprem bölgesindeki arkadaşlarım bile kafa dağıtmak için dünkü maçı takip ettiler. narkoz niyetine...

  • çocukluk yıllarımda çoğu zaman yaptığım güzel eylem. annenin hazırladığı o hijyen dolu içi, kaba koyup pidecinin yolunu tutmak. pideciye ''abi ne kadar çıkarsa o kadar olsun diyip, pidenin içindeki kıyma oranını onun insiyatifine bırakmak. karşı masaya geçip, ustanın kıvrak hamur hareketlerini izleyip, biran önce pişmesi için sabırsızlanmak...

    herşey bittikten sonra ''eve gidince hemen poşetten çıkar, hamur olmasın'' öğüdünü aldıktan sonra koşar adımlarla eve gidip buz gibi ayran eşliğinde aile fertleri ile günün en güzel anını yaşamak.

    herşey çok güzel, herşey daha samimiydi belki o zamanlar.

    edit: şimdilerde de çoğu kişinin yapabildiği bir eylem olabilmekle beraber, yalnız yaşayan bir erkeğin yapması zordur.

  • az önce bunlardan tamamen zararsız bir tanesine durduk yere amelenin birinin (mesleği amele) taş attığını ve taşın hayvanın sırtına isabet ettiğini gördüm. hep böyle internette falan bu hayvanlara işkence edenleri görüp iç geçirirdim, "şunlardan biri bir gün elime düşecek" diye, o gün bu günmüş. kendisini nazikçe (!) uyardım, bir daha yapmayacağına dair söz verdi yalvarırcasına (?). kıyamam (!).

  • ingilizce bilmeyenlerin sorunudur. daha bunda takılıyorsanız though thought tough through thorough ayrımında allah yardımcınız olsun.