hesabın var mı? giriş yap

  • ilk seçimde vız gelir tırıs gidersin bu kafayla sayın imamoğlu. seçmenini halen 50 60 70 80 yaşındaki geçmişini yapılanı hemen unutan seçmenlerden oluştuğunu düşünüyorsun ya çok yanılıyorsun. 40 yaşına kadar olan herkesin gençliğini hayallerini çaldılar. biz bize yapılanı asla unutmayacağız. unutanları da unutmayacağız. oy koltuk sevdası için fırıldak olanları da unutmayacağız..

  • çaresizlik nedir bilmeyenler bu video üzerinden goygoy yapmasınlar. çaresizlik tam olarak budur!

    ne zaman bu sözü de söyleyince aklıma rahmetli dilek özçelik'in "görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda" lafı aklıma gelir. bir kez daha mekanın cennet olsun dilek!

  • hayatı boyunca hiç gidememiş bir kadınla, hayatı boyunca hiç kalamamış bir adamın öyküsü.
    birbirlerine, sanki hayatlarının son rötuşlarını yapar gibi dokunan iki insanın; sevmenin yaşı ve zamanı olmadığını gösteren bir aşkın filmi.
    4 günde yaşananların etkisinin bir ömür sürdüğü efsane bir içtenliğin senfonisi.

  • iş görüşmesi sırasında işsiz olup olmamanıza göre tepkiniz değişir.
    işimden çok memnun olmadığım bir zamanda gelen bir iş görüşmesi teklifine gitmiştim. bir sekreter hanım saat 10 için randevu vermişti. 10 dakika kala firmaya gittim. sekretere geldiğimi haber verdim. x hanım birazdan sizin yanınızda olacak dedi. telefonu kapatınca danışmadaki arkadaşa x hanımın ne iş yaptığını sordum. ik uzmanı cevabını alınca zaten olay kafamda bitmişti. neyse efendim saat 10 oldu gelen yok. 5 geçiyor gelen yok. 10 geçiyor gelen yok. danışmadan bu sefer x hanımı aratıp 5 dakika içinde gelmeyecekse benim de daha fazla bekleyemeyeceğimi bildirmesini istedim. 2 dakika sonra geldi hazretleri suratında bir acayip ifade ile. neyse efendim ne doğru düzgün kim olduğunu söyledi, ne de geç kaldığı için özür diledi. peşinden de olaylar gelişti.

    - topal bey bize kendinizi tanıtır mısınız? (bu arada bir o bir ben, biz kim anlamadım)
    + elinizde özgeçmişimi tutuyorsunuz, tam olarak ne öğrenmek istediğinizi söylerseniz o şekilde yardımcı olayım.
    - evet şirketimize başvuruda bulunmuşsunuz özgeçmişiniz elimize ulaştı. o zaman özgeçmişiniz üzerinden ilerleyelim.
    +aslında şirketinize bir başvurum olmadı, özgeçmişim bir şekilde genel müdürünüze gitmiş, ondan size gelmiş olmalı.
    - peki topal bey. başvurduğunuz pozisyon için yeterli tecrübeye sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?
    + hanımefendi şöyle açıklayayım. öncelikle ben burada herhangi bir pozisyona başvurmadım, buraya geliş sebebim teknik müdür arayışı içinde olduğunuz bilmem ve bu konuda görüşme yapılacağını düşünmemdi. bir teknik müdür olacak kadar tecrübem var mı yok mu sorusuna cevap olarak vereceğim hiçbir bilgiyi sizin anlayabileceğinizi düşünmüyorum. işin aslı şu anda çalıştığım firmaya teknisyen alırken bile sizin gibi bir ik personeline yönlendirmem. öncelikle benim neden burada olduğuma dair hiç bir fikir sahibi değilsiniz, iş görüşmesine 10 dakika erken geldiğim halde siz 10 dakika geç kaldınız, herhangi bir özür dilemediğiniz gibi, kendinizi de doğru düzgün tanıtmadınız. bu sebepten bu görüşmeye devam etmeye de gerek yok.

    der kaçarsınız. paşa paşa işinize devam edersiniz.

    eğer bir işsizseniz malesef böyle salaklara katlanmak zorundasınız yapacak birşey yok.

  • bir kız çocuğunun hayatında ne kadar önemli olabileceğini gözümle gördüm. görmesem hadi len oradan derdim.

    ilayda'ya(7) ufak tefek çok hediye aldım bugüne kadar. sebepsiz yere. sadece canım istiyor diye aldım çoğunlukla.
    geçenlerde ablası ile oyun oynarken ablasından barbie bebeğini istedi. ablası da vermedi. tabii bu paylaşmama durumu beni rahatsız etti ve ablasına minik bir örnek ile sadece oyuncağını değil her şeyini herkesle paylaşması gerektiğini açıkladık falan neyse...
    sonra ilayda'nın barbie bebeğinin olmaması takıldı kafama.
    evet aç değil açıkta değil. ondan zor durumda olan binlerce çocuk var ama bir kız çocuğu için barbie bebek bi şeydir yahu yani bi şey işte, önemlidir.
    benim yoktu mesela. ha dert ettim mi? annemin dediğine göre hiç etmemişim.
    ama barbie'si olan arkadaşlarıma gıpta ettiğimi çok net hatırlıyorum. bunu net hatırlıyor olmam bana yetti zaten ertesi akşam ilayda'ya barbi bebek almak için...

    ufacık çocuk, babasının öldüğü gün 5 yaşında olan çocuk, o güne dair hemen hemen her detayı hatırlıyor...
    istiyorum ki çocukluğuna dair tek kötü anısı bu olsun...
    istiyorum ki gülerek hatırladığı şeyler daha çok, çok çok olsun.

    aldım hediyeyi. geldim eve. nasıl heyecanlıyım ama anlatamam. sanki daha önce onca hediye alan ben değilim gibi heyecanlıyım.
    sürpriz var dedim, verdim hediyeyi.

    ve işte o an...
    bugüne kadar aldığım hediyeleri ona verdiğimde bana hiç teşekkür etmeyen çocuk, barbie'yi görünce nasıl kocaman gülümsedi ve nasıl kocaman teşekkür etti, size anlatamam sevgili okur.
    annesi de ben de şok olduk.
    ilayda teşekkür etmişti.
    "oha çocuğa daha teşekkür etmeyi bile öğretmemişsiniz" diyenleriniz olacaktır.
    açıklayayım.
    ilayda babasını kaybettikten sonra içine kapandı.
    iletişimi çok zayıf.
    korkuyor. utanıyor. vs...
    daha önceki hediye verişlerimde yüzündeki müteşekkir ve mutlu ifadeyi görüyor olmam yetiyordu bana.
    en azından ahlakı, maneviyatı yerinde çocuğun diyordum.
    sadece bunu kelimelere dökemiyor diyordum.
    ama barbie bebek ile o zinciri de kırmış olduk.

    teşekkürler barbie...

    dipnot: bilen bilir... en büyük hayallerimden birisi, çok param olsun ve edebildiğim kadar çok çocuğu mutlu edeyim istiyorum. imkanım el verdikçe yapıyorum ilayda'dan başka çocuklara da. ama yetmiyor işte... o kadar çok muhtaç çocuk var ki

  • başlık: marmara denizi ndeki inanılmaz mantık hatası

    1. karadenizle akdeniz in karıştığı yer değil mi amk burası gri deniz olmıcak mı koduumun yerinin adı?