hesabın var mı? giriş yap

  • 2 taraftan birinde silah olsa bugun ortaklarin kavgasinda kan dokuldu 2 olu haberi izliyor olacaktik. seyir zevki yuksek bir mucadele olmus.

    bir de adamlar dayak gurmesi olmuslar adeta vedat milor gibi. sen bu dayagi bir de bizim eski ortagin dukkaninda yiyeceksin diyip arabaya atlayip gidip tertemiz dayaklarini yemisler.

    edit: ilk bayilan arabada silah ariyor sanmistim ilk izledigimde. sonra 80 kere daha izleyince silah degil islak mendil aramis oldugunu farkettim. yemegin ustune elini agzini siliyor resmen.

  • madde 309- (1) cebir ve şiddet kullanarak, türkiye cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.

    düzgün bir ülkede şu demeç suç kabul edilerek soruşturma açılır. vekillik falan düşer.

  • - yok sapik sanacak, yok abazan sanacak, yok sarkiyorum sanacak hic kasmam direk..
    ''hele cekil kenara bacim''...
    diyerek musaade bile istemeden kaparim elinden..
    onun saskin ve minnettar bakislari uzerimde, karizmam tavan yapmis, magrur ve asil bir sovalye edasi ile tasirim..
    - ayyy.. cok sag oluuunnn.. size zahmet oldu..
    dediginde..
    tozlu yollarin cilekes dolmus soforu edasi ile yine ayni karizmam ve hafif kistigim gozlerim, yuzume inen magrur bir gulumseme ile..
    eyvallah bacim.. der giderim..

    12 yıl sonra gelen elit..
    artık pembe günler çok geride kaldı.
    ülkemi öyle bir hale soktular ki, bırak bir kadının çantasına, bavuluna yardım etmeye otobüste yer verirken bile çekinir oldum.
    yanlış anlaşılma olmasın kadınları suçlamıyorum bu konuda.
    her ay onlarca kadının öldürüldüğü, şiddet gördüğü, çocukların gelin edildiği, sadece kız değil erkek çocuklarına bile tecavüz edildiği ve kimsenin hesap vermediği bir ülke oldu burası.
    hadi bizi boş ver de geleceğimize yazık oldu.
    paranızı, hayatınızı, çalabilirler çalışırsın yerine para koyarsın. uğraşırsın yeni bir hayat kurarsın.
    ama bizim umutlarımızı, gülümsememizi çaldılar.
    paranoyak ettiler hepimizi.
    her şeyi affedin ama umutlarınızı, gülümsemenizi çalanları asla affetmeyin.

  • en büyük hayalim "ulan bi kıza bak bi de yanındaki lavuğa bak" cümlesinde bahsedilen lavuk olabilmek...

  • yalnız kalmayı, kendiyle sohbet etmeyi, o loşlukta kahve içmeyi, o atmosferde müzik dinlemeyi ve özellikle de yağmur sesiyle uykulara dalmayı severler. imkanları olsa güneşin parlaklığını kısıp, akşam ezanını beriye çeker, aydede'nin konuşulanları sıkılmadan dinlemesini isterler.

  • şimdi sabah haberlerinde bir kaç gündür gözüme çarpıyor bu teyzeler, amcalar farklı versiyonlarla:

    bir adam "torununa 1 lira harçlık veremediğinden" yakınıyor, bir kadın "torununun muz istediğinden ama alamadığından"...

    ben fena kazanmıyorum, yani ortalama bir standardım var, hatta bazen çok bile kazanıyorum çeviri vs. ile. biraz da steril yaşıyorum; köyden kente, evden işe... böyle bir başınıza takılırsanız gözünüze gözünüze giremeyebiliyor gerçekler.

    bugün c sınıfı bir pazara gittim. (len pazarın da sınıfı mı olur demeyin. var: misal antalya'da altınkum pazarı bambaşka, altınyaka daha başka, sosyete pazarı ekstra başkadır.) iki üç çeşit meyve dışındakiler girmez o sınıf pazara mesela. ben bugün çakırlar pazarındaydım. balıkçıya durdum ve klasik deniz mi, çiftlik mi sorusundan sonra bir tane -bir tane- tekrar yazıyorum bir tane çupra tarttırdım: 20 lira dedi. yuh dedim. yuh deyince kenardaki küçük -adını şimdi anımsayamadığım balığı gösterdi. len dedim, ev geçindiren bir ebeveyni düşünsene, geliyor, bir balık yedirmek istiyor çocuklarına adam gibi, kenara attığı balıkları gösteriyor satıcı. içi acır lan insanın. benim evlatlarım evlat değil mi lan, der. der yani. ben olsam derdim.

    almadım, içeriye doğru uzadım. patates 3.5 lira (dün markette 5 liraydı, sinirlenip almadıydım), fasulye 7 lira, havuç 3 lira, patlıcan 3,5, bakla 7, pancar 4 tanesi 3 lira, marul 1,5, 4 tane yeşil soğandan müteşekkil bağ 1 lira... hangi sebzenin mevsimi dedim kabağı, havucu gösterdi, baklayı sonra, patates, soğan...

    çilek de 6 liraydı ha. eriği hiç saymıyorum.

    şimdi tv'de "insanlık onuru" diyor başbakan.
    insanlık onuru mu kalmış lan? verdiğiniz 900 lira maaş ile bir dede/nine torununa pazarda gördüğü meyveyi, balığı, sebzeyi alamıyor, hangi onurdan bahsediyorsunuz lan?

    yazık, vallahi yazık.

    dilerim ki bahsettiğiniz o insanlık onuru sizi ve sizin gibi çiğleri gün gelecek yiyecek!
    insanlık onuru, yalandan, hitabetten beslenen pezeveng herifleri yenecek.

    ha, muzdu di mi? muz göremedim pazarda.